Hüseyin Yılmaz
OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
v Elif, Lâm, Râ. Bu (Kur’an, öyle) bir Kitab’dır ki onu sana; insanları Rablerinin izniyle (her türlü kişisel ve toplumsal) karanlıklardan aydınlığa; eşsiz galip ve övgüye layık olan (Allah’)ın yoluna çıkarman için indirdik. (İbrahim:1)
- (Resûlüm!) Biz Kur’an’ı sana zahmet çekmen için değil, ancak (Allah’tan) korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik. (dâvetinden) yüz çevirirlerse de ki: “(Bana emrolunanları) sizin hepinize ‘aynen/eşit’ bir şekilde bildirdim. Artık tehdit edildiğiniz şey yakın mı, yoksa uzak mı bilmem.” ( Ta Ha :2)
v O gün (kıyamette) her ümmet içinden kendilerine bir (peygamberi) şâhit göndereceğiz. (Resûlüm!) Seni de onların (hepsinin) üzerine şâhit getireceğiz. Biz sana (bu) Kitab’ı, her şey için bir açıklama, bir doğru yol rehberi, bir rahmet ve müslümanlara bir müjde olarak indirdik. ( Nahl :89)
YOLUMUZU AYDINLATANLAR
Eğer yerdeki ağaçlar (birer) kalem olsa, deniz de (mürekkep olsa), ardından yedi deniz ona (katılıp) yardım etse yine (bunlar tükenir de) Allah’ın kelimeleri tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak galip, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. ( Lokman /27)
YUSUF B. HÜSEYİN (RA) BUYURMUŞLAR Kİ:
“Hakiki manada Cenab-ı Allahı zikreden Onun zikri esnasında diğer şeylerin zikrini unutur. Hakkı hatırında tuttuğu için eşyayı hatırlamayıp unutan bir kimsenin lehine bütün eşya muhafaza edilir. Çünkü onun için Allah Teâlâ her şeye bedel olmuştur.”
*************
“Halkın işareti “buluşları” kadar, buluşları “bilişleri” kadar, bilişleri sevgileri kadardır. Allah Teâlâ nezdinde kulun Allah’ı sevmesinden daha sevimli bir hal yoktur… Allah’ı seven kimsenin zilleti ve meskeneti gayet çok, halka karşı beslediği şefkat ve samimiyet duyguları pek fazla olur”.
***********
“Samimi ve dürüst kimsenin iki alameti vardır: Yalnızlığı sever, amelini gizli tutar”
“Allahım! Faydasız ilimden, ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul olunmayan duadan sana sığınırım.” (Nesai, Müslim, Ebu Davud, Ahmed b. Hanbel
YAŞAYAN KUR’AN: Hz. MUHAMMED(SAV)
O’NDAN (SAV) BİZE
- El-Hâris el-A'ver radiyallahu anh'dan:
"Mescide uğradım, insanların boş konuşmalara daldıklarını gördüm. Hz. Ali'ye gelip haber verdim. Şöyle dedi: “Hakikaten bunu yaptılar mı?”
“Evet” dedim.Şöyle dedi:
“ Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu duydum.”
“İlerde fitne olacaktır” “Peki ondan kurtuluş nasıl olur, ey Allah'm Resulü?” diye sordum. Şöyle buyurdu:
“Allah'ın Kitâb'ına sarılmakla. Çünkü sizden öncekilerin haber(ler)i ile sizden sonrakilerin haber(ler)i onun içindedir. Aranızda vereceğiniz hükümler de onun içindedir. O (Kur'ân) önemli bilgileri ihtiva eder, içinde lüzumsuz ve maksatsız hiç bir söz yoktur. Kim onu akılsızlığından dolayı terk ederse Allah onun belini kırar. Kim hidayeti ondan başkasında ararsa Allah onu saptırır. O, Allah'ın sapasağlam bir ipidir. O, hikmetli olan zikirdir. O, dosdoğru yoldur. O kendisiyle arzuların sapmadığı, dillerin yalan şeyler söylemediği, alimlerin doymadığı, çok okumakla eskimeyen, harikuladeliği tükenmeyen bir kitaptır. O cinlerin işitip de şöyle dedikleri bir kitaptır: 'Gerçekten biz, doğru yola ileten harikulade güzel bir Kur'ân dinledik de ona imân ettik.' (Cin, 1) Kim ondan bir haber getirirse, doğru söylemiş olur. Kim onunla amel ederse ecir alır. Kim onunla hükmederse adil olur. Kim insanları ona davet ederse, doğru yola iletmiş olur. Ey (Haris el-) A'ver (bu öğütleri) dinle, kulağına küpe olsun!" (Tirmizî)
- Ali radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Kur'ân okuyup ezberler, helâlini helâl; haramını da haram sayarsa, Allah bu sebeple onu cennete koyar. Ayrıca haklarında cehennemlik hükmü sabit olan ev halkından tam on kişiye de onu şefaatçi kılar." (Tirmizî)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.