Ne zaman ki yazı bulundu; kitaplar yazılmaya başlandı.

Kitaplar, kitaplıkları ve kitaplıklar ise kütüphaneleri oluşturdu.

Günümüz bilim ile ilerleme çağı ve kitaplar bilime götüren yolken; kütüphaneler bilgi yuvasıyken nedendir hâlâ kitaba olan mesafeler…

Kitap okumanın lezzetini ne tattırır insana, kitaptan başka. Okuduğun her kitapta kendinden bir kesit bulursun. Hayatından bir nükte…

Okuduğun bir romanda, kendine en yakın karakteri seçersin, onunla bir bütün olursun. Hissettiğini hisseder, yaşadığı olayları ve heyecanları yaşarsın. O senin kitaptaki dostundur. Duygularını, fikirlerini ve düşüncelerini birebir okuduğun dostun! Gerçek yaşamında bulabilir misin böyle bir dost?  Tüm kalbinle güvenebilir ve hatta okuyabilir misin onu… İşte bu yüzden farklıdır, bu yüzden paha biçilemezdir; kitap dostluğu.

Canın sıkıldığında at kendini kütüphaneye, kitaplıktan çek bir kitap ve incele kapağını. Sonra kitabın kokusunu çek sinene. Çevir sayfalarını, kelimelerin dansına bırak kendini. Mavinin tonlarını yaşatmasına izin ver.  Huzuru kitaplarda bul. Dertleş onunla, sırrını paylaş. Ve emin ol en iyi sırdaş o olur sana. Sessizce ve önemle dinler, ne usanır ne de bıkar.

Kitap…

Okuduğun her kitap yeni bir ufka, yeni bir dünyaya açılan kapıdır. Düşüncelerine ve hayallerine dokunur. Onları yeniden oluşturur adeta. Hayata farklı pencerelerden bakılması gerektiğini gösterir, sevgiyle ve ilgiyle. Farkındalık oluşturur zihninde, canlandırır sönük kelimeleri ve yeniden hayata katar. Umutla bakarsın her güne.

İnsanları daha iyi anlamanı, empati yeteneğini geliştirir. Ve her şeyden öte insana, insan olduğu için değer verirsin. İnsan olduğu için seversin...

Kütüphanedeki dostların sabırla bekliyorlar. Keşfedilmeyi ve okunmayı bekleyen dostlarını daha fazla bekletmeden eline al bir kitap ve başla okumaya. Çokça dost edin. Zaman hızla akıyor.

Seni dostlarınla baş başa bırakıyorum.

İyi okumalar…