Mehmet Ali Öztürk
İtibar suikastı
Geçenlerde sabah yürüyüşü yaparken bu yazıyı gördüm bir delikanlının arabasının arka camında. Sahibini tanımasam da genç olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Başkasının suçunu kabullenmek, başını sonunu hesap etmemek, belki yıllarca zindanda yatmak gibi fikirler ancak kanı deli akandan çıkar. İşin latifesi bir yana kimse kimsenin cezasını çekmesin ülkemde. Vatandaşlar olarak devletimizin sert yüzünü suçlulara göstermesini istiyoruz. Haraç vermedi, dediğini yapmadı diye kimse Yusuf'un köftesini yerlere saçmaya cesaret edemesin. Hiç kimse sahte tereyağ, zeytin yağı, sucuk üretemesin. Herkes aldığı etleri, baklavaları, dondurmaları, tarhanaları gönül rahatlığıyla evlerine götürüp çoluk çocuğuyla yiyebilsinler. Her kim insanları dolandırırsa, sahte üretim yaparsa, emeğinden fazla para alırsa, ticaretine hile katarsa anasından emdiği süt burnundan gelsin. Sadece ismini ilan etmek yetmez. Bir defaya mahsun ağır para cezası ile uyarılsın, tekrarı durumunda ömür boyu ticaretten men edilsinler. Bıçak sallayan, sağa sola bağırıp küfreden, kavgaya karışan, silah gösteren, araçlara, dükkanlara zarar veren, kısaca huzuru bozan her kim olursa olsun ifadesi alınıp bırakılmasın. En azından kısa süreliğine de olsa dört duvar arasında yaşamanın tadına baksınlar. Özellikle kolluk kuvvetlerimize karşı terbiyesizlik yapanlar, daha ağır cezalara çarptırılsınlar. Yetkisizlik, etkisizliği beraberinde getirir. Yeni kanuni düzenlemelerin çıkacağını duyuyoruz. İnşaallah çıkmakla kalmaz, uygulanır, takibi yapılır. Maalesef Allah korkusu kalmadı. Kanun korkusu da biterse, boşverin sokaklara çıkabilmeyi, evlerimizde bile rahatça oturamayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.