ALAADDİN DEVLET ÜLGER KİMDİR?

Kahramanmaraş doğumluyum. İlk ve orta öğretimini Kahramanmaraş’ta tamamladım. Üniversiteyi Eskişehir Anadolu Üniversitesi Halkla ilişkiler Bölümünde okudum. Bir dönem futbol oynadım. Sırası ile Karacaoğlanspor Kulübü başkanlığı, Kahramanmaraşspor Kulübü futbol şube sorumluluğu ve genel kaptanlığını yaptım. Aynı zamanda 15 yıldan bu yana Kahramanmaraşspor Taraftarlar Derneği başkanlığını yürütüyorum. Dünyada bir ilki gerçekleştirerek, ekibim ile 35 il Taraftar Derneği Başkanları ile Anadolu Taraftarlar Federasyonu kurarak kurucu genel başkanlığı yaptım.

22 yaşında, ticari anlamda kendi kömür şirketimi kurdum. Aynı zamanda, ticari anlamda halen film yapım ve reklam ajansı faaliyeti gösteren tanınmış bir ajansın da ortağıyım. Sporda göstermiş olduğu azim ve başarıyı ticari hayatımda da gösterdim. Kurduğum firma kentin ve bölgenin belirli firmaları arasına girerek Maliye Bakanlığından Takdir belgesi aldı. İstanbul’daki Kent Maraş Derneği (kurucu) Yönetim Kurulu Üyesiyim. Uzun süre ASKF Yönetim Kurulu üyeliği yaptı ve şu anda onur kurulu üyesiyim.

İNSANLARLA İÇ İÇE OLMAYI BAŞARAN BİRİ OLARAK DİKKAT ÇEKİYORSUNUZ…

İnsanlarla iç içe olmayı başara bilen biri olduğum ifade edilir. Halkın isteği üzerine 34 yaşında Önsen Belediye Başkanı seçildim. Toplumdaki bütün grupları benimseyerek verdiğim hayat mücadelesinde insana değer vermenin ve insanı sevmenin başarıyı getirdiğine inanıyorum.

Önsen Belediye Başkanı olduktan sonra yeterli imkânlar olmamasına rağmen önce insan sağlığını ön plana alarak kasabada altyapı proje ve inşaat çalışmalarına girdim. Riski göz önüne alarak büyük bir hizmetin ilk adımlarını atmış olduk.  İçme suyu inşaatı, kanalizasyon inşaatı, isale hatları inşaatları, su depoları inşaatlarına başladık.  Söz verdiğimiz gibi görev sürem içerisinde bunları tamamladım. Bunun dışında Önsen Çedene Festivalini düzenledim. Önsenspor Kulübünün kurulmasıyla da Önsen’in ve bölgenin tanıtımına elimden geldiğince katkıda bulundum.

Okul programlarına önem verdim. Mümkün olduğunca yolların genişlemesine ve yeni yolların açılmasına özen gösterdim. Çiftçilerimiz içinde tarım reformu ve sulama kanalları ile alakalı ilgili kurumlarla istişare içerisinde olmaya gayret ettim ve bölgenin daha verimli ürünlerle ekonomisini kalkındırmayı hedefledim.

 Göstermelik çalışmalara önem vermiyorum. Aynı zamanda ciddi hizmet programlarını öne aldım. Şu an alt yapısı bitmek üzere olan Önsen Belediyesinin üst yapısı ile alakalı girişimlerim devam etmektedir. Makam arabasını değiştirmedim ve şu an en eski makam arabasına biniyorum. Meclisten araç alma kararı çıkmasına rağmen kabul etmedim ve öncelikli hizmetlere önem verdim. Önsen’i Kahramanmaraş'ın Karşıyaka’sı olarak görüyorum

NEDEN ADAY OLDUNUZ ONİKİŞUBAT’A?

Tabi biz 2009 yılında Önsen Belediye Başkanlığına seçildik. Seçildiğimizde halkla bire bir siyaset yapma fırsatı buldum. Göz göze bire bir diyalogla hizmet yapma fırsatı buldum. Dolayısıyla halkımızın isteklerini, taleplerini; kırsalda olsun, kentselde olsun, iş adamı bazında olsun, çiftçi bazında olsun, işçi-kamu-özel sektör bazında sorunlarını bire bir paylaşma fırsatı bulduk.

Çünkü kasaba belediye başkanlıkları muhtarlıklar gibidir bir nevi. Halkla bire bir siyaset yapma fırsatı bulduk ve siyasetin çekirdeğini ya muhtarlıktan ya da kasaba belediye başkanlığından geçmesi gerektiğini gördüm. Dolaysıyla benim şöyle bir özelliğim var: Ben hem kent merkezinde doğdum büyüdüm, hem de köylü kökenli insanım. Yani hani orada da gayrimenkullerimiz var; çiftçilik yapıyoruz, burada da ticaret yapıyoruz.

Uzun süredir Kahramanmaraş’ın sosyal aktivitelerine katkıda bulunmaya çalıştık; kentimizin her noktasında elimizden geldiğince… İstanbul’daki ve Türkiye’nin birçok yerindeki Kahramanmaraş dernekleriyle istişare içerisindeyiz, iç içe bir çalışmamız var. Mümkün olduğunca da bu toplantılara katılmaya çalışırım. Bu vesilelerle biz insanımızın her zaman yanında olma şansı bulabildik, yanında olduk. Kahramanmaraşspor’un 15 yıldan en beri en uzun taraftar dernek başkanlığı yapan kişiyim. Belediye başkanı oldum bunu yine bırakmadım. Yani bu görev küçük, bu görev büyük gibi bir şey demedik. Bu bir hizmettir. Hizmetin büyüğü küçüğü olmaz. Eğer bir hizmet yapacaksak memleketimiz için yapmamız lazım gerektiğini düşünüyorum. Onun için biz öyle büyük, küçük hizmet ayrımı yapmadık.

Kahramanmaraş’ımız için, memleketimiz için bir şeyler yapabilir miyiz? Bu toplumun çocuğuyuz. Toplumsal görevlerimiz var. Bizde bir taş üstüne taş koyalım düşüncesiyle her zaman baktık aday olduğumuz tüm oluşumlara; dernek başkanlığı, belediye başkanlığı gibi tüm görevlere bu düşünceyle baktık. Temelde bu düşünceyle aday oldum ve bu düşüncede de hizmet yaptık. Nitekim geçmişte Kahramanmaraşspor Taraftar Dernek Başkanı olduğumda Kahramanmaraş için ne yaparız veya ülkemiz için ne yaparız diye düşündük. Ülkemizde sporun dostluk, birlik, kardeşlik ve barış harekâtı olduğunu herkes söyler ama baktığımızda orada da bir eksilik gördük. Yani insanlar bunu söylüyorlardı ama uygulama yoktu. Evliya Çelebi gibi dolaştım il, il… Şırnak, Van, Siirt, Diyarbakır, Batman, Adana… Kısacası Türkiye’nin bir çok ilini birleştirmek için elimizden gelen gayreti gösterdik arkadaşlarımızla birlikte ve Anadolu Taraftar Dernekleri Federasyonunu kurduk. Bunu başardık, bunu başaramazsın diyenler vardı.

Yani ben bunu şunun için örnek veriyorum; Bir şeyleri hayal edersiniz ama o hayalinizi gerçekleştirmek için; uygulama anlamında, uygulama noktasında o düşünceyi hayata geçirmek için çaba sarf ederseniz başarırsınız. Ama yok o teoride kalırsa, o düşünceden öteye gidemez. Dolayısıyla Önsen’de de biz dedik ki ‘orası bizim köyümüz’ dedik. Ben federasyon başkanlığını bırakıp Önsen’e aday olduğumda bazı siyasiler dedi ki ‘ya sen at inip eşeğe biniyorsunuz’ dediler. Ben yine söylüyorum aynı söylediklerimi; hizmetin büyüğü küçüğü olmaz, Allah yolunda bir şeyler yapmak lazım. Çünkü insan için, kul için yaptığın zaman inşallah o Allah rızası için yaptığın bir görev anlamına geliyor diye düşündük her zaman. Önsen’e geldiğimizde söz verdiğimiz gibi orada ki altyapı sorunu çözdük. Çok meşakkatli bir sorundur.

Belediye başkanlığı görevinde iki türlü belediye başkanlığı vardır. Biri gösteriş belediye başkanlığı, diğeri de gerçek manada vicdanen yapılacak hizmetler vardır. Alt yapı hiçbir zaman göze görünmez ama en maliyetli hizmettir. İmkanlarımızın sınırlı olmasına rağmen, imkanımızın çok ve çok üstünde hizmet yaptığımızı düşünüyorum. Ekibimizle birlikte inşallah ve hayalimde her zaman Kahramanmaraş’ın Karşıyaka’sı dediğimiz o bölgenin batı köyleri ve kuzey batı bölgesinin Kahramanmaraş’a her zaman kent merkezine dâhil edilmesi gerektiğini savunmuşumdur. Kahramanmaraş’ın isminin büyükşehir olması belki de çok bir şeyi değiştirmez ama Kahramanmaraş’ı gerçek manada büyükşehir yapacak en büyük hizmetlerden bir tanesi Kahramanmaraş’ın Karşıyaka’sını hizmete geçirmek, kent merkezine dahil etmek yaşam merkezi haline getirmek. Onun için mücadele edeceğiz ve 10 yıldan beride savunucusuyum bu düşüncenin.

Tabi Önsen orada lokal bir bölge olduğu için, tüm bölgeye hükmetme yetkisi yoktu. Dolaysıyla bu Onikişubat ilçesi nasip oldu, kuruldu. Onikişubat ilçesi bünyesinde de kent merkezi ile o bölge aynı bölge olarak kabul edildi ve sınırlar aynı bölge içerisinde kaldı. Bizde bu göreve geldiğimizde Allah nasip ederse inşallah, o bölgede büyük hizmetler yapacağımızı düşünüyorum ve kent merkezimizin de tabi ki sorunlarını biliyoruz. Kent merkezimizin sorunları içerisinde sosyal aktiviteler özellikle, sosyal aktiviteleri de harekete geçireceğiz. Buradaki insanlarımızın istediği bütün isteklerini, taleplerini çok yakından biliyoruz, takip ediyoruz. Dolayısıyla kent merkezinde, köyünde, kasabasında, kırsalında, kenar mahallesinde insanımızın ne istediğini ne talep ettiğini çok iyi biliyoruz, bu taleplere çok rahat cevap verebileceğimizi düşünüyoruz.

Ben bugün uçuk kaçık projelerden bahsederim, yarın öbür gün büyükşehrin yetkisinde olan projeler var, bunları önümüzde ki günlerde bu hizmetlerimi bu projelerimi açıklamayı düşünüyorum. Çünkü açıkladığımız projeler yarın öbür gün görev nasip olduğunda yapabileceğimiz projeler olması gerekiyor. Onun için öyle uçuk kaçık projelerinde hani anlatılmaması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla yapabileceğimiz şeyleri anlatmak lazım. Bugün Karadere’nin, Haramanacık’ın, Sadıklı’nın, Kalekaya’nın kanalizasyon sorunu varken ve bu problemler halledilmeden buradaki uçuk projenin anlatılmamasını düşünüyorum. Oralarda ki insanımızın da göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Buradaki Yunus Emre Mahallesi ile köyden mahalle olan yerlerimizin aynı noktaya getirilmelidir. Bu sorunları halletme den uçak projeleri anlatmayı doğru bulmuyorum.

İnşallah Allah nasip ederse bir de bizim farklı bir yaklaşımımız var. Biz istişare ile yönetmeyi planlıyoruz, yani bizim planımız halkla birlikte yönetmek. Önsen de bunu başardık. Halkımızla birlikte yapılması gereken öncelikli hizmetlere karar verdik, birlikte hareket ettik. Dolayısıyla yine burada da aynı şekilde hangi bölgenin ne sorunu varsa halkla beraber bu sorunları çözmeye karar verdik. Nasip olursa inşallah Kahramanmaraş’ımızı Karşıyaka’sı diye adlandırdığımız batı köyleri, kuzey batı bölgesi, Ilıcası, Kaplıcası bir de her köyü…. Şimdi şu konu var: Kahramanmaraş’ta marka şehir olması konusunda, “marka şehir Kahramanmaraş” diyoruz ama Kahramanmaraş nasıl marka şehir olacak? Yani marka şehir olabilmesi için elimizde ki malzemeleri kullanmamız lazım.

Cenabı Allah vermiş bize… Önsen’e çedene vermiş, Fatmalı’ya incir vermiş örneğin… Biz bunlar gibi unsurları kullanmalıyız, bu unsurları kullanabilmek içinde buralara ulaşım bir kere en başta sağlanması lazım. Yani marka şehir olabilme yolunda ilk önce fiziki şartları müsait hale getirmemiz lazım. Ondan sonra da bu bölgelerin ürünlerini Türkiye değil dünyaya tanıtmak çok zor bir olay değil inşallah biz bunları yapacağız. Dondurmasıyla, biberiyle, bakırıyla hep deriz ama biraz da böyle uygulamanın planlı olması gerek.

Hani dünyanın idrak etmesi lazım, ilginç şeyleri ortaya çıkarmak lazım. Medya kökenimiz olduğu için ben basın ve halkla ilişkiler okudum. Medya sektörününse bir dönem içinde kaldım. Dolayısıyla bu yönüyle de olaya bakabiliyorum. Bu pencereden de bakabiliyorum. Birde yerel yönetimlerde basınla istişare heyeti kurması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü basının bizim görmediğimiz çok şeyi gördüğünü düşünüyorum. Yani aslında bizim için en büyük haberciler basın, yani basınla illaki yayın organlarıyla yayınlandıktan sonra görmek değil olay basınla istişare içerisinde olmak gerekir. Basının görevi gezmek, görmek, araştırmak o araştırdığı bilgileri işte gazeteye yayınlamadan, ondan sonra radyoya yayınlamadan,  televizyona yayınlamadan bire bir görüş basınla belirli süreli aralıklarla toplantı yapıp ve basınında ekonomik anlamda Kahramanmaraş’ta kurumlar tarafında böyle biraz daha desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü basın mensuplarını eğer ekonomisi uygun olmazsa ulaşım yapamaz, arabasına yakıt alamaz sonuçta evini geçindirmekle mükellef olan insanlar, evini geçindirecek para kazanması lazım. Onun dışında her şey ekonomiye dayanıyor aslında bunu da kurumlar çok rahat sağlayabilir, sağlayabileceğini düşünüyorum. Mesela diyelim bir bölgeye gidilecek basın için bir araç ayarlanabilir bunlar daha detaylıda konuşulabilir kısacası basına destek verilmeli.

KENTSEL DÖNÜŞÜM NOKTASINDA HERKES GENELDE PROJELERİNDE ŞEHİR MERKEZİNDE YAPILACAKLARDAN BAHSEDİYOR. AMA BİR BELDE BELEDİYESİ OLARAK SORUNLARI NET GÖRDÜĞÜNÜZDEN DOLAYI, KENTSEL DÖNÜŞÜMDE O BÖLGELERDE YAPMAYI DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ PROJELER VAR MI?

O Karşıyaka de dediğimiz bölge çok bakir bir alan. Kahramanmaraş’ın girişinde yani bizim Önsen tarafına, Cüceli tarafından bu tarafa benim 4 dakikalık bir projem var. 10 yıldan beri bu projeyi savunurum. İşte bundan yaklaşık 3-4 yıl önce bu projeyi açıkladım. Kahramanmaraş-Önsen 4 dakika 4 kilometre projesi hayata geçtiğinde bu anlattığımız yeni şehir ortaya çıkacak bu yeni Maraş ortaya çıktığında gayrimenkuller ister istemez.

Tabi orda da belediye olarak biz vatandaşımıza daha böyle uygun daha çağdaş bir ortamda yaşayacağı yaşam standardı yüksek olan bir kent oluşturmayı hedefliyoruz. Herkesin bütçesine göre konutlar yapıp vatandaşımıza vereceğiz. Böyle bir projemiz var. Yani onu için bakir bir alan var orada kentsel dönüşüme zaten gerek yok, boş araziler var orada ve kentinde girişinde. Ortada baraj gölü ve su sporları, barajın etrafında ki o sahil yolları, yürüyüş yolları. Yani kentte İzmir gibi İstanbul gibi bir özellik katacağız. Ortada su ve iki tarafında da şehir, kent merkezi.

Kaplıcalarımıza ulaşımının rahatlatılması gerektiğini düşünüyorum. İşte Hartlap’tan bizim meşhur iki tane yaylamız var. Başkonuş ve Yavşan yaylaları. Bu yaylalar arasında hem orada kaplıcalarda geçiş yolu hem Andırın ilçesine de yolun kısalması… Bu vesileyle oradan bir köprü. Bu köprüler yapıldığında gerisi kendiliğinden gelir.

Kent merkeziyle de alakalı yine sporsal faaliyetlerin kesinlikle arkasında olacağız, sporsal faaliyetlerin her zaman destekçisi olacağız. Mesela Trabzon’u tanıtan Trabzonspor oldu. Aslında Maraş’tan küçük bir şehir belki de ama Trabzonspor sayesinde Trabzon çok büyük bir şehir gibi göründü herkesin gözüne. Allah izin verirse biz Kahramanmaraş’ta Kahramanmaraşsporumuz başta olmak üzere amatör spor kulüplerimize kadar her zaman yanında olacağız. Geçmişte çünkü sporun değerli bir noktasında görev yaptık.

AK PARTİYİ BÖLGEDE, KAHRAMANMARAŞ’TA NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Başbakanımızın oluşturmuş olduğu bir şeyden dolayı ülke genelinde AK Partinin yapmış olduğu, göstermiş olduğu başarılardan dolayı ülke genelinde büyük bir puanı var. Bu da Başbakanımızın oluşturmuş olduğu rüzgârdan başarıdan, dürüstlükten, doğru hareketin, vermiş olduğu sözleri yerine getirmekten kaynaklanıyor.

 İnsanımızın güvenini kazandı sayın Başbakanımız. Zaten şu da var, yani Türkiye tarihinde hiçbir zaman iktidara gelen bir parti sürekli oyunu yükseltmemiştir, ilk defa AK Parti yükseltmiştir. Buda Başbakanımızın ve ekibinin sayesinde meydana gelen bir durum söz konusudur. Bundan dolayı da ben şuna inanıyorum: AK Parti, Kahramanmaraş’ta bir yani sonuçta alternatifsiz seçimi kazanır ama kazanırken de Başbakanımız şunu istiyor, tabi açıklamalarında söylüyor sizde duyuyorsunuz, ‘halkın istediği adamları göndereceğim diyor, halkın içinden gelen, yani kamuoyu kimi istiyorsa onu göstereceğim’ diyor.

Bende bu konuda Başbakanımıza bizde güveniyoruz, o konuda hiçbir endişemiz yok. Biz aday oluruz olmayız hiç önemli değil. Yine Başbakanımızın yanındayız, yine partimizin yanındayız. Bu konuda tereddütsüz adaymış gibi çalışacağız, biz kendimize güveniyoruz ve söz veriyoruz bu konuda da..

EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR KONU VAR MI?

Teşkilatla birlikte çalışacağız. Teşkilatımızla birlikte aylık toplantılar düzenleyeceğiz. Teşkilatımızın görüşlerini alacağız yapacağımız hizmetlerle alakalı. Toplumun 7’sinden 70’ine herkesin görüşlerini alarak hareket edecek bir istişare kuruluyla birlikte yönetim diyorum ben buna bizim sloganımızda zaten birlikte yönetim. “Onikişubat belediyesini birlikte yönetelim” diyorum, toplumun her kesimine.

İşte birkaç gün önce Alevi Derneğini ziyaret ettik, Erenler Derneğini ziyaret ettik. Onları da kucakladık. İşte ülkücü kardeşlerimizi ziyaret ediyoruz. Yani bu ülke de yaşayan mozaiklerin hepsini biz, hani sloganımızın bir tanesi de başbakanımız her zaman kullanır gerçekten de “biz yaratılanı Yaradan’dan dolayı seviyoruz” İnsana sevgiyle bakarsanız başarıya da ulaştığınızı görürüsünüz zaten geçmişte ki yaptığım çalışmalarda beni başarıya götüren hep insanı sevmek oldu. Biz insanımız yine seveceğiz görevi alalım almayalım hiç sorun değil, her zamanda bu düşüncemizin arkasında olacağız bu düşünceyle ne iş yaparsak hareket edeceğiz ben diğer aday adayı olan arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum çünkü onlarda hepimiz hizmet için aday adayı olduk Kahramanmaraş’ımıza bu güzel bir atmosfer, topla. Çünkü bu görevler şehrin emin görevi. Ben inanıyorum ki o arkadaşlarımızda görev verildiği takdirde dürüst bir şekilde görevlerini yapacağına inanıyorum hiçbir endişemiz yok. Adaylık hangimize nasip olursa olsun adaymış gibi çalışaca