GÜÇLÜ TÜRKEYİ ÖZLEMİ BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE PERÇİNLEŞECEK

Yayınlanma:
Güncelleme: 14 Temmuz 2020 12:50
GÜÇLÜ TÜRKEYİ ÖZLEMİ BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE PERÇİNLEŞECEK

GÜÇLÜ TÜRKEYİ ÖZLEMİ BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE PERÇİNLEŞECEK

2016 yılının başarılı ekonomi hamleleri ve iyi bir siyasi yönetimle başarılı bir yıl olarak geçtiğini ifade eden Beşen, 2017’de ekonomik vaadlerin büyük önem taşıdığını ve ekonomide kalkınmayı sağlayacağını vurguladı.

Başkanlık sisteminin Türkiye için elzem olduğunu söyleyen Beşen, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın büyük bir siyasi deha olduğunu ifade ederek Türkiye Siyaseti için büyük bir kazanımdır dedi.

2016 yılında Türkiye ekonomisi nasıl geçti?

2016 yılı denince ilk aklımıza gelen 15 Temmuz günü asker kılığına girmiş FETÖ mensubu teröristler tarafından yapılmaya çalışılan darbe girişimi oldu. Bu durumu  Ekonomi yönüyle değerlendirdiğimizde bu haince kalkışma Türkiye cumhuriyetinin bu zamana kadar maruz kaldığı en ağır saldırı diyebiliriz. Bu döneme kadar ülke ekonomisi biraz çalkantılı geçsede iyi gidiyordu. Bu darbe girişiminin başarısızlığına rağmen oluşturduğu veya oluşturulmaya çalışılan negatif algılar kısa sürede çok başarılı çalışmalarla bertaraf edildi.   Ekonomi değerlerine rakamsal olarak baktığımızda ise,  Türkiye, dünya üzerinde rekor kıracak şekilde son 26 çeyrektir büyüme gösterdi. İş gücü piyasası, reel sektör borçlanması, yıllık faiz oranları, aylık faiz oranları hepsi yerli yerindeydi. Bu tarihe kadar ekonomi alanında  dünyada en hızlı büyüyen üçüncü ülke olduk.  Hain darbe girişimi karşısında  ise her ferdi milli bir kahraman olan ülkemizin insanı,  Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine  şehrin meydanlarına inerek Devletinin, hükümetinin,  ve seçilmiş iradenin yanında olduklarını gösterdi. Bu duruş ; kredi derecelendirme kuruluşlarıyla başlayan ekonomiyi çökerterek başarısız oldukları darbe girişiminin başka boyuta taşımaya çalışanlarada cevap niteliğindeydi. Ülkesine sahip çıkan halkımız. Reis-i Cumhurumuz  milletine dönerek dolarınızı bozdurun çağrısı üzerine resmi olmayan rakamlara göre 30 milyar doların civarında  para TL’ye çevrildi. Hükümet, içeride FETÖ, PKK, KCK, DHKP-C ile uğraşırken dışarıda Suriye ve Irak savaşları olmasına rağmen ülke ekonomisini başarılı bir şekilde yönetiyor.  Şirketler yatırımlarına ve üretimlerine devam ediyor. Vatandaşımız geleceğe umutla bakıyor.

2017 yılında Türkiye ekonomisinden neler bekliyorsunuz?

Ekonomide global bazlı yaşanan bu krizi çözmek için hükümetimizin başlattığı nefes kredisi sayesinde 250 milyar TL KOBi’lere verildi. Bu piyasaya aynı 2005 yılında devreye giren teşvik yasası kadar olumlu etki bırakacak. 2017 yılına Kahramanmaraş ölçeğinde bakacak olursak, önemli gelişmelerin olabileceğini söylememek mümkün. Tomsuklu Tekstil İhtisas OSB yer tahsisi tamamlandı. Şimdi oraya fabrikalar yapılacak. Kahramanmaraşlı iş adamlarının bankada beklettiği 4,5 milyar TL yatırıma dönüşürken nefes kredisi sayesinde de likitte sıkıntı yaşanmayacak.  İstihdam oluşacak, yeni başarı hikayeleri yazılmış olacak. Türkiye ekonomisine tekrar dönecek olursak 2023 hedefine emin adımlarla giden bir ülkeyiz artık. 500 milyar dolar ihracat hedefimiz ulaşabilecek bilgiye, beceriye ve donanıma sahibiz. Şu anda dünyanın bilerek, isteyerek yaptığı binlerce engellemelere rağmen birliği elden bırakmadığımız sürece 2017 yılının daha iyi olacağı kanaatindeyim.  

Hükümetin ekonomi politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hükümetin politikaları,  vatandaşın huzuruna, refahına ve ekonomisinin kalkınmasına yönelik. 2002 öncesi yaşanan buhranlar artık yaşanmıyor. 2002 öncesi faizlerin yüzde 170’lere kadar çıktığı, belediyelerin bile sokaklarda çöpleri toplayamadığı zamanlardı. Sağlıkta adeta skandallar yaşanıyordu. 2002 yılında AK Partinin iktidar olması ile birlikte başlayan değişim rüzgarı kendini gösterdi. Düşünün IMF borcu olan bir ülke iken şu anda IMF borç verir bir ülke olduk. Bugün dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz, Ortadoğu da yeni lideri biz olduk. Bunlar yaşanırken milli tarım projesi başladı. Eskiler daha iyi bilir; soğanı, ekmeği, benzini kart ile alan ülkeden ihracat yapan, üretim yapan, teknoloji geliştiren, silah sanayinin yeni gözdesi olan bir ülke haline geldik. Bunların hepsi Ak Parti iktidarının yaptığı hizmetler. Yol medeniyet derken AK Parti hükümetinin yaptığı yollar ile diyarlar aşmaya başladık. Şu anda dünya ölçeğinde yaşanan bir kriz olmasına rağmen Türk iş adamları, KOBİ’ler üretim ve yatırım yapabiliyor. Bu hükümetin geliştirdiği projelerin ve sağlam bir ekonomik modelin göstergesidir.   

Daha güçlü bir yönetim yapısı için başkanlık sistemi gerekli midir?

Çok güçlü bir başkanlık sisteminin zamanının geldiğini düşünüyorum. Hükümetimizin bu konudaki çabalarına iş dünyası olarak kesinlikle destek veriyoruz. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın yanındayız. Millet olarak siyasi istikrarı desteklememiz lazım. Çok önemli gördüğümüz başkanlık sisteminin, halkımızca ilgi gösterilip desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Başkanlık sistemi tartışması çok partili rejime geçildikten sonra Türkiye'de her zaman gündeme gelmiştir. Biliyorsunuz, son dönemde krizler yaşandı. Bu krizler de ülkemize çok büyük zararlar verdi. Geçmiş dönemlerde kurulan koalisyon hükümetleri ile istikrar sağlanamadı. Başkanlık sisteminde, partiler koalisyonuna dayanan hükümet seçeneği yoktur. Halk, yürütmenin başı olan başkanı seçtiği gün, hükümet problemi çözülmüş olur. Başkan, bakanlarını belirler. Bakanların bir kısmı ve bazı sistemlerde tamamı parlamentonun onayı ile göreve başlar. Ancak parlamentonun bir bakanlık pozisyonu için başkanın önerdiği adayları ilanihaye reddetme hakkı yoktur. Dolayısıyla başkanın halk tarafından seçilmesinden sonra kriz seviyesinde bir hükümet kurma sorunu yaşanmaz. Başkanlık sisteminde katı kuvvetler ayrılığı ilkesi olduğu için, başkan ve yürütme meclis tarafından daha objektif bir şekilde denetlenir. Bize göre doğru ve uygun olan Türkiye toplumunun, milletin ihtiyacını karşılayacak olan yeni anayasal sistem ve başkanlık modelidir. Artık darbe ana yasası ile bu ülkenin kesinlikle idare edilmemesi gerektiğine inanıyorum. İnşallah bu anlamda Kahramanmaraş'ımızın ve ülkemizin 2023 vizyonlarını yakalayacağına inanıyorum. 2002 öncesi kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan savunma sanayi merkezleri şimdi ürettiği silahlar ile dosta güven düşmana korku veriyor. Güçlü Türkiye özlemi, başkanlık sistemi ile perçinlenecek ve kimse Türkiye'nin büyümesini engelleyemeyecek

Kahramanmaraş siyasetini nasıl değerlendirirsiniz. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak Türkiye ve şehrimiz için kazanımıdır?

Sayın Veysi Kaynak yıllarını siyasete vermiş değerli bir insandır. Milli görüş gömleğini giyerek çıktığı siyaset yolunda, temsillerin en büyüğü Başbakan Yardımcılığı görevine geldi. Bu Kahramanmaraş için büyük bir kazanım. Yapılan tüm yatırımlar O'nun kanalı ve diğer Milletvekillerimizin katkısı ile şehrimize gelecektir. Yıllardan bu yana oluşturamadığımız,   yakındığımız lobicilik faaliyetini sayın Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak ile yapıyoruz. Kahramanmaraş’ın bir şeye ihtiyacı olsa hemen Sayın Kaynak’ın kapısını çalıyoruz. Bu şehrin gelişimi açısından çok faydalı. Şu anda tüm kurum ve kuruluşlar Kahramanmaraş’ın gelişimi için yapılması mümkün olan tüm projeleri için Veysi Kaynak’ı sık sık ziyaret ediyor. İstişare içinde Kahramanmaraş’ı el birliği ile büyütmek için çalışıyoruz. Sayın Kaynak’ın Kahramanmaraşlı olması ve şehirden hiç kopmaması ise, vatandaşlarımız tarafından da çok olumlu karşılanıyor. Bir Başbakan yardımcısının her fırsat bulduğunda şehrine gelmesi pek alışık olmayan bir durum. Sayın Kaynak bu algıyı yıktı. Vatandaş her zaman Sayın Kaynak’ı görebilmenin mutluluğunu yaşıyor.                                   

 2016 yılında sigorta sektörü nasıl geçti, 2017 yılı için beklentiler.         

   Sigortacılık sektörü 2016 yılında en çok Trafik Sigorta fiyatları ile gündeme geldi. Geçmişde çok düşük primlerle kesilen poliçeler sigorta şirketlerin bilançolarına zarar olarak yansıdı. Serbest tarifenin uygulanması ile şirketler bu zararları telafi etmek için Trafik Sigorta primlerine orantısız bir şekilde yüklenmesi sonucu, sürücülerin kabullenmesi zor olan fiyat tarifeleri ile karşı karşıya geldi. Fakat şu anda geldiğimiz noktada hükümetin aldığı tedbir ve sigorta şirketlerinin  bilançolarındaki zarar hanesinin yavaş yavaş düzelmesi ile birlikte trafik sigorta poliçelerinde kademeli bir şekilde 2017 itibariyle bir düşüş olacağını öngörmekteyim. Her şeye rağmen sigortacılık sektörü Türkiye'de 2016 yılında yaklaşık %30 oranında büyüme, 2017 yılında da sektörün %15 oranında büyüyeceğini tahmin etmekteyim. 

 

KAYNAK: Maraştanhaber

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.