ÇOK RUTİN HİZMETLERİ HİZMET OLARAK GÖRMÜYORUM

AK Parti Onikişubat Belediye Başkan Aday Adayı olan Anavatan Partisi eski il başkanı Mehmet Sabancı, bölgede yapılacak olan çok rutin hizmetleri hizmet olarak görmediğini ifade etti.

Sabancı’ya “Mehmet Sabancı kimdir?” diye sorduk.  “1958 Kahramanmaraş doğumluyum, ilk okul ve lise öğrenimimi Kahramanmaraş’ta yaptım. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinde okudum. Orman Mühendisliğini rabbim nasip etti ama, orman mühendisliğinde rızk tahsilini hiç nasiplendirmedi. İlk olarak babamın çırçır fabrikasında işe başladım, sonraki yıllarda siyasete başladım” diyen Sabancı, siyasete başladığı yıllarda hiç ticaretle uğraşmadığına vurgu yaparak şöyle dedi: “Bunu da özellikle yaptım, çok dikkat ettim. Hem ticaret hem siyaseti birlikte yaptığınız zaman mutlaka bir dedikoduya, bir şaibeye mahal olabiliyorsunuz.”

SİYASİ GEÇMİŞİNİZE NE ZAMAN BAŞLADINIZ?

Anavatan Partisinin kuruluşunda bulundum. Anavatan Partisinin kuruluşundan sonra Allah öyle bir yere bizi lütfetti ki yani Ana Vatan Partisiyle Rahmetli Özal’la beraber o misyonda bizi insanımız üst üstte koydu.

Yani rahmetli Özal’la olan muhabbetini Kahramanmaraş’ta temsil heyetini sanki şahsımda toplamış gibi Allah bize servet verdi. Bu serveti o kadar çok önemsiyorum ki bazen arkadaşlarım bana derler ‘abi sizin yaptığınız il başkanlığı yani sizin düzeyinizde belki 50 tane insan iktidar partisi il başkanlıkları yaptı, ama hiçbirini başkanlığı konuşulmazken sizin bu başkanlığınız tekraren hala anılan bir il başkanlığı. Bu nasıl oldu?’ derler. Bunu rabbim benim şahsıma lütfetti, bu benim kazandığım veya benim bir gayretle sağladığım bir güç değil. Cenap hak bize bu serveti layık gördü.

 Milletvekili olamadık, Belediye başkanı olamadık ama uzun yıllar rahmetli Özal’ın misyonunda Allah nasip etti siyaseti bir fiil yaptık. Rahmetli Özal’ın vefatından sonra siyasetimiz bir durura uğradı, bir ara verdik. Yani mevcut yönetimle ters düşen bir konumuz oldu. Tabi Ana Vatan Partisinden Özal’ın fikrini ve misyonunu temsil eden insanların bir tasfiyesi başladı. Bu tasfiye içerisinde esasında bizde tasfiye dedik.

Ancak AK Partinin kuruluşuyla beraber  tekrar AK Partiyle siyaset yapmayı çok arzu ettim küçük yerlerin kanunu büyük olur derler  Bizimde hakikaten Kahramanmaraş’ta iyi gününü taşıdığımız bir camiayı kötü günde de terk eden bir insan konumuna düşmemek için fiilen bir siyasi çalışma içerisinde bulunmadım. Ama ne zamana kadar bu seçimlerde teşkilatımızın bana verdiği cesaret, bana gösterdikleri alaka sevgi ve saygıdan ötürü bir cesaret geldi tekrar siyaset adına ve bu cesaretimizle de inşallah çok inandığım itibar ettiğim bir genel başkanı, bir liderin partisinde fiilen siyaset yapma ümidiyle inşallah yola çıktım.

AK Parti benim ideallerimi ve fikirlerimi yansıtan bir parti  ben bir parti kurmak istesem AK Parti gibi bir parti kurardım. Ben bir lider oluşturmak istesem, kendi elimle bir lider oluştura bilsem Tayyip bey gibide bir lider oluşturmak isterim.  Benim iddialarıma, ideallerime, inançlarıma tamı tamına paralel düşen bir parti. Dolayısıyla çok böyle kendime göre bulduğum bir partide siyaset yapmayı rabbim nasip etti.  AK Partinin kurulduğundan beri AK Partiyi destekleyen biz ve arkadaşlarımızın bir konumumuz var.  Bunu sağ olsun teşkilatımız ve teşkilatımızın dışında AK Partinin yetkilileri bilir.

Dışardan fiilen çalışmamız olmasa bile AK Partiyi tamamen hatırımızla itibarımızla destekleyen bir konumumuz oldu. Bugünde inşallah aktif siyaseti rabbim nasip ederse arkadaşlarımızla beraber niyetleniyoruz. Tüm aday olan arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum. Rabim lütfederse, rabbim siyasette tekrar bize bir istihdam görevini verirse memleketimize hizmetimizin yanında birinci dereceden inandığımız değerlere yani dinimize vatanımıza ve şehrimize hizmeti ön planda tutan bir niyetle yola çıkıyoruz.

NEDEN ONİKİŞUBAT BÖLGESİ İÇİN ADAYLIĞA BAŞVURDUNUZ? NEDEN 12 ŞUBAT BÖLGESİ?

Neden Onikişubat konusu biraz bana göre şahsıma göre verilmiş bir karar. Ben siyasette ve günlük yaşamımda dostluklarımı çok önemserim. Diğer iki bölgeye dostlarımın aday olduğunu gördüm onların karşısında bir dost olarak aday olmayı kendi şahsıma doğru bulmadım. Dolayısıyla Onikişubat’ta hem bir boşluk hem de müspet bir sonuç alacağıma inandığım bir yapı olduğunu gördüm, onun için Onikişubat’a aday adayı oldum.

BÖLGEDE GÖRDÜĞÜNÜZ EKSİKLİKLER NELERDİR?

Bölgede çok rutin hizmetleri hizmet olarak görmüyorum. Yani böyle bir kısım aday arkadaşlarımızın proje olarak vasıflandırdığı, yapacağız dediği şeylere ben proje falanda demiyorum. Yani projenin de ismini küçültmemek lazım projede bir yüz yıl sonrasına hitap eden şeylerden bahsetmek lazım. Örneğin bugün İstanbul’un hala en büyük iki caddesi vatan ve millet caddesidir. Rahmetli Menderes 1950’li yıllarda yapmış ve 60 yıl sonra hala bu iki cadde İstanbul’un bugün itibariyle de en işlek, en verimli, en büyük caddesi olarak görünüyor. Zannederim ufuk bu, yarınlara oynamak bu.

Şimdi rabbim lütfederse inşallah mevcut bulunan 12 Şubatın konumun muhafaza ederken ama bu muhafazayı da sıradan bir muhafızlıktan bahsetmiyorum. Bir defa şunu iddia ediyorum hem hemşerimiz bizim yönetimimizde inşallah bizim geldiğimizi hissedecek. Yönetim farklılığı olduğunu 12 Şubatla ilgili olan tarafımızda her hemşerimiz bunu hissedecek diyecek ki Kahramanmaraş’ta bir belediye farklılığı var. Her hemşerimize bir defa dokunacağız, sevgiyle dokunacağız muhabbetle dokunacağız şefkatle sarılacağız bu bizzat olacak birde hizmetlerimiz olacak ve12 Şubat bölgesinde ki vatandaşlarımız biz bu yönetimden memnunuz biz hakkımızı helal ediyoruz dedirteceğiz inşallah.

PROJELERİNİZ NELERDİR?

Mevcut belediye tarafından ihaleye hazır hale gelen köprüler sayesinde şehri öbür tarafa geçireceğiz yeniden orada bir şehir oluşturacağız en iddialı projemiz bu. Ama şehirden kastım sıfırdan başlanmış bir şehirden bahsediyorum. Rahmetli Menderesin Vatan ve Millet Caddesi gibi büyük bir cadde oluşturarak işe başlayacağız. Belki inşalarımız bu kadar büyük caddeye ihtiyaç var mı? Bu kadar büyük kaldırıma ihtiyaç var mı? Bu kadar ana artere ihtiyaç var mı? Diyecekleri bir şehirden bahsediyorum ama bir yüz yıl sonra inşallah ismimizin altın harflerle yazılacağı, hatırlanacağımız bir şehirden bahsediyorum.

Bu şehirde yoların sonu olamayacak inşallah, sokakların ve caddelerin karşısına binalar çıkmayacak. Ada parsellerinin dışında inşallah iskâna açmayacağız. Herkesin nefes aldığı şehrin nefes aldığı  bir yeni imar yapacağız. Çünkü bugün Kahramanmaraş’ta yapılmayan ama bir 20 yıl 30 yıl öncesi hazırlığı oluşturulan şehirde bugün trafiğin tıkandığını görüyoruz. Bu bir ufuksuzluğun neticesi 30 yıl önce kurulan şehri bugün eleştiriyorsak, bu şehrin trafik akışında problem varsa, yolların darlığını bugün konuşuyorsak alt yapıda ki bugün tekrar kazılan tekrar asfaltlanan yolları konuşuyorsak burada bir ufuksuzluk var demektir. Yani bir 30 yıl sonrasını göremeyen zihniyeti aşacağız bir yüz yıl sonrasını planlayan bir konsept oluşturacağız.

Bu konsepte en önemli birimlerden bir tanesi yeni bir çarşı kültürü oluşturacağız. İskan edilen ikamet edilen konutların arasına işyeri izni vermeyeceğiz. Onlara ayrı bir muhip oluşturacağız çarşıları ayrı bir konsept olarak oluşturacağız. Çarşıdan kastım böyle 10 15 tane iş yerinden oluşan yerlerden bahsetmiyorum, 100-200 tane iş yerini içerisinde barındıran bir yerden bahsetmiyorum. Meslek anlamında her birinin geniş kapsamlı ve ecdadım Osmanlının çarşı kültürüyle Kahramanmaraş’ın tarihiyle özdeşleşmiş çarşı kültürüyle bugünü birleştiren bir konseptten bahsediyorum.

Yine bu çarşılarımız kapalı olacak. Ama bugünkü gördüğümüz alış veriş merkezi benzeri olamayacak. Kapalı çarşı misali ama bugünde yakalamış olacak içinde kafeteryalarıyla, içinde gelen müşterilerin oturup zaman geçirebileceği yeni konseptleriyle bir çarşıdan bahsediyorum. Bu çarşının Allah nasip ederse arsasını belediye tanzim edeceği için burada ki yapıyı da belediye yaparak iş yeri sahiplerine mülk edinme imkanı tanıyacağız. Bizim mülkiyetimizde kalmayacak buralar belediyenin mülkiyetinde kalmayacak buralar.

Hemşerilerimizin o mesleği yapan hemşerilerimizin mülkiyetine satacağız vereceğiz inşallah. Tabi orada bir kriter düzenlemesi yapacağız yani o kriterin içerisinde bir puanlama esası koyacağız o puanlama esasında ön plana çıkan esnaflarımıza oradan inşallah mülkiyet sahibi yapacağız. Bu çarşılar Türkiye’de hiçbir yerde görmediğiniz görmeyeceğiniz mimari tarzda olacak bir çarşı kültürünü tekrar bu millet bir daha yaşayacak hem bugüne hitap edecek hem geçmişimizin izlerini taşıyacak Vatandaşın bir düğme almak için Trabzon Caddesine gittiği bir yapı değil. İnsanların bu çarşıyı hem görmek hem gezmek hem de ihtiyaçlarını karşılama anlamında bu şehre hitap edecek kadar büyük bir çarşıdan bahsediyorum. Bu çarşının yine hatırlanabilmesi için söylüyorum günümüzün kapalı çarşısı gibi bir mesleklere göre kısımlara ayrılacak ama bir biriyle bütünleşmiş bir biriyle özdeşleşmiş yan yana çarşılar oluşturacağız inşallah.

Allah nasip ederse burada iki önemli değerimiz var Kahramanmaraş olarak Türkiye’nin bizimle yarışamadığı iki değerimiz, Biri dondurmamız biride altın işlemeciliğimiz yani kuyumculuğumuz var. Ancak biz şunu görüyoruz dondurma kenti olduğumuzu ima eden dışardan gelen bir insanın evet bu şehir bir dondurma şehri diyeceği hiçbir görsellik bulamazsınız biz orda öyle bir yapı oluşturacağız ki sütün üretiminden başlayan dondurmanın üretimiyle devam eden ve onu tehşir edildiği satıldığı  mekanları bir biriyle bütünleştiren  bir dondurma kent oluşturacağız. Yani belki bu büyük bir çarşı olacak ama bu çarşıyı görmeye dışardan insanlar gelecek inşallah. Bu çarşıda dondurma yemek için komşu şehirlere servisler düzenleyeceğiz, bu servislerin maliyetini biz karşılayacağız esnafımıza yük olmayacağız, bırakın bunları belki daha uzun vade de Türkiye’nin her tarafına belki seferler düzenleyeceğiz.

Yani artık ulaşım büyük maliyet olmaktan çıktı hava yolu şirketleriyle anlaşmalar yaparak diğer şehirlerden Kahramanmaraş’a bu dondurma kenti örmek üzere gelenlerin olduğu bir süreçten bahsediyoruz. Aynı şeyleri kuyumcular içinde söylüyorum Allah razı olsun Kuyumcular Derneği bir mekân güzelliği oluşturuyor. Yani üretim anlamında bir kuyumcu kent oluşturuyor. Ancak bizim için bu kuyumculuk bu sektör o kadar değerli ki Türkiye’de rakibimiz yok, tek rakibimiz var İstanbul. İstanbul da esasında çok önemli bir konsept oluşturamamış bu sektör oluşturamamış.

Şimdi ben bir dış ülke ziyaretinde görmüştüm lüle taşı gibi bir taşları var. Bu taşların teşhir edildiği bir merkez oluşturmuşlar bu merkeze dünyanın her tarafından insanlar o ülkeye gelen insanlar o turistlerde götürülüyor şehrin dışında farklı bir konsept oluşturmuşlar. Burada insanlar alış veriş ediyor. Benzer şeyleri yani bunlar yapılıyor anlamında bunu örnek veriyorum bezer şeyleri burada uygulayacağız inşallah.

Ucuz maliyetli iş yerlerini vereceğiz hemşerilerimize, kuyumcularımıza bu maliyetin düşüklüğüyle paralel düşük maliyetli işçiliklerle inşallah kendileri ürettiği şeyleri satabilme imkânı sunduğumuz bir pazar oluşturacağız. Yani işçilik maliyetini de bunlara vereceğimiz işyerlerinin düşük maliyetinden kaynaklanan bir sonuçla düşünerek aynı üretimi bir farklı şehirde alamayacak bizim insanımız. Yani diyelim ki benim kuyumcu hemşerimin yaptığı bileziği İstanbul’da maliyet farkından dolayı İstanbul daha yükseğe satacak Kahramanmaraş daha düşük maliyette ürettiği için, daha düşük maliyette bir iş yeri sahibi olduğu için inşallah bu kuyumcu kentimizin dışardan komşu şehirlerden başlamak üzere belki Türkiye’nin her tarafına ulaşım temin edeceğiz, bu ulaşımın maliyetini biz inşallah karşılayacağız ve Kahramanmaraş’ı bir merkez haline getireceğiz.

 Bu iki konuda çok iddialıyım yani zannedelim proje dediğimizde bunları kast etmemiz gerektiğine inanıyorum yarınları hayal ediyorum. Bugün belki bir kısım kardeşlerimiz ya bu nasıl iş böyle iş olurmu diye bilirler. Ama Allah nasip ederse bunların olduğunu göreceğiz ben 15 yıl önce önce yine belediye başkanı adayı olmuştum o zaman demiştim ki bu mevcut çarşılarımızı biz restore edeceğiz demiştim, karşıda ki aday arkadaşımız demişti ki bu işler bizim işlerimiz değil Mehmet Bey olayı yanlış yorumluyor, yanlış yönlendiriyor demişti. Tam 15 yıl sonra bugün inşallah açılışını birlikte yapacağız inşallah göreceksiniz bu şehir birlikte olacak.

Şimdi belediye kendi önderliğinde bu çarşıları restore etti yani bizim 15 yıl önce söylediğimiz ama  bu bizim işimiz değil dedikleri işi bugün Kahramanmaraş Belediyesi önderliğinde yaptı. Şimdi bu kuyumcu kenti, dondurma kenti bugün hayal edemeyen bir zihniyet çıkabilir. Yani komşu illerden buralara sevişler düzenlediğimizde milletin başka derdi yok gelecek burada dondurama mı yiyecek kardeşim, gelecek buradan bilezik mi alacak, yüzük mü alacak diyebilir. Ama Allah nasip ederse bir 20 yıl sonra 30 yıl sonra Kahramanmaraş’a uçaklarla insanların gelip gittiği bir merkez haline getireceğiz. Bu sayede hem Kahramanmaraş’ta ki turizm artmış olacak hem gelir tabanda yayılmış olacak.

Yeni Onikişubat’ı ben ona Muhteşem Onikişubat diyorum, sloganımız o inşallah. Bu muhteşem Onikişubat’ı öyle bir oluşturacağız ki o baraj sahilini bir altın sahil haline dönüştüreceğiz inşallah. Yani bunu bugün Dubai yapmış, Dubai bir çöl. Ama biz çöl falan değiliz. Biz Türkiye’de yeşilliği en fazla olan şehirler den biriyiz. Biz o bölgeyi inşallah böyle insanımızın hayallerinin içerisinde yer alabilecek bütün inşallah görsellikleri orada oluşturabileceğiz orayı bir altın sahil yapacağız. Arkasından o bölgede yine bir tema park kuracağız artık parkları biliyorsunuz küçük parklardan falan bahsetmiyorum onları bir hizmet proje olarak ta görmüyorum.

Türkiye’de İstanbul da var bir tane tema park Ankara yapıyor, Allah nasip ederse biz hızlı davranırsak biz 3. parkı yapacağız inşallah Kahramanmaraş’a o bölgede yine Allah nasip ederse bizden hızlı davranmazlarsa çevre illerimizde olmayan bir tema parkı da oluşturacağız, çevre illerimizden inşallah o tema parkın ziyaretine bir insan akışı olacak inşallah bunu da temin edeceğiz Allah nasip ederse. Söylediğimiz şeyler zaman, zamanın arkasından biz koşmayacağız zaman bizim arkamızdan koşacak. Yani o bölgede raylı sistemimizi falan daha şehir kurulurken hazır hale getireceğiz.

AK PARTİYİ KAHRAMANMARAŞTA NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

AK Parti Kahramanmaraş’ta her 10 kişiden 7 kişini oyunu alan bir faniye bir kuruma belki de bir daha tarihte nasip olmayacak kadar sevilen bir parti. İnşallah biz AK Parti yönetim kademesinde olmak isteyen bizler gibi insanların bu kadri kıymeti çok iyi bilmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu değerin müthiş bir servet olduğunu düşünüyorum, Bu şehirde inşallah herkesi kucaklayacağız, herkesi seveceğiz, herkesi bağrımıza basarak bu AK Partinin yüzde 70’lik oyunu herkesi severek, herkesi şefkatle bağrımıza basarak yüzde 80’lere yüzde 90’lara çıkaracağımıza inanıyorum.

Böyle bir alt yapı var. Bu alt yapıyı inşallah biz severek birlikte şefkatle yaklaşarak inşallah temin edeceğime yürekten inanıyorum. Bunun bir hayal olmadığını yani bu çıtanın Kahramanmaraş için düşük bir çıta olduğuna inşallah bu çıtanın yükseleceğine inanıyorum çok güzel bir teşkilatımız var, çalışan bir teşkilatımız var. İnşallah seçilmişlerle bir ittifak içerisinde, bir birlik beraberlik içerisinde milletvekilleri, belediye el ele vererek omuz omuza AK Partinin çıtasını yükselteceğimize inanıyorum.

Bütünleştirici bir birimizi tamamlayıcı bir gönülle inşallah belediye teşkilat ve milletvekili iş birliğiyle inşallah Kahramanmaraş’ta Allah’ın izniyle genel başkanımızın sevilme kriterini de arkamıza alarak, bu rüzgarı da arkamıza alarak daha yüksek birimlere ve oranlara çıkacağımıza ümit ediyorum.

EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR KONU VAR MI?

Ben 3 değerin evladı olduğumuzu düşünüyorum. Biz bir dinin evladıyız, biz bir vatanın bayrağın evladıyız, biz bir şehrin evladıyız. Bu 3 değeri çok önemli görüyorum nasıl bir baba, anne evladından, evlatlık bekliyorsa. Bu değerlerden bizden evlatlık bekliyor. Bu evlatlık görevlerimizi yapmak niyetiyle yola çıktık inşallah Allah nasip ederse siyasette de bizi istihdam ederse inşallah bunu en güzel şekilde yapmanın gayretinde olduğumuza inanıyorum Allah nasip ederse yarınlar bizi görevini yapmış, hakkını helal etmiş bir başkan olarak anacaklarına da yürekten inanıyorum