1995 yılından bu yana KMTSO’da bulunduğunu belirten Balcıoğlu şunları söyledi:

“Biz göreve başladığımızda 14 grup vardı, her gruptan 2 kişi olmak üzere, mecliste 28 kişiydik. 2. seçimimizde, fazla kişi mecliste bulunsun diye, 20 gruba biz çıkarmıştık, böylece 40 kişi olduk. Sonra yasal olarak, 30 gruba çıktık ve şimdi 76 meclis üyemiz var. Şu anda Odalar Birliği tarafından tekrar bir yapılanma oluyor. Firmaların, bilançolarındaki en çok kâr ettiği meslek grubuna, doğru yazılmaları için yapılan bir çalışmadır. Bununla ilgili, odada bir duyuruda bulunmuştuk. Odalar Birliği, odadaki listelerimizle maliyeden aldığı bilançolara bakıyor. Örneğin, iplik fabrikası işletmesi, bizde 1. grup olan iplikçiler meslek grubunda görünüyor. Ama o firma, bir de enerji santrali yapmış ve burada daha büyük ciro yapmış. O zaman o işletmeyi, bulunduğu 1. meslek grubundan alıp asıl iştigal konusunu enerji kabul edip, onu enerji grubuna aktarıyorlar. Bu işlemler Ankara’da olduğu için, bazı yanlışlıklar yapılabiliyor. Eğer varsa bu tür yanlışlıkların düzeltilmesi için, verilen itiraz süresini geçirmemek gerekiyor.  

 ODA, KISITLI BÜTÇESİNE RAĞMEN BÜYÜK İŞLER YAPIYOR

Meclis, aslında odanın her şeyidir. Görüş alış verişinin yapıldığı, tartışıldığı, düşünüldüğü ve karar verildiği yer.  Harcamaların yapılabilmesi, yetkilerin alındığı veya verildiği yer. Uygulama merkezi değil. Uygulama yönetimde olur. Yönetim kurulu, icraatı bire bir yapar, takip eder ve sonuçlandırır. Ama onların hangi çerçevede yapılacağına meclis karar verir.

Benim için Kahramanmaraş çok değerli.  Şartlara göre düşünüldüğü zaman oda, Kahramanmaraş için elinden geleni yapıyor. Odanın bütçesi çok büyük bilinir, oysa çok da büyük değil. Odanın giderleri çoktur. Maaşlar, duyurular, kurslar vs. Oda, kendi şartları içerisinde yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışıyor ve yapıyor.

Asıl  gelir  giderleri  kısmaktan  sağlanıyor. Bunun da  en  önemli  kalemi  hiç bir  üyenin oturum parası  almaması. Oda binası da bir nevi bunlarla yapıldı.

 Ama şunu hiçbir zaman göz ardı etmemek lazım: Odadaki meclis üyeleri olsun, yönetim kurulu üyeleri olsun, bir defa hepsi takdire şayan insanlardır. Bu, bir övgü değil. Çünkü bu arkadaşların, her birisinin kendi işleri var. Bu insanlar, çok yoğun olan işlerinden zaman ayırıp çocuklarının geleceği olan işleri bırakıp odaya gelip bu işlerle bilfiil meşgul oluyor.  Onun için odanın, temsil noktasında da yapılabilenin, en iyisini yaptığını düşünüyorum.

ODA, SİYASİLERLE BARIŞIK

Odamız, zaman zaman farklı düşünülse de de genel haliyle, siyasilerle barışık. Çünkü odanın tek başına halledeceği bir şey yok. Oda yalnızca, işadamları adına görüş bildirir, yasa çıkaramaz. Bazen fikir ayrılıkları oluyorsa da bu, işin doğru gittiği anlamındadır. Çıkan fikir ayrılıkları, Kahramanmaraş’a daha iyi şeyler istendiğindendir. Bunlar, yapıcı anlamda düşünülmeli.

KOBİ’LERE YÖNELİK CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ

Odamızda KOBİ’lerle ilgili yapılan, çok sayıda çalışma var. Kahramanmaraş’ta, zaten KOBİ statüsünün dışında çok fazla işletme yok. Odada KOBİ’lere yönelik yapılan ciddi çalışmalara ve gayrete rağmen, KOBİ’lerin, bu çalışmalara çok ilgili olduklarını zannetmiyorum. Örneğin ben tekstilciyim, demircinin işinden ne anlarım. Ancak duyduğum kadarını bilirim. Ama bu arkadaşlarımızın orada temsilcileri var. Bunlar, meslek gruplarını temsil eden kişiler. Zaten meslek komitesinin  ayda  1   toplantısının yapılması kanuni  zorunluluktur. Bu toplantılarda dile getirilen problemlerin üst kurullara iletilmesi lazım.  Biz kendi grubumuzda bunu yaparken de yalnızca meslek komitesi üyelerini değil, meslekten arkadaşlarımızı da davet ediyoruz. Az sayıda kişiyle toplantı yapmıyoruz. İlgili olup da müsait olanları çağırıyoruz, geliyorlar. Problemleri birlikte konuşabiliyoruz. Yapılabilecek bir şey varsa bunu meclise taşımak veya yönetim  kuruluna aktarmak gerekiyor. Bu şekilde çalışmak lazım. Örneğin, daha önce KOSGEB Eski Başkanı Erkan Gürkan’ı Kahramanmaraş’a davet ettim.  Düşünün ki, adeta para dağıtan bir kurumun en te pesindeki kişi geliyor. Başkan Kahramanmaraş’a geldi ama biz meclis salonumuzu, maalesef, dolduramadık. Herkese duyurmamıza rağmen salon dolmadı. Aslında toplantı, Kahramanmaraşlıyı sıkıyor. Genel hal bu. Diğer odalarda da maalesef durum aynı. Tabi ki arkadaşların bir art niyeti yok. Ya arkadaş işinde yalnızdır, ya o gün önemli bir ödemesi var, ya bir görüşmesi var diye düşünüyorum. Bir iletişim eksikliği de olabilir. Ama yılda en az bir kere odaya uğrayıp sıkıntı ya da mutluluklarını bizimle paylaşabilir. 

BİYOGAZ ÜRETTİK

Odada ar-ge ile ilgili şöyle bir durum var: Örneğin, demircinin ar-ge’si ile pamukçunun ar-ge’si aynı olmaz, birbirine faydası olmaz. Üyelerin talep etmesi lazım. Mesela Türkiye’de, büyük odaları ayrı tutarsak; KMTSO, neredeyse hiçbir odanın yapamadığı, bir işi yaptı. Bir köylünün, evinde beslediği 13 tane sığırının gübresinden biyogaz elde ettik. Bunu, Türkiye’deki tüm bilim adamları alkışlayıp bizi teşekkür ettiler. Buradaki amacımız, bu sistemi denemek ve küçük çaplı yapmaktı.  Günde 8 m3 elde edilen bu gaz, evin tüm ihtiyaçlarını görüyor. Asıl orada bizim istediğimiz, gazı alınarak yanmış olan gübreyle doğal tarım ürünleri elde etmek idi. Bunun dışında hayvanlara temiz bir ortam hazırlanacaktı. Bunu biz 3-5 köyün ortasına, ortak olarak yapacaktık. Belki de birliktelik sağlayıp burada, bir peynir ya da yoğurt fabrikası yaptıracaktık. Daha sonra bunu, Ceyhan-Bakü boru hattının etrafındaki köylere yapmamız istendi. Biz ticari bir işletme olmadığımızı, ama bilgi birikimimizle yardımcı olabileceğimizi söyledik. Daha sonra bununla ilgili olarak, neler yapabileceğimizi araştırdık. Bir Almanya seyahatinde, baktık ki bir yerde memleketin tüm çöpü toplanıyor, yakılıyor, işleme tutuluyor ve biyogaz elde ediliyor. Biz onu orada öğrendik. Bu bilgiler arkadaşlarımızda mevcut. Gaz kullanmayıp elektrik kullanmak isteyenler, bir motorla bunu sağlayabilir. Görüldüğü gibi imkan çok, yeter ki isteyelim.

ODA, KAHRAMANMARAŞ’TA TİCARETİN HEPSİNİ KUCAKLAYABİLMELİ

Kahramanmaraş, sadece bir sektörün ağırlıklı olduğu bir yer değil. En yüksek cironun yapıldığı sektör, tekstil sektörüdür. Ondan sonra metal mutfak eşyası, dondurma ve biber sektörleri var. Bunlar Kahramanmaraş’ın ciddi sektörleridir. Tabi ki bunların dışında küçük sanayi sitemizde çok güzel işler yapılıyor. Dünya çapında satılan makinalarımız var. Örneğin, bir meclis üyemiz kuyumcu makinaları yapıyor. Dünyada bu işte söz sahibi olan İtalya’dır. Ama bu arkadaşımız, hem fiyat, hem kalite bakımından İtalya ile rekabet ediyor ve dünyaya mal satıyor.  Ayrıca Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni yerler oluşmaya başladı. Oda, Kahramanmaraş’ta ticaretin hepsini kucaklayabilmeli. Şu anda oda, bu yapıyı barındırıyor, bunu başarıyor.

MECLİSTE HERŞEYİ KONUŞURUZ

Odada birlik var. Şunu ayırt etmemiz lazım: Herkesin, aynı şekilde düşünmesini beklemek, samimi bir ortamın olmadığını gösterir. Odada özellikle meclisin yaptığı; orada aksi şeylerin konuşulmasını sağlamak. Herkes aynı doğruyu düşünüyorsa orada bir anormallik var demektir.  Birinin, farklı yönde bakıp, ‘Şunu da düşünmeliyiz.’ demesi lazım. Mecliste her şeyi konuşabilmemiz lazım.  Şu anda odada bu, yapılıyor. Çünkü  olabildiğince  çeşitli  meclis üyelerimiz var. Ancak  daha  fazla  bayan  üyemiz  olmadı. Çoğunun şartları  yeterli olmadı.  Bu  dönemde inşallah  o da  sağlanır.  Şu da bir gerçek: Birlik olduğumuz konularda hep, ama hep  başardık.”