Erkan Kiraz
ŞEHRİMİN SORUNU BAŞ OLMA DERDİ
Günlerden beri gözler kulaklar AK Parti 6. Olağan Kongresine çevrilmiş durumdaydı. Kalacak gidecek isimler konuşuluyordu. Kahramanmaraş özelinde ise Mahir Ünal merak ediliyordu. Kılıçlar kuşanılmış, kavgalar aşikar olmuştu. Gitse de kalsa da sevinecekler ve üzülecekler vardı. Böyle mi olmalıydık, şehir böylemi gelişir, biz böyle mi büyürüz, şehirde siyasi birlik ruhu oluşmadığı sürece bunlar konuşulmaya devam edecek. Dün olduğu gibi kimseye de fayda sağlamayacak. Böyle devam ettiği sürece içtiğiniz çayın tadı olmayacak. Aslında çayın tadı halk arasında var da galiba siyasiler arasında yok gibi. Siyasette birine makam verilir, adına görev de diyebilirsiniz sonra bir sebepten dolayı geri alınır başkasına verilir. Adına değişiklik diyebilirsiniz. Bununla beraber o siyasiye yaklaşanlar ve uzaklaşanlar olur. Güç kimdeyse onun yanında olanlar olur. Arada belki de üzerine koyarak laf taşıyanlar olur. İşte bunlar alternatif rantçılardır o olmaz ise bu olur derler. Bu rantçılara neden fırsat verilir ki? Şehrin siyaseti bu tiplerin nikahına mı kıyıldı? Temizlik zamanı gelmedi mi artık.
Ülke şahlanma dönemine geçmiş iken, batı köpek gibi saldırılarını arttırmışken, bu millet 15 temmuzda, birlik beraberliğin ne olduğunu tüm dünyaya göstermişken, siyasilerimiz hala görmedi mi birlik olmanın kazancını?
SİYASETÇİ KİŞİSEL POLİTİKA YAPAMAZ
Şu net bir gerçek ki; birlik olmayan kayıp olup gider. Sonra bu gün aman efendim, yaman efendim sen kralsın diyenler gidenin arkasına teneke bağlarda adam yerine koymadığınız o halk size katıla katıla güler. Siyasetçi menfi davranamaz, olayları değerlendirirken şahsi de değerlendiremez. Projeleri hazırlarken ve yaparken ben yaptım oldu mantığı ile de gidemez. Vekil dokunulmazlık kılıfının arkasından olayları seyredemez. Bulunduğunuz göreve talip olan siz değil misiniz? Siyasetçi, hizmetin dışında kişisel doğrultusunda politika yapamaz. Bunun en net örneği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan değil mi? kişilerle değil olaylarla meşgul olmuyor mu? hedefi ise ülkeye kattığı vizyon ile GÜÇLÜ VE BÜYÜK TÜRKİYE değil mi? Seçilmişin önceliği Partisi mi, ülkesi mi, şehri mi? Öncelik bunların hangisi ise bilmiyorum ama bu şehirde yaşayan insanların istediği ŞEHRİNİN YÜKSELEN DEĞERLERİ,GÜZELLEŞMESİ,GELİŞMESİ,BÜYÜMESİ, artık merkezi hükümetin yatırım programının dışında yerel siyasetçinin üretip geliştirdiği yenilikler bekliyoruz. Arada çekişmeler olduğu sürece (siz tatlı bir rekabet diyebilirsiniz, bizim sorunumuz yok diyebilirsiniz) kayıp eden öncelikli şehir oluyor. Seçmenin memnuniyeti sıradan işlerle olmamalı. Her kesimden vatandaşın şahsi işleri de yapılmamalı. Siz birinin bahçesine parke döşemezseniz diğeri gelip evinin damına fayans istemez. Sizde bundan şikayet etmezsiniz. Bu talepler Büyükşehir olmadan önce neden yoktu yada neden bu kadar çok değildi. Yanlışın ilki yapılırsa devamını isteyenlerden şikayet etmek çokta doğru olmaz. Her siyasi kendi alanında uzmanlaşırsa çok da sorun kalmaz gibi ama galiba şehrimin sorunu baş olma derdi. Örnek olması için kısa bir anektod paylaşmak istiyorum. Genel merkezde görevli bir abimle konuşurken sorduğum bir sorunun karşılığında yukarıda anlatmaya çalıştığım konuyu çok güzel özetlemişti. Söylemlerinde neredeyse adım, adım sayın cumhurbaşkanını takip ettiği anlaşılıyordu dedi ki; Biz toplantıya girdiğimizde ben ...... konuda görevli iken ekonomiyi konuşmaya kalkarsam bana, “senin görevin ne der” dedi. Kendi işine baktığımızda ise o da as kadronun içindeydi ama mesaj; herkes kendi işinde uzmanlaşsın ve kendi konusuyla ilgilensindi.
SİYASETÇİ GÖNÜLLERE GİRMELİ
Krallık tahtta kalana kadar değil. Eğer kişi gönüllere girmiş ise taht hikayedir. Siyasetcinin niyeti yaptıklarıyla insanlara yansıyor. Belki de sevilip sevilmemesi bununla alakalıdır. Sonuçta hepimiz insan değil miyiz, hislerimiz yok mu? Duygularımız yok mu? Bu insanlar taştan bir kalp mi taşıyor? Gir ki bir insanın gönlüne ne güzellikler vardır. Kalp nazar yeri değil midir? İnsanı değerli kılan nedir ki, niyeti ile yaptıkları değil mi? O zaman niyetlerin kontrol zamanı geldi de geçiyor bile
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.