Namık Kemal Mahallesi Adını Nereden Almıştır?

Yayınlanma:
Güncelleme: 19 Mart 2025 10:40
Namık Kemal Mahallesi Adını Nereden Almıştır?
Editör

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde yer alan Namık Kemal Mahallesi hakkında merak edilenler

Belediye Meclisi’nin 08.03.2000 tarih ve 2/11 nolu kararı ile bölünerek bir kısmı Bağlarbaşı Mahallesi içerisine girmiştir. Güney sınırının Hacı Murad Caddesi, batı sınırının Tevfik Kadıoğlu Bulvarı, kuzey sınırının Yavuz Selim Caddesi, batı sınırının ise Cengiz Topel Sokak olarak belirlenmesi kabul edilmiştir.

Mevcut haliyle kuzeyinde Bağlarbaşı Mahallesi, doğusunda Kanuni Mahallesi, güneyinde Yavuz Selim Mahallesi, batısında Şeyh Adil Mahallesi bulunmaktadır. Çerkezler Camii, Selimiye Camii, Aslanbey İlköğretim Okulu, Cumhuriyet İlköğretim Okulu ve Saçaklızade Halk Kütüphanesi mahalle sınırları içerisinde yer alır.

Mahalleye ismi verilen Namık Kemal, Türk milliyetçiliğinin öncülerinden, Genç Osmanlı hareketi mensubu, yazar, gazeteci, devlet adamı ve şairdir.

21 Aralık 1840 tarihinde Tekirdağ’da dünyaya geldi. Babası Yenişehirli Mustafa Asım Bey, annesi Fatma Zehra Hanım’dır.

Çocukluğu annesinin babası Abdüllatif Paşa’nın yanında geçti. Abdüllatif Paşa’nın değişik kentlerde görev yapması nedeniyle düzenli bir eğitime devam edemedi. Özel fersler aldı ve kendi kendini yetiştirmeye çalıştı. Arapça ve Farsça öğrendi. 1855’te babasının Bulgaristan Filibe mal müdürü, dedesinin Sofya kaymakamı oluşu ile Sofya’ya gitti. Sofya’da evlerine ziyarete gelen dedesinin arkadaşı şair binbaşı Eşref Bey, şiirlerini okuduktan sonra Mehmet Kemal’e yazıcı, katip anlamlarındaki “Namık” adını verdi. O günden sonra Namık Kamal olarak anılmaya başladı. Nesime hanım ile evlendi.

1857’de İstanbul’a döndü ve Bab-ı Ali Tercüme Odası’nda stajyer olarak memurluğa başladı. İstanbul’da divan edebiyatı geleneğini takip ettiren şairlerle tanıştı. Arap ve Fars edebiyatlarını öğrenmeye çalıştı. Lefkoçyalı Galip Bey adlı şair ile yakın dostluk kurdu. Bu şairin başkanlığında kurulan Encümen-i Şura adlı şairler topluluğuna katıldı.

Edebiyatta batılılaşmanın ilk adımlarını atan İbrahim Şinasi ile tanışması hayatını değiştirdi. Sanat ve hayat görüşü değişti. Batı edebiyatını öğrenmeye başladı. İlgisi nesire yöneldi. 1865’te Şinasi, Tasvir-i Efkar Gazetesi’ni kendisine bırakarak Fransa’ya gidince Namık Kemal, tek başına gazeteyi çıkardı. Aynı dönemde İttifak-i Hakimiyet adlı (daha sonra yeni Osmanlılar cemiyeti adını alacak) gizli derneğin kurucuları arasında girdi. Derneğin amacı bir anayasa hazırlanmasını ve parlamenter bir yönetim sistemi kurulmasını sağlamaktı. Namık Kemal gazetesinde, bu görüşler doğrultusunda ve hükümet aleyhine şiddetli makaleler yayınladı. “Şark Meselesi” üzerine yazdığı bir makale, gazetenin 1867’de kapatılmasına ve kendisinin Erzurum vali muavini olarak İstanbul’dan uzaklaştırılmasına yol açtı.

Namık Kemal, hükümet tarafından gönderildiği Erzurum’a gitmek yerine Paris’e kaçtı. 1870’te Sadrazam Ali Paşa ile barışıp yeniden yurda döndü.

Siyasetten uzak durmak, yazı yazmamak koşuluyla affedilmiş olan Namık Kemal, İstanbul’a döndükten sonra Diyojen adlı mizah dergisinde imzasız fıkralar yazdı; Sadrazam Ali Paşa’nın ölümünden sonra 1872’de İbret Gazetesi’ni çıkararak yeniden muhalefete başladı. Gazete sık sık kapatıldı ve dört arkadaşı ile birlikte sürgüne gönderildiler. Namık Kemal Magosa’ya, Ahmet Mithat ile Ebüzziya Tevfik Bey Rodos’a, Menapirzade Nuri ve Bereketzade Hakkı beyler de Akka’ya sürüldü.

Namık Kemal’in Mağosa (Kıbrıs) sürgünlüğü 38 ay sürdü. Birkaçı dışında eserlerinin tamamını bu dönemde Kıbrıs’ta kaleme aldı.

Sürgün dönüşü İstanbul’da bir kahraman gibi karşılandı. 2. Abdülhamit, ilk Osmanlı anayasasını oluşturmak için bir komisyon kurmuştu. Namık Kemal, bu komisyonun bir üyesi oldu. Ancak şair, padişahın aleyhine bir tehdit beyiti yazıp bunu Meclis’te okuyunca mahkemede yargılandı. Girit Adası’nda ikamete mecbur edildi. Kendi isteği üzerine ikameti Midilli Adası’na çevrildi. 2.5 yıl sonra Midilli mutasarrıfı olarak görevlendirildi.

1879’dan itibaren 5 yıl süren Midilli’deki görevi sırasında kaçakçıları önledi; hazine gelirini arttırdı. 20 Türk ilkokulu açtı. Türklerin hayat seviyesini yükseltti. Adalarda yaşayan Türk ahalisinin sorunlarını dile getiren bir rapor hazırlayıp Bab-ı Ali’ye sunuldu. 1882’de Nişan-i Osmanlı madalyası ile ödüllendirildi. “Vaveyla” , “Murabba” , “Vatan Mersiyesi” gibi şiirlerini burada yazdı. Magosa’da yazmaya başladığı Celaleddin Herzemşah adlı eserini tamamladı.

1884’te Rodos mutasarrıfı oldu. Rodos adasındaki çalışmaları da padişahın imtiyaz madalyası ile ödüllendirildi. Rodos’ta, Osmanlı tarihi hakkında eser yazmaya başladı. 1887’de Rodos’taki görevi sona erdi. Sakız Adası nutassarıfı oldu.

Sakız Adası’nın kuru havası nedeniyle rahatsızlanan Namık Kemal, 2 Aralık 1888 günü 48 yaşında hayatını kaybetti. Adada bir caminin haziresine defnedildi. Arkadaşı Ebüziyya Tevfik, şairin Bolayır’da gömülme arzusunu padişah 2.Abdülhamit ‘e iletince naaşı Gelibolu’ya nakledildi. Bolayır’da Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa’nın türbesinin yanına gömüldü. Birkaç yıl sonra Sultan Abdülhamit, bir türbe yaptırdı.

Vatan Şarkısı

Amalimiz efkarımız ikbal-i vatandır

Serhadimize kal’a bizim hak-i bedendir

Osmanlılarız ziynetimiz kanlı kefendir

Gavgada şehdetle bütün kam alırız biz

Osmanlılarız can verir nam alırız biz

Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda

Can korkusu geçmez ovamızda dağımızda

Her guşede bir şiir yatar toprağımızda

Gavgada şehdetle kam alırız biz

Osmanlılarız can verir nam alırız biz

Top patlasın ateşleri etrafa saçılsın

Cennet kapısı can veren ihvana açılsın

Dünyada ne bulduk ki ölümden kaçılsın

Gavgada şehdetle büyüm kam alırız biz

Osmanlılarız can verir nam alırız biz

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.