Hüseyin Yılmaz
KUR’AN’DAN CİHANA
Nitekim (size nîmetimi tamamladığım gibi) içinizden, size ayetlerimizi okuması, sizi tezkiye eden (şirkten, maddî ve manevî kirlerden ve kötülüklerden temizlemesi), size Kitab'ı ve hikmeti (ve O'nun hükümlerinin uygulamasını) öğretmesi ve bilmediklerinizi bildirmesi için bir Rasûl gönderdik.
O halde beni (ibadet ve itaatle) hatırlayın ki, ben de sizi (sevap ve mağfiretle) anayım; bana şükredin, (itaatsizlikle) bana nankörlük etmeyin. (Bakara/151-152)
KURBAN ALLAH(CC)’A YAKINLAŞMADIR
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
* Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru kıldık ki kendilerine (Allah’ın) rızık olarak verdiği (dört ayaklı) kurbanlık hayvanlar (boğazlanırken) üzerine (yalnız) Allah’ın ismini ansınlar. Sizin İlâhınız bir tek İlâhtır; o halde O’na teslim olun. (Resûlüm!) İtaatkâr ve mütevâzi olanları müjdele! (Hac, 34)
* (Resûlüm!) Onlara Âdem’in iki oğlunun gerçek haberini oku: Hani ikisi birer kurban sunmuşlardı (Hâbil koç, Kâbil ekin sunmuştu) da onlardan birinin (Hâbil’in)ki kabul olunmuş, (gökten inen ateş, onun kurbanını yakmış) diğerininki kabul olunmamıştı. O (kurbanı kabul olunmayan Kâbil, bu durumu kıskanarak kardeşine): “Seni mutlaka öldüreceğim.” demişti. (Hâbil de): “Allah, ancak kendisinin emrine uyan/karşı gelmekten sakınanlardan (kurbanı) kabul eder.” demişti. ( Maide, 27)
* Gelsinler de, böylece kendileri için (dünya ve âhirete ait) birtakım faydalara şâhit olsunlar ve o belirli günlerde de (Allah’ın) kendilerine rızık olarak verdiği (bilinen dört ayaklı) kurbanlık hayvanlar (boğazlanırken) üzerine Allah’ın ismini ansınlar. Onların etinden hem kendiniz yiyin hem de darlık içinde olan fakirlere yedirin. ( Hac,28)
SON PEYGAMBER (SAV)
(Ey Resûlüm!) De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.”
(3/ Al-i İmran Suresi: 31)
SÜNNETİN İHYASI – YETİM
Yetim; Toplumun uhdesindeki en ağır emanet…
Sehl bin Sa’d anlatıyor: “Rasulullah (s.a.v.), ‘Ben ve yetime kol kanat geren kimse cennette böyle (yan yana) olacağız.’ buyurdu ve aralarını hafifçe açarak işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi.” Ebu Hureyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber bir başka hadis-i şerifinde şöyle buyurdu: “Müslümanların evleri arasında en hayırlı ev, içinde kendisine iyi davranılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar arasında en kötü ev ise, içinde kendisine kötü davranılan bir yetimin bulunduğu evdir.”
Kalbinin katılığından dert yanan bir adama, Peygamber Efendimiz’in “Yetimlerin başını okşa, fakirleri doyur!” buyurduğu nakledilir. Yetimin başını okşamak, kuşkusuz ona sevgi ve merhamet göstermenin yanı sıra, kimsesizliğini unutturup ayakta durabilmesi için yardımcı olmak demektir.
Bu noktada Allah Rasulü: “Müslümanlar arasında kim bir yetimi yiyecek ve içeceğini üstlenecek şekilde sahiplenirse, Allah onu mutlaka cennete koyar. Ancak affedilmeyecek bir günah işlemiş ise o başka.” buyurarak, yetimleri sahiplenip onlara kol kanat gerenlere cenneti muştular. Nitekim Kur’an-ı Kerim de, “kendi ihtiyacı olduğu halde malını yetimle paylaşanları, gerçek anlamda iyilik yapan kimseler olarak” tanımlar.
Bakara: 177, Buhari, Talak, 25, İbn Mace, Edeb, 6
İbn Hanbel, II, 387Diyanet İşleri Başkanlığı, Hadislerle İslam Külliyatı
KÖLESİYİZ, RAZI OLSUN
ALEMLERİN EFENDİSİ BİZDEN
O, (Allah) hikmeti dilediğine verir. Kime de hikmet nasip etmişse, muhakkak ona çok hayır verilmiştir. (Bu âyet ve öğütleri) olgun akıl sahiplerinden başkası düşünemez. Bakara/269
EBU’L HASAN-ÜL HARKÂNİ (K.S.) BUYURDULAR Kİ:
"Sabahleyin yatağından kalkan âlim, ilminin artmasını, zâhid zühdünün artmasını ister. Ben ise bir kardeşinin gönlünü neşeyle doldurma ve onu sevindirme derdindeyim"
******************
"Herkes, hiçbir şey bilmediğini anlayıncaya kadar hep bildiğiyle övünür, durur. Nihayet hiçbir şey bilmediğini anlayınca bilgisinden utanır ve işte o zaman marifet kemale erer. Çünkü gerçek bilgi bilmediğini bilmektir."
********************
"Hergün akşama kadar halkın beğendiği ve memnun kaldığı işler yapasın. Her gece de sabaha kadar Hakk'ın beğendiği amel ile olasın."
**********************
“Hırka ve seccade ile sûfî olunmaz, merasim ve âdetlerle tasavvufa yol bulunmaz. Sûfî, mahv ve fena ile benlikten geçendir. Zira abası ve hırkası olan pek çoktur. Lâzım olan kalp sâfiyetidir. Elbisenin ne faydası var? Çul giymekle ve arpa yemekle adam olunsaydı eşeklerin de adam olması gerekirdi. Çünkü onlar da çul giyer, arpa yerler.”
Bu köşenin içeriği SON PEYGAMBER PLATFORMU’ nun katkılarıyla, KUR’AN’IN ANLAMIYLA BULUŞMAK PLATFORMU tarafından hazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin Feyizli'nin Hazırladığı Feyzü'l Furkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Meali’nden alınmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.