Fitne ve karışıklık dönemindeyiz...

Hakkın ve batılın iyice birbirine karıştığı,at iziyle it izinin hercümerç olduğu bir çağda yaşıyoruz...

Bugün söylenen bilimsel doğrular!,yarın kabul edilmiyor ve yanlış ilan edilebiliyor..

Hırsa ve öfkelerin seline kapılarak birbirimizin kalplerini kırmaya değmez...

Mutlak doğru;iyiliklerin yayılması ve yaşanması için adımlar atmaktır...

Nitekim,Kuranı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyuruyor;

“Dinde zorlama yoktur. Doğru eğriden açıkça ayrılmıştır. Artık kim sahte tanrıları reddeder de Allah’a inanırsa kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah her şeyi işitir ve bilir.

Allah iman edenlerin dostudur; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.
İnkâr edenlerin dostları ise sahte tanrılardır; onları aydınlıktan çıkarıp karanlıklara sokarlar. İşte bunlar ateşliklerdir, bunlar orada devamlı kalıcıdırlar.”
(Bakara suresi;256,257)

Dillerimize dikkat edelim...
Kalplerimizi kırmayalım...
Öfkemizin ve nefsimizin esiri olmayalım...

Bazen bir konuda haklı olsak bile,mümin kardeşimizin kalbi kırılacaksa susalım...

Velhasıl ölüm var ve hepimizin sonu;kaçınılmaz son nefes olacaktır...

Öyleyse şu kısacık ömrümüzde,bir insanı üzmek veya kalpleri kırmak bizim mesleğimiz olmasa gerektir...

Elimizden geldiği kadar,gücümüzün yettiği kadarıyla,yumuşak bir lisanla konuşmayı ve merhametle kucaklamayı tercih etmemiz gerekiyor...

İyiliği ve doğruları ifade ederken hem yumuşak bir dil kullanmalıyız,hem de duayı dilimizden düşürmeden,Allah’tan yardım isteyerek yolumuza devam etmeliyiz...

Rabbim işlerimizi kolaylaştır,zorlaştırma...
Yolumuzu aydınlat...
Tüm işlerimizi hayırla tamamlattır...
Bize dünyada da,ahirette de güzellikler İhsan eyle...

Son olarak,alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimizin (sav) bir sözünü hatırlatarak sözlerime son vermek istiyorum;

“Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”

Bu yazımı fikir atölyesi düşünce derneğindeki arkadaşlarıma ithaf ediyorum...

Selam ve dua ile kalınız...