Merhaba süper şehrimin güzel insanları. Bütün insanları Kahraman şehrimizin güzelliklerini anlatmak üzere çıktığımız yolda 2. sayımızı hazırlamanın mutluluğu içerisinde paylaşmak istediğimiz düşüncelerimizi biraz olsun anlatmaya çalıştım.  Önceliklerimizin arasında şehrimize değer vermek olduğunu düşünüyorum. Bunu yapabilmek için önce nasıl bir yerde yaşadığımızın farkında olmak gerekir. Tabiatıyla, Doğasıyla, Tarihi yapısıyla, Gelenek Görenekleriyle, Kültürüyle ve de insanıyla muhteşem bir şehirde yaşadığımızın tadına varabilmek, bunun hazzını yaşamak ve aldığımız hazzı Ailemize, komşumuza, misafirimize, işimize, ilişkide olduğumuz herkese yansıtmak için önce farkında olmak gerekir. 
Şehri anlatmak için önce tanımak gerekir diye düşünüyorum. Hazırladığımız her sayıda dergimizin büyük bir kısmını şehrin değerlerine ayırmak, anlatmak istiyoruz. Bunları anlatırken aslında bizde şehrimizin ayrı güzelliklerini tanımaya başlıyoruz. Her öğrendiğimiz yeni yerde hayranlığımız bir defa daha artıyor. Ve gönlümüzden geçiyor ki şehri sahiplenen ya da sahiplendiğini iddia eden insanların, yöneticilerin, güzellikleri anlatma noktasında neden geri kaldıkları.  Kahramanmaraş’ın her ferdinin geçmişinde bir kahramanlık destanı olan insanların bugün şehre farklı değerler katacak bir Kahraman aradığı çok aşikar değil mi?  Ama belki de sorunumuz; Bugünün Kahramanlığını bir başkasından beklememizdir. Eğer bu şehirde yaşıyorsak, Sevmek durumundayız. Şehri hiç tanımayan bir insan bana şehrini anlatır mısın diye sorsa ne anlatırdık. Konusuyla ilgili yöneticilerin hiçbir şey yapmadıklarını, dar bir alanda yaşadığımızı mı söylerdik, Doğasını mı anlatırdık, şehrin batısında ve doğusunda bir tarafı yeni kurulmuş bir şehir, diğer bir tarafında dili olsa da anlatsa benim şehrim tarih kokuyor mu derdik. Rakım 560 dan başlar 15 dakikada 1400 seviyelerine çıkılan, dağlara, doğaya kavuşulan tertemiz çam havasını teneffüs edeceğiniz bir yerde yaşıyoruz der miydik. Şehrin yoğunluğundan kaçmak istediğimizde 20 -30 dakikada bir tarafı orman karşısı Menzelet Barajının muhteşem görüntüsünü izleyerek ruhumuzu dinlendirip rahatladığımızı mı anlatırdık. Andırının Karadeniz havasını mı, yoksa Başkonuş yaylasında oksijeni dibine kadar yaşadığımızı mı, bilmem ki ne anlatırdık. Ve buna benzer birçok yer var,  ne saymakla nede anlatmakla biter güzelliklerimiz. Sadece farkında olmak gerekir. 
Beton binalar arasına sıkışmış kalmışız, kimilerimiz şehrin eski yapılarını hatırlar, ama eskiyi yeni nesile nasıl aktarırız. Restore edilen konakların içinde bizim özümüz ve geçmişimizden parçalar var. Şehre sahip çıkmak adına, ruhunda edep ve adabı anlatan konaklarımızı hiç gezmeye gittiniz mi? Hem de ailenizle beraber, benzer yapıları ancak televizyonlardan gören çocuklarımıza anlattık mı? Belki onlara anlatırken, bizde geçmişe gider, tatlı hatıralarımız canlanır geçmişi yaşamayı unuttuğumuz hayatımızda. Şehrin değerlerini anlatma adına çıktığımız yolda 2 sayfada olsa Dedeoğlu Konağını anlatmaya çalıştık, geçmişin güzelliklerinden bir parçayı bugüne ve geleceğe anlatırız diye.
Dergimizin ikinci sayısının kapağı konusunda misafiri olduğumuz Kahramanmaraş siyasetçileri arasında aktif görevde olup,  şehrin en tecrübeli siyasetçilerinden, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek ile renkli bir söyleşide bulunduk. Şehir halkının sevgisini kazanarak, özellikle yaptığı sosyal projelerle şehre değer katan Başkan Bey’in bilinmeyen yönlerini anlatmaya çalıştık. Çocukların arasında iken en mutlu anlarının biri olduğunu gördüğüm Başkan Bey yaptığı söyleşide Kahramanmaraş’a ve halkına verdiği değeri yansıttı. Keyifle okumanız dileğiyle.
İkinci sayımızda veda ederken süper şehrimizin her türlü güzelliğini anlatmak adına fikri olan, katkı sunmak isteyen herkesi bekliyoruz.

DERGİ SAYFALARINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!