Ahmet Doğan İlbey

Ahmet Doğan İlbey

İnönü Amerikancılığı utanç verici yıllardır

Kemalistlerin “Herkesin, anısı önünde saygıyla eğileceği bir devlet adamı, bir dünya büyüğü, onur anıtı ve ulusumuzun göğsünde kıvançla taşıdığı iki madalyadan biridir…” dediği İsmet İnönü, Chp’li künyesinden baktığımızda M. Kemal’den önce ilk Amerikancılardandır.

 

Halide Edip gibi isimlerin de bulunduğu “Amerikan Wilson Prensipleri Cemiyeti’nin Türkiye üyelerince Millî Mücadele yıllarının başında Türk devletinin Amerikan mandasına girmesini teklif edenlerin arasındaydı.

 

Prof. Dr. Cemil Koçak’ın “Resmi Tarihe Meydan Okuyorum” kitabına göre İnönü, mandacıların teklifini destekleyenler arasındadır. “Eğer Anadolu'da halkın Amerikalıları herkese yeğ tutuğu yolunda Amerikan milletine başvurulsa, pek çok faydası olacaktır deniliyor ki, ben de tamamıyla bu kanaatteyim. Bütün memleketi parçalanmadan Amerika'nın denetimine bırakmak, yaşayabilmek için tek çâre gibidir” diyordu. İkinci Dünya Savaşı sonunda “Almancılığı” bırakıp, Türkiye’nin yönünü Amerikancılığa çeviren odur.

 

1946’da İnönü Chp’sinin hükümferma olduğu bir dönemde Amerikan Missouri Zırhlısı’nın, daha önce vefat eden fakat savaş ortamı dolayısıyla getirilemeyen ABD Türkiye elçisi Münir Ertegün’ün cenazesini Türkiye’yi getirmesi, Amerika’nın Kemalist Altı Ok devletiyle “doruk noktada yakınlaşmasının jesti” olarak kabul edilir. Naaşın yanı sıra, Anıtkabir’ e dikilmek üzere Beyaz Saray’ın önünde dikili olan bayrak direğinin bir benzeri hediye, yâni “dostluk nişanesi” olarak getirilir. Bu yakınlaşma 1947’de Truman Doktrini, 1948’de Marshall yardımları ve ABD ile imzalanan ikili anlaşmalarla en üst noktaya ulaşır.

 

İNÖNÜ’NÜN CHP’LİLERİ AMERİKAN MİSSOURİ GEMİSİNİ KARŞILIYORLAR

Bu utanç verici yıllardaki kepazeliklerden bâzılarını Cemil Koçak’ın zikrettiğimiz kitabından hülâsa ederek nakledelim: 

 

5 Nisan 1946 sabahı Missouri Zırhlısı Dolmabahçe önündedir… Tâlimatla çağrılan binlerce Chp’li ve Kemalist insan kalabalığı “dünyaya korku salan” Amerikan zırhlısını ve rangerlerini görmek için Dolmabahçe önüne gelirler ve “değerli misafirleri” alkışlarla karşılarlar.

 

Bir yanda Türkiye’nin Amerikan büyükelçisinin cenazesinin resmî törenle götürülüşü, bir yanda alkış ve sevinç çığlıkları arasında Amerikan rangerlerinin bando ve roman çalgıcılar eşliğinde karşılanışı…

 

HİZMETİN BÖYLESİ AMERİKAN RANGERLERİ İÇİN

Missouri Zırhlısı Türkiye'ye gelecek diye o günün İstanbul’unda yol, liman, otel ve çarşı temizliğinden tutun da, gelen Amerikan rangerlerini karşılayacak Türk askerinin tıraş ve elbiselerine kadar her şey pür-dikkat gözden geçirilir. Amerikan rangerlerine şirin görünmek için hâşâ huzurdan pavyonlardan toplanan kadınların göbeklerine "Welcome" (hoş geldiniz) yazdırılır.  Açık saçık kıyafetli bu kadınlar İnönü’lü, yâni Chp’li hükümet yetkilileriyle ve mülkî âmirlerin öncülüğünde ağır misafirleri karşılarlar.

 

PTT Missouri zırhlısının İstanbul’a gelişini resmeden hâtıra pulu bastırır. Tekel İdaresi Missouri adında sigara çıkarır. Dolmabahçe’ye yanaşacağı için Karaköy’den Beşiktaş’a kadar bütün evler aynı renge boyanır. Taksim Meydanı’na ampullerden kocaman bir Missouri maketi yapılır. Gece gündüz ışıklıdır. Yeri gelmişken hatırlatalım; o yıllarda İstanbul birçok semtinde henüz elektrik yok. Bu yüz kızartıcı hâdiselerin daha beteri var; Bezmiâlem Vâlide Sultan Câmii gibi birkaç câmiin minareleri arasına “Well Come Missouri” mahyası asılır.

 

Sabetayist (dönme) Vitali Hakko'nun "Vakko" mağazası, "Hoş geldin Missouri" yazılı eşarp üretir ve elemanlarını çarşı pazar dolaştırarak dağıttırır. Amerikalı rangerler için on iki adet belediye otobüsü tahsis edilir. Tramvaylar, otobüsler, taksiler yıkanıp temizlenir. Chp’li belediye âmirlerince kiralanmış taksiciler, dolmuşçular “dost Amerikan askerlerine” bedava hizmet edeceklerine, hiçbirinden para almayacaklarına dair yandaş gazetelere mülakat verirler.

 

DOLUDİZGİN AMERİKAN GOYGOYCULUĞU

Meşhur sinema, tiyatro ve hâşâ huzurdan pavyon ve umumhâneler “pırıl pırıl edilir.” Gece kulüpleri ve barların önüne "Welcome" ve “Burada İngilizce konuşulur” ibareli tabelalar konulur. Kemalizm’in Ankara'sında Missouri adıyla içkili lokantalar açılır. Lokantalardaki “menü” ye "Amerikan salatası" çabucak dâhil olur. 

                                                                                                                                                     

Daha haysiyetsiz bir tâlimat var ki, bu ülkenin şeref ve haysiyetini iki paralık ediyor. Ceberrut Chp’li belediyenin zabıtalarınca belirlenen çevrenin esnafıyla birebir konuşularak, Amerikan rangerlerinden “Para vermek istemeyenleri zorlamayın” tembihi yapılır. Amerikan rangerlerine yardımcı olmaları, ihtiyaçlarını karşılamaları, kolaylık gösterilmesi ve kesinlikle kötü davranılmaması hususunda bütün polis ve bekçilere detaylı kurs ve seminerler verilir.                                   

 

İNÖNÜ’NÜN TÂLİMATIYLA AMERİKAN RANGERLERİ DOLMABAHÇE’DE AĞIRLANIR       Cumhurbaşkanı İnönü ve Chp hükümetinin tâlimatıyla devrin İstanbul valisi ve belediye başkanına Taksim Belediye Salonu’nda Amerikan Başkanı’nın özel temsilcisi olan gemi komutanları şerefine büyük bir ziyafet hazırlığı başlatılır. İkinci bir emirle ziyafet hazırlıkları Dolmabahçe Sarayı‘na kaydırılır.

 

Bu kepazeliklerin yanında 1948-1950 arasının, ordunun eğitiminden kışla düzenine, kıyafet biçiminden rütbelerin şekline, silah ve teçhizatların yenilenmesi kadar bütünüyle Amerikan askerî sistemine uyarlanmaya başladığı yıllar olduğunu unutmamak gerek.

 

1940’lı yıllarda İnönü hükümetleri mazlum ve mazrur milletimizin buğdaylarını zorla alıp stoklayarak çürüttüğü gibi, 1960’larda da utanç veren Amerikan gıda yardımlarını liman depolarında çürütmesi de ayrı bir mesele.

 

“Amerikan Yardım Anlaşması” nın maddelerine “Amerikan propagandası” şartı konulduğu içindir ki “Tam Bağımsız Atatürkçü Türkiye” diye övünen İnönü hükümetinin ABD’nin tâlimatıyla Nato tarafından 112 adet Haber Alma Tesisleri’nin kurulmasını sağlar.

 

1960 sonrası hariç, “şânlı ordusuna” 1947-48 yılları arası 100 milyon, 1948-49 arası 49 milyon, 1949-50 yılları arası 13,5 milyon Amerikan yardımı alan İnönü Türkiye’sinin “ulusalcılığından ve bağımsızlığından” söz edilebilir mi? Şüphesiz ki Amerikancılık Menderes ve Bayar döneminde daha da hızlanmıştır.

 

Hâsıl-ı kelâm; Türk tarihine kara bir leke olarak düşen utanç verici bu hâdiseler Amerikan uşaklığının başlangıcıdır ve İnönücü-Chp’li güruhun icraatlarından birkaçıdır.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.