Vurdumduymaz bir hayat…

Keyf üzere bir yaşantı…

Yarını olmayan bir gelecek…

Vur patlasın,çal oynasın…

Gel keyfim gel…

Olur mu bu gecenin sabahı…

Sorumsuzluk üzerine kurulmuş hayatlar…

Bu rahatlığın arkasından bir zorluk gelebilir mi ?…

Geleceğimizi bekleyen felaketler ve zorluklar neler?…

Bugünün sabahında zehir zemberek düşüncelerle hayata başladım…

İnsanların sorumsuzlukları ve lakayt yaşam tarzları beni çileden çıkaran bir sabaha uyandırdı…

Çevremi gözetliyorum,ağlayasım geliyor diri leşlere…

Üzülüyorum,gözümün önünde kaybolan güneşlere…

Tembel ve asalak yaşamaya alışmış bu nesillerin varlığından ben korku ve endişe duyuyorum…

Üretmeyen,düşünmeyen,uyuyan ve de hiç bir gelecek planı olmayan bir nesille karşı karşıyayız…

Günlük tek planı;telefona yüklenecek olan 2 GB internet olan bir nesil…

Elinden telefonu alındığı zaman,herşeyini kaybetmiş gibi donuk gözlerle bakakalan bir nesil…

Neyi bekliyoruz Allah aşkına…

Neyi arıyoruz Allah aşkına…

Fabrikalar çalıştıracak eleman bulamıyor…

İşyerleri çalıştıracak işçi bulamıyor…

Tüm insanlar devletin elini gözlüyor…

Akşama kadar,devlet işine evladını girdirmek için torpil arayan insanların aramasından,rica etmesinden,kendi işimizi bile yapamaz hale geldik…

Bütün insanlar hazıra alışmışlar,biz çalışmayız,devlet bizi beslemek zorundadır mantığıyla yaşıyor…

Yahudiler de bir zamanlar böyleydi…
Gökyüzünden onlara bıldırcın eti ve helva gönderiliyordu,herşeyleri hazırdı…

Doyumsuz ve muannit olan yahudi nesli,bunu bile yeterli bulmadılar…

Peygamberlerine;”Ya Musa biz usandık bıldırcından ve helvadan,Mısır şehrinde soğan,sarımsak,mercimek yetişiyormuş,bizi Mısıra yerleştirde ekelim biçelim,yeni bir hayata başlayalım” dediler…

İsyan diz boyu…

Hep inkar,hep nankörlük…

“Ne de olsa yahudi milleti” diyor Şehid Prof.Dr. Seyyid Kutup…

Necip Fazıl Kısakürek (r.aleyh);
”Yahudiler bir yumurtayı pişirmek için,tüm dünyayı ateşe veren mahluklardır.” Diyerek,çok önemli bir konuyu izah ediyor,yahudileşme temayülünün karakterini açıklıyor…

Şükürsüzlüğün,doyumsuzluğun zirvesinde insanlık…

Vur patlasın,çal oynasın,modunda insanlık…

Altta kalanın canı çıksın,maaşımı alayım,keyfime de bakayım, hayat felsefesi olmuş insanlığın…

Bugün Kadir gecesi,bütün günahların bağışlandığı,1000 aydan daha hayırlı bir gece…

Meleklerin yeryüzüne indiği ve sabaha kadar rahmet ve affın dağıtıldığı gece…

Hayata yeniden,sıfırlanarak başlayacağımız gece…

80 yıla eşdeğer bir gece,hatta 80 yıldan da daha bereketli bir gece…

Belki bir başlangıç olabilir,bu fırsatı kaçırmayalım ve sadece Allah’a yönelelim…

Kadir geceniz mübarek olsun…

Depremde şehit olan kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyor,kalanlarımıza sağlık ve huzur diliyorum…