Ahmet Doğan İlbey
CHP alkollü hayatı teşvik için içkiyi ucuzlatıyor
İkinci Dünya Savaşı yıllarında İnönü’lü Chp diktası “halkın zayıflayan alım gücünü düşünerek” 1942’de alkollü içkilerin fiyatlarını ucuzlatmıştır. Böyle pespâye bir gerekçe görülmüş müdür? Kemalist dönemden başlayarak İnönü döneminde de devam eden alkollü laik hayat teşvikinin bir sonucu olarak sayısı hızla artan içki tiryakilerinin bir kısmı daha ucuz olan bira ve şaraba geçerken, “fanatik rakıcılar ise mavi (boyalı) ispirto” içmeye başlamışlardı. Bunun üzerine Chp’li hükümetin ucuz içki üretimini artırmak için çâreler aramaya başladığını devrin gazetelerinden öğrenmek mümkün. Bu dönemde “Uygarlaşacağız” diyerek alkol tüketimi teşviki o kadar hızlandı ki, lokantalara afişler asıldı, kitaplarda alkolün faydaları ve millî içkimiz olduğu anlatıldı.
CHP’NİN “AYYAŞLARI HİMAYE SİYASETİ”
Chp’li Tekel Bakanı Tahsin Coşkun’un1946’da Meclis’te “Rakı fiyatının düşürüleceğini” söylemesi üzerine Türkiye âdeta ikiye ayrılmış, cepheleşme olmuştu. Bir tarafta Yeşil Cemiyeti ile muhafazakârlar, diğer tarafta Chp yanlısı şarap ve bira üreticileriyle gazeteciler vardı. Devrin gazetecisi Bedii Faik, “Ayyaşlara açık mektup” başlıklı yazısında Chp’li hükümetin “Ayyaşları himâye siyasetini” mizahî üslûpla yeriyordu. Liberal görüşlü olmasına rağmen Refik Halid Karay, hükümetin alkol siyasetini tenkit ederek “Alkol kullanmanın zararları üzerine yazılar, broşürler, konferanslar, resimler, vecizeler yoluyla halkı alkolden tiksindirme işine devam etmeliyiz” diyordu. Nihayetinde şedit millet düşmanı Chp’li Recep Peker Hükümeti bütün bu
tenkitlere rağmen 15 Ocak 1947’de rakı fiyatlarını ucuzlatır. Kaynaklara göre, “1946’da 5,2 milyon litreye düşen rakı tüketimi 1947 yılında 8,7 milyon litreye ulaşarak rekor kırmıştır.”
BİRA FABRİKASINI M. KEMAL KURDURDU İstiklâl Savaşı öncesinde Ankara Belediye Reisliği yapan Hacı Ziya Bey'in mülkiyetinde bulunan Orman Çiftliği arazisi Cumhuriyet yıllarında M. Kemal’e Atatürk'e hediye edilir. 1925 yılında M. Kemal’in tâlimatıyla “Atatürk Orman Çiftliği” adını alan bu arazide “Biradan millî içecek üretme projesi...” gereğince bira fabrikası kurulur.
“Atatürk tarafından dâvet edilen İsviçreli mimar Ernst Egli tarafından yapılan Bira Fabrikasıyla birayı halk içkisi hâline getirerek yaygınlaştırmak, bu yolla Anadolu’nun ortasında yeni bir gelir kaynağı oluşturmak amaçlanmıştır. İstanbul’daki bira üretimi sürmekle birlikte 1934 yılında Atatürk Orman Çiftliği’nde yeni bir Bira fabrikası kurulur” (Cumhuriyetin Mimarı Ernst Arnold Eglı, Leyla Alpagut, Boyut Grubu Yayınları, İst. 2012).
ATATÜRKÇÜ CUMHURİYET’TE “AİLE BİRA BAHÇELERİ” KURULDU VE ÇOCUKLAR ALKOL ALMAYA ÖZENDİRİLDİ
Bir insanlık faciası örneği olarak 1930’lı yıllarda Chp’li Atatürkçü devlet tarafından “Alkol faydalıdır” reklâmları yapıldığı yakın tarihin en âdi fiillerindendir. “Aile Bira Bahçeleri” nde çocuklar ve aileler alkol almaya özendirildi. (Yabanlar ve Yerliler-Başkent Olma Sürecinde Ankara, Funda Şenol Cantek, İletişim Y. 2003).
“BİRANIN GIDAİ FAYDALARI “ HAKKINDA AFİŞLER VE REKLAMLAR FURYASI
“Biranın Gıdai Faydaları” şeklinde afişler ve reklamlar caddelerde ve Kemalist hükümet yanlısı gazetelerde arz-ı endam ediyordu. “Yarım litre bira, 325 gram balık etine eşittir” , “Balık yiyemezseniz bira için” ve “Herkes Ankara birası içiyor- Orman Çiftliği Bira Fabrikası” (a.g.e. sf. 71) ibareli afişlerin yanında daha kötüsü, küçük çocukların ellerinde bira şişeleri olan afişlerle millet çocuklarını bağımlı hâle getirdiler ve harama alıştırdılar.
“ATATÜRKÇÜ CHP ŞEREFİNE” BİRA FESTİVALİ
Bir misâl mi arıyorsunuz? Üniversite rektörlüğü ve ardından Chp Belediye Başkanlığı yapan, Rektörlüğü sırasında türbanlı bir tek talebeyi üniversiteye sokmamakla övünen kişi alkolle arasının gayet iyi olduğunu göstermek için
Almanların biracılığından mülhem olarak Bira Festivali (Oktoberfest) düzenler. Festival, ahşap bira fıçısına çeşme çakmasıyla başlar. Binlerce Chp’linin bulunduğu devasa çadırlarda laikçi ve Atatürkçü Chp şerefine(!) bira kadehi kaldırır. Bira kadehleri ellerinde laik Atatürkçülükleri iyice demlenmiş olan kalabalığa bol bol laiklik nutukları atar ve “geri kafalı millete hakaretler eder...”
Kısaca tasvir ettiğimiz kişi Chp’nin prototipidir. Milletin inançlarına, kültürüne, geleneğine ölesiye düşman. Avrupa’nın içkisinden zinasına, kumarından faşing festivallerine kadar her türlü sapıklığına ölesiye hayran. Bu azgın Chp’li taifenin ataları ve şefleri de böyle yapardı. Chp’nin kurucusu M. Kemal’in yakın yaveri Salih Bozok’un anlattığına göre, İstiklâl Savaşı günlerinde “Alevler İzmir’i bir kül yığınına dönüştürürken, Uşakizâdelerin Göztepe’deki köşkünde bir ziyafet verilmektedir. Fevzi Paşa Hazretlerinden başka herkes önündeki kadehleri zevkle doldurur. Mezeler çeşitli ve nefisti. Herkes son kertesine kadar sofradan ve başlayan geceden memnundu…” (İsmet Bozdağ, Latife ve Fikriye, sf. 81-82). CHP’LİLER ŞARAP KOKTEYLİNE “ HALK BAYRAMI” DİYORLAR Chp’nin alkollü hayatı özendiren cürümleri bir beş değil. “Cumhuriyetin kuruluşunun 87. yılı dolayısıyla düzenlenen kokteylde damacanalarla getirilen şarapları bardaklara doldurduklarını göklerdeki kuşlar dahi esefle gördüler. Üstüne üstlük buna da “Halk bayramı” dediler (30 Ekim 2010 gazeteleri).
Bir başka misâl: Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, Cumhuriyetin kuruluşunu Chp’lilerin katılımıyla “Atatürk’ü en sevdiği içki olan rakı, kuru fasulye ve pilavla andılar” (9 Kasım 2010 gazeteleri).
Chp’lilerin bu denî huylarını saymakla bitmez. Kemalist Chp zihniyetli Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki sergi açılışında talebelere kazanda kaynatılan sıcak şarap ikram edildiğini, bazı Chp zihniyetli öğretim üyeleri kepçeyle şarap dağıtımının yapıldığı sergiye küçük yaştaki çocuklarıyla katıldıklarını millet tiksinerek kınamıştır (21Aralık 2010 gazeteleri).
Tek Parti Chp döneminden şenaatin en âdisinden daha âdi birkaç afiş örneği:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.