Hüseyin Yılmaz
ALLAH'A DÖNECEĞİZ, KUR'AN'A VE SÜNNETE SARILACAĞIZ
Peygamber SAS Efendimiz söylüyor: Müslüman günaha sapmayacak, yalana sapmayacak, boş yere yemin etmeyecek, Allah'ın rızasını düşünecek. Allah'a sığınacak, kötülüklerden Allah'a kaçacak. Yâni Allah'ın rızasını tercih edecek. Mahrumiyetli de olsa, kayıplı da olsa, sıkıntılı da olsa Allah'a ilticâ edecek.
Allah'ın Kur'an'ına sığınacak. Kur'an ne diyorsa bakacak ona, ondan sonra gönül hoşluğu ile, huzur-u kalb ile, "Kur'an böyle söylüyor, kardeşim ben o günahı işleyemem, işlemem! Eksik olsun ordan gelecek fayda..." diyecek ve sapasağlam, kale gibi dik duracak, merdâne duracak ve Peygamberimizin sünnetine sarılacak.
Tabii, Peygamber SAS Efendimiz'in sünneti çok büyük bir hazine, çok teferruatlı bir hazine... Kur'an-ı Kerim'i okuyacaksınız, öğreneceksiniz. Tefsirlerini okuyacaksınız. Hocalara rica edeceksiniz, "Aman bize Kur'an-ı Kerim'i anlat, öğrenelim!" diyeceksiniz.
Kur'an-ı Kerim'e çalışacaksınız. Peygamber Efendimiz'in hadis-i şeriflerini okuyacaksınız. Büyük ariflerin, müttakî salih kimselerin hâlis muhlis, ihlâslı kimselerin davranışlarını okuyacaksınız, tercihlerini göz önünde bulunduracaksınız. Siz de günahlardan kaçınacaksınız, Allah'ın rızası tarafına geleceksiniz. Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de emrettiklerini öğrenip, o tarafı tercih edeceksiniz. Şeytânî tarafı terk edeceksiniz.
Peygamber SAS buyuruyor ki:
Ümmetimin bozulduğu zamanda, benim sünnetime sıkı sarılan, tutunan, yapışan, ihyâ eden, uygulayan kimseye, şehid sevabı vardır. ( Taberânî rivayet etmiş. Ebû Hüreyre RA'dan)
İşte böyle ümmetin bozulduğu bir zamanda, Peygamber Efendimizin sünnetine tutunan, onu tutan, uygulayan kimseye, şehid sevabı veriliyor. Şüphesiz Peygamber Efendimiz, sözleriyle hareketleriyle, davranışlarıyla bizim için en güzel nümûnedir. Bakarak kendimizi ayarlayacağımız en güzel insandır. Tabii, onun sünetine sarılmak insanı kurtarır; dünya ve ahiret saadetine erdirir.
Bir müslüman için en önemli ilk nasihat, en önde söylenecek şey; Kur'an-ı Kerim'e sarılması; ikincisi de, Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılmasıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim Allah-u Teàlâ Hazretleri'nin kelâmıdır. Peygamber Efendimiz'in sünneti de Kur'an-ı Kerim'in hayata uygulanışını bize gösteren tatbikatlar demektir.
Toplum bozulmuş, her şeyi hoş görüyor. Hayır! Siz Allah'ın istediği, Kur'an'da yazılı, ahlâk kurallarına uygun tarzı seçeceksiniz. Peygamber Efendimiz'in sünnetini öğreneceksiniz. Hayatınızı, iş hayatınızı, kazancınızı sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye göre tanzim edeceksiniz. Harama, günaha dayalı bir kazanç, yaşam aslâ düşünmeyeceksiniz, sağlam duracaksınız.
Çünkü dünya hayatı bir imtihandır. Günahlar câzibedardır, çekicidir; onun için insanlar günahlara dalıyor. Onların bir de öyle şeytânî lezzeti vardır; insanın canı ister, ağzının suyu akar, kendini zor tutar. Oraya meyli olur herkesin... Koşmak, kaçmak ve oraya gitmek ister. Ama sonunda zarar vardır.
Meselâ bu esrarkeşler o esrarı para vererek, hatta hırsızlık yapıp para tedarik ederek, her türlü tehlikeyi göze alarak yapıyorlar. Parayı temin ettikten sonra alıyorlar, kullanıyorlar. Bunu yapıyorlar, isteyerek yapıyorlar, adam parasıyla alıyor. Sonra kısa zamanda vücut tahrib oluyor, beyin tahrib oluyor, insan ölüyor. Yâni kısa bir zevk, arkasından fecî bir akıbet...
Günaha dayalı, yalana dolana, boş yere yemine dayalı kazanç, geçim yolları; onlar da öyle... Tatlı gibi görünür, sonu kârlı gibi görünür; maddî ve mânevî, dünyevî ve uhrevî felâketle, hüsranla, ziyanla sonuçlanır.
Onun için Allah'a döneceğiz, Kur'an'a sarılacağız. Peygamber Efendimiz'in sünneti çizgisinde, o cadde-i kübrâ-yı Muhammediyyede yürüyeceğiz. Bozuk yollara, çamurlu, uçurumlu, çukurlu, tehlikeli, yol kesicilerin olduğu, haramîlerin olduğu taraflara sapmayacağız. Dinimizin ana caddesinden, dümdüz sırat-ı müstakîminden gideceğiz, sevgili okuyucular…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.