Yolculuklar vardır; insanı bir noktadan diğerine taşır. Bir de yolculuklar vardır ki, insanı derinleştirir, olgunlaştırır, ona yeni ufuklar açar. İşte Ufka Yolculuk, tam da böyle bir serüvenin adıdır. Sadece bir yarışma değil, bir düşünce hareketidir. Bilgiyle, ahlakla ve erdemle yol almayı öğretir. “Yoldan önce yoldaş” diyenlerin, birlikte güzelleşmek için çıktığı bir kutlu yoldur.

Bu yıl Ufka Yolculuk 12, Türkiye’nin dört bir yanından yüz binlerin katılımıyla gerçekleşti. Konusu, asırlardır gönüllerimize nakşedilmiş bir öğüt: “İncinsen de İncitme.” Mevlâna’nın, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin dilinden bize miras kalan bu söz, insanı insan yapan en güçlü erdemlerden biridir.

Bugün, çatışmaların, kırgınlıkların ve öfkenin kolayca büyüdüğü bir dünyada yaşıyoruz. Oysa ki biz, incitmeden yaşamanın mümkün olduğunu bilen bir medeniyetin çocuklarıyız. Ufka Yolculuk, işte tam da bu anlayışı yeniden hatırlatıyor. Kırıcı değil yapıcı olmayı, yıkıcı değil onarıcı olmayı öğretiyor.

Ancak bu yolculuk sadece bir yarışmadan ibaret değil. Asıl hedef, okuma alışkanlığını kazandırmak ve öğrencilerimizi çift kanatlı bireyler olarak yetiştirmektir. Yani, sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda ahlaki değerleriyle de donanımlı bireyler olmalarını sağlamak. Çünkü ilim ve irfan bir arada olmadığında, bilgi kuru bir yükten ibaret kalır.

Geleceğe dair en büyük umutlarımızdan biri de değerlerimize sahip çıkmak. Ufka Yolculuk gibi organizasyonlar, gençlerimizi köklerine bağlı, ama bir o kadar da geleceğe açık bireyler olarak yetiştirmek için bir fırsattır. Bugün bu yolculuğa katılan her bir öğrenci, sadece bir yarışmacı değil; bilginin, ahlakın ve güzel ahlakın taşıyıcısıdır.

Unutmayalım ki en güzel yolculuk, insanın kendisini ve hakikati keşfetme yolculuğudur. Bu yolculuğun kıymetini bilenlere selam olsun! İncinsen de incitme!