Yavuz Selim Mahallesi Adını Nereden Almıştır?

Yayınlanma:
Güncelleme: 09 Nisan 2025 11:41
Yavuz Selim Mahallesi Adını Nereden Almıştır?
Editör

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu İlçesinde yer alan Yavuz Selim Mahallesi hakkında merak edilenler

Belediye Meclisi’nin 08.03.2000 tarih ve 2/11 nolu kararı ile bölünerek ikiye ayrılmıştır. Bir kısmı Genç Osman Mahallesi’ni oluşturmuştur. Güney sınırının Kerhan çayı, batı sınırının Gaziantep Caddesi, kuzey sınırının Hacı Murat Caddesi ve Edem Sokak, doğu sınırının ise Cengiz Topel Sokak olarak belirlenmesine ve küçük Sanayi Sitesi’nin doğusundaki sınırının açık tutulmasına karar verildi.

Mevcut haliyle kuzeyinde Namık Mahallesi ve Kanuni Mahallesi, batısında Mehmet Akif Mahallesi yer almaktadır. Rıdvan Hoca Camii, Hz. Ali Camii, Küçük Sanayi Camii, Hafız Ali Efendi Camii, Hz. Ali Camii, Küçük Sanayi Sitesi Ağız ve Diş hastalıkları Hastanesi, Öğretmenler İlköğretim Okulu sınırlaı içerisinde yer alır.

Mahalleye ismi verilen Yavuz Selim, Osmanlı hükümdarlarının en kudretlilerinden biridir. Annesi Maraşlı’dır. 10 Ekim 1470’de doğdu. Babası Sultan II. Beyezit, annesi Ayşe Gülbahar Hatun’dur. Ayşe Gülbahar Hatun Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey’in kızıdır.

Babası Sultan II. Bayezit, padişah olduktan sonra, askeri sevk ve devlet idareciliğini öğrenmesi için, Şehzade Selim’i Trabzon Sancağı’na tayin etti. Şehzade Selim, Trabzon’da devlet işlerinin yanında, ilimle uğraştı ve büyük alim Mevlana Abdülhakim Efendi’nin derslerini takip etti. Trabzon’u çok güzel idare eden Şehzade Selim’in bu arada komşu devletler de ilişkisi oldu. Valiliği sırasında Trabzon halkını rahat bırakmayan Gürcüler üzerine üç sefer yaptı. En önemlisi olan Kütayis seferinde Kars, Erzurum, Artvin illeri ile bir çok yeri fethederek Osmanlı topraklarına kattı (1508). Bu ara buralarda yaşayan Gürcülerin hepsi Müslüman oldular.

Çok güzel ata biniyor, devrin en meşhur silahşorlarını alt edecek kadar iyi kılıç kullanıyordu. Güreşmekte, ok ve yay yapmada üstüne yoktu. Harpten Hoşlanmakla beraber çok ince bir ruha da sahipti. Çok mütevazi bir kişiliğe de sahip olan Yavuz Sultan Selim, her gün yemekte tek çeşit yemek yerdi ve ağaçtan tabaklar kullanılırdı. Gösterişten hoşlanmaz, devlet malını israf etmezdi. Babasından devraldığı tatminkar hazineyi, torunlarından her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Humayun benim mührümle mühürlensin. Bu vasiyet tutuldu. O tarihten sonra gelen padişahların hiçbiri hazineyi dolduramadığından, hazinenin kapısı daima Yavuz’un mührüyle mühürlendi.

23 Ağustos 1514’de Çaldıran, 24 Ağustos 1516’da Mercidabık, 22 Ocak 1517’de Rıdaniye zaferlerini kazandı. Onun döneminde Halifelik Osmanlı hanedanına geçti.

Çaldıran Zaferi dönüşü 1515’de Dulkadirli beyliği’ne son vererek Maraş ve yöresinin Osmanlı’ya bağlanmasını sağladı.

22 Eylül 1520’de “Aslan Pençesi” denilen bir çıban yüzünden henüz 50 yaşında iken vefat etti. Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Camii’nde babasının cenaze namazını kıldıktan sonra, onu Sultan Selim Camii avlusundaki türbeye denettirdi. Tarihçiler, Yavuz Sultan Selim’i sekiz yıla seksen yıllık iş sığdırmış büyük bir padişah olarak değerlendirdiler.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.