Kahramanmaraş'taki kadın ormancılar, fidan yetiştirilmesi ile kızılçam, karaçam, sedir ve meşe ağaçlarıyla öne çıkan ormanların korunmasında görev alıyor.

Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde görev yapan 100 kadın personel "yeşil vatan"a katkı sağlıyor.

Kadın ormancılar, kenti çevreleyen 634 bin 30 hektar orman alanının çoğaltılması, korunması ve geleceğe taşınması için azimle çalışıyor.

Onikişubat ilçesi Tekir Mahallesi'nde 100 dekar araziye kurulan, yılda 2 milyon fidanın yetiştirildiği fidanlıkta çalışan çok sayıdaki mevsimlik orman işçisi kadın da tohum ekmeden çapalamaya, tüp hazırlamadan yabancı ot temizliğine birçok işi yapıyor.

Fidanlıkta çalışan kadınlar kızılçam, karaçam, sedir, meşe ve ceviz tohumlarını tüplerle buluşturuyor. Kadın eli değen fidanlar, başta bozkır alanların yeşillendirilmesinde kullanılıyor.

Tekir Orman Fidanlığı İşletme Şefi Sevilay Taramış, ilkbahar sezonunda 1 milyon fidan üretmek için kolları sıvadıklarını söyledi.

Mesleğinde 11 yılı geride bıraktığını anlatan Taramış, şöyle konuştu:

"Çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu arkadaşlarımız şu anda tohumlama işlemlerini yerine getiriyor. Bu aşamayı sulama ve yabani ot temizleme süreci takip edecek. Bu süreçlerle birlikte gelecek yıl yapacağımız tohumlama işlemleri başlangıcı için kozalaklardan tohumlarımızı çıkaracağız. Daha sonra sonbaharda ekimi yapılacak ağaç türlerine yönelik çalışmalarımızı yapacağız. Kızılçam, mavi selvi, ceviz, badem, karaçam, sedir gibi fidanlar yetiştiriyoruz."

Taramış, fidanları toprakla buluşturmadan büyümelerine şahitlik etme aşamasında çok mutlu olduğunu dile getirerek, "Fidanlıkta çalışmak çok güzel bir duygu. Çünkü sen yetiştiriyorsun, yetişen fidanlar sahalara gidiyor ve toprakla buluşuyor. 3 çocuk annesiyim, yeni ektiğimiz fidanlara da 'bebeklerim' diyorum." dedi.

- 2 milyon fidan hedefi

Fidanlık Müdür Yardımcısı Hatice Oğuz da 13 yıldır sevdiği işi yaptığını aktardı.

Kahramanmaraş Orman Fidanlığı Müdürlüğü olarak 2025 yılında 2 milyon fidan yetiştirme hedeflerinin olduğunu ifade eden Oğuz, "Fidanlarımız öncelikle kendi bölgemiz olmak üzere yakın bölgelerimizin de ihtiyacını karşılayacak. İlkbahar ve sonbahar olmak üzere iki ayrı dikim dönemi oluyor. Bu dönemde mevsimlik orman işçisi birçok kadın da alanda görev alıyor." diye konuştu.

Ilıca Orman İşletme Şefi Tuba Kayalı da ormancılık mesleğini severek yaptığını belirterek, şöyle konuştu:

"Ormanlarımızın her alanında kadın olarak biz de varız. Ormanlarımızın korunması, işletilmesi ve bakımında görev alıyoruz. Kadın olarak bu meslekte olmaktan dolayı mutluyum. Özellikle ağaçlandırma çalışmasının ardından bir fidanın belli bir seviyeye gelmesini görmek, bir ağaç haline gelmesini görmek bir anne olarak beni çok mutlu ediyor. Sonuçta bir fidanın ağaç haline gelmesi olayı insan ömrüne eş değer bir süreci oluşturuyor. Koruma, kontrol faaliyetlerimizde dikilen fidanların gelişmesini görmek bizleri ayrıca sevindiriyor ve yeşil vatanımıza hizmet etmiş oluyoruz."

- "Ormanlar büyüdükçe çocuklarımı büyütüyor gibi mutlu oluyorum"

48 yaşındaki orman işçisi Elife Gök ise 10 yıldır fidan yetiştirme işinde çalışarak aile bütçesine destek sağladığını, doğanın yeşermesine katkı sağladığı için kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.

Kooperatif aracılığıyla çalıştığı işini severek yaptığını anlatan Gök, "Burada tohumları tüplere dikiyoruz ve fidan haline geldiğinde çok seviniyoruz. Otunu temizliyoruz, suyunu veriyoruz. Ayrıca buradan elde ettiğim gelirle 4 çocuğumu büyüttüm ve okuttum. Ormanlar büyüdükçe aynı çocuklarımı büyütüyor gibi mutlu oluyorum. Bizim bir çocuk gibi yetiştirdiğimiz fidanların ormana dönüşmesi çok güzel." diye konuştu.

39 yaşındaki Esengül Gök de fidanların artık kendi çocukları gibi olduğunu söyledi.

Fidanlıkta çalışmanın kendisine hem maddi hem de manevi anlamda büyük katkılar sağladığını kaydeden Gök, "Bizim için orman demek, ağaç demek hayat demek. Fidanlıkta tohumları fidana dönüştürüyoruz. Kozalak ayıklama işlerimiz oluyor. Kadınlar olarak tohumların ağaç, ağaçların ise orman olması sürecinde bizler varız." ifadelerini kullandı.