20 yılda bir gerçekleşen Jüpiter Satürn kavuşumu
Kova burcunda gerçekleşecek yeni bir döngüye hazırlanıyoruz. Jüpiter ve Satürn’ün gökyüzünde 20 yılda bir kavuşacağı önemli bir döngü bu yıl 21 Aralık’ta başlıyor.
Önümüzdeki yeni yıllarımızı nasıl geçireceğimizi, global olarak nasıl bir sürecin bizleri beklediği ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı, bu süreçte kendimize ne kadar samimi olduğumuzla ilgileneceğimizin altını çiziyor.
“Bu süreçte gizli kapaklı yaptığınız tüm eylemler artık görünür yüzeye taşınacağı için kendinizi, içinizi, kimliğinizi ve kendinizden bile sakladığınız kendi gerçeklerinizi önünüze alıp onlarla barışma zamanınız geliyor.” diyen Astrolog Kenan Yasin Bölükbaşı, içimiz ve dışımızın bir olacağı yani şeffaflaşacağımız önemli bir döngüye gireceğimizi belirtiyor.
Şeffaflık yani içi ve dışı bir olmak
Bu öyle zor ki birçoğumuz için. Astrolojide iç ve dış göstergesi, ışık kaynaklarımız Güneş ve Ay’dır. Ne zaman ki içimizi gösteren Ay, dışımızı anlatan Güneş’le karşı karşıya gelir o zaman dolunay olur. Dolunayların bizler için ne kadar sancılı geçtiğini, baş ağrılarımızı, içsel yaşadığımız gerginlikleri belirtmemize gerek yok.
Güneş ve Ay bizim Annemiz ve Babamız gibi düşünelim. Bir de toplum içinde ‘anne’ ve ‘baba’ motifi olarak seçtiğimiz kişiler vardır. Kimisi öğretmenini annesi yerine koyar kimisi patronunu babası yerine koyar. Bunların astrolojik göstergesi ise Jüpiter ve Satürn’dür. Toplum içindeki anne ve baba motiflerimizi bu iki toplumsal gezegen ifade ederler.
Jüpiter ve Satürn Kova Burcu’nda kavuşacak
Jüpiter ve Satürn gökyüzünde 20 yılda bir kavuşurlar ve her kavuşumlarında yeni bir 20 yıllık döngü oluştururlar. 21 Aralık 2020 itibariyle iki gezegen Kova Burcu’nda kavuşacak. Bu yıl bu kavuşuma şahit olacağız. Bundan 20 yıl önce ise 28 Mayıs 2000 Yılında Boğa Burcu’nun 22 derecesinde kavuşmuşlardı. Şimdi ise Kova Burcu’ndaki kavuşumlarına şahit olacağız.
Astrolojide antiscia ve kontra-antiscia diye bir teknik kullanırız. Gezegenlerin birbirine yansıdıkları burçlar olarak bu tekniği kısaca tanımlayabiliriz. Kova Burcu, Akrep Burcu’na yansır ve Boğa Burcu’da Aslan Burcu’na yansır. Bu demektir ki Kova’nın içinde Akrep’ten var ve Boğa’nın içinde de Aslan’dan vardır. Fakat diğer burçlar ise birbiri ile aynı konuları hiç paylaşmazlar. Yani Boğa ve Kova burçları kontra-antiscia’dır. Birbirini hiç anlamayan iki burçtur diyebiliriz.
2000 yılından beri toplumdaki anne ve babamız bize Boğa Burcu doğasını taşıyordu. Tüketim, biriktirme, kendine güvenlik alanı oluşturma, kaynaklara tutunma ve konfor alanları yaratma üzerine bizi güdülüyordu. Yeni 20 yıllık döngümüzde ise toplumdaki anne ve babamız bizlere Kova Burcu doğasını taşıyacak. Yani üret, geliştir, yeni olanı dene, farklı şeyler yap, eyleme geç, hakları savun, topluma katkı sağlayacak eylemlerde bulun ve insanlığa hizmet et diyecek. Bu yeni süreçleri hazmedebilmek ve nasıl gerçekleştireceğimizi incelemek için Kova ve Boğa Burç’larının antiscia’larını inceleyebiliriz. Yani Aslan ve Akrep burçlarını.
Kova ve Boğa Burç’larının antiscia’ları Aslan ve Akrep burçlarıdır
Aslan, görünür olma ile alakalıyken Akrep içte olanla alakalıdır. Akrep saklamak demektir ve Kova tarafını düşünürsek “Bir elin yaptığını diğer el duymasın demektir” diyebiliriz. Topluma hizmet etmek, bağış yapmak, toplum bilinci ve farkındalık için uğraşmak içten gelir. İçte değişimi başlatmak gerekir.
Bu süreç ise dıştan bağımsız olmayacak. Son 20 yıldır alıştığımız toplumsal kahramanlar yaratma tarafımız, idol olarak öne sürdüğümüz kişi ve karakterler bizi bu gizli alanın deşifresi için zorlayacak.
İçimiz ve dışımız artık görünür hale gelecek
Aslında şeffaflaşacağız.
Devlet, kurumlar ve büyük firmalar artık para alışverişlerini daha şeffaf şekilde yapacaklar.
Şirketlerin gizli anlaşmaları artık sonlanacak.
Arka planda neler döndüğünü 7/24 gözlemleyeceğiz. Ya da zorunda kalacağız.
Sırlar deşifre edilecek ve hizmetler topluma dönük yapılmak zorunda kalacak.
Bu süreç global olarak hepimizi etkileyecek
İçte birey olarak kendimizi de şeffaflaştırmamız gerektiğini özetliyeyen bu sürete içimizin dışımızla ne kadar bir olduğunu artık düşünmek zorunda kalacağız. Sanal kimliklere ve belirli kalıpların arkasına saklanma devrinin biteceğini, özel kahramanlar üretmek yerine asıl kahramanlığın halkta olduğunu düşünmemiz gereken zamanlara hazırlanıyoruz.
Hissettiklerinizi, yaşam özgürlüklerinizi, neyi yaşamak istediğinizi keşfetmeniz gerekiyor.
Eğer bir başkası için ya da aman tadımız kaçmasın diyerek idare ettikleriniz için zaman tükettiyseniz bu dönemin sonlanacağını kendinize hatırlatın.
Kaçtığımız, uzaklaştığımız her türlü etmen bizi kaçtığımız yerde de hızlıca bulur. Onlarla korkusuzca yüzleşmek ve değişim için adımlar atma cesaretini hissetmek ise bizlerin elinde.
Kaynak: Bültenler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.