Kriz havasının yılı ağustos ayı toplumu olumsuz etkilediğini ve 2019 yılının ekonomik anlamda daha iyi geçmesi temennilerinde bulunan Çınar; “2018 yılı ekonomik olarak şehrimiz ve ülkemiz adına değerlendirecek olursak, iyi bir yıl geçirmedik. Kriz ortamı dolayısıyla ve farklı nedenlerle Türkiye’ye dış güçler tarafından yapılan bazı oyunları diyebiliriz. Ekonomi çökertmeye yönelik bir hamle yapıldı. Ulusalda olduğu gibi yerelde de şehrimize olumsuz yansımaları olmuştur. Bugün itibarı ile çalışan bireylerin almış olduğu ücretlerle ilgili bir değerlendirmede bulunarak, toplantı ve istişareler gerçekleştirdiğimizde aldıkları ücretler enflasyonlar neticesinde çok yetersiz kalmıştır. Asgari ücretin zammı belirlenmedi lakin çok düşük seviyede seyrediyor. Gelirleri asgari ücret olan bireylerin ücretlerinin 2 bin üç yüz gibi rakamlara yükselterek asgari ücretlinin ekonomisi ve refah payı daha ileri seviyelere yükselecektir. Ailelerinin ihtiyaçlarını daha rahat karşılayacak hale gelebilirler. Genel anlamda 2018 yılı ekonomisi dar boğazdan geçerek asgari ücretle çalışanlar enflasyon ve dar boğazın altından kaldığını belirtebiliriz. 2019 yılının ülkemize ve tüm islam âlemine hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

Yılı ikiye dilim halinde ele alarak değerlendirilmesi yapıldığı takdirde ağustos ayı sonrası toplumda ekonominin etkisi olumsuz olduğunun ve yerel ekonominin toplumla birlikte gelişeceğinin altını çizen Çınar; “Ekonomik kriz havasının piyasaya çıkmadan öncesi ve sonrası olarak 2018 yılını ikiye bölecek olursak. Kriz öncesi bireyler geçim standartı konusunda rahattı. Fakat ekonomik krizle birlikte gelen dalgalanma enflasyon seviyesini yüzde 10’lu rakamlardan yüzde 20’lere kadar ilerlemesiyle insanları ekonomik bir bunalıma sürüklemiştir. 2019 yılı içerisinde ilgili çalışmaların yapılmasıyla düzeleceğini umut ediyorum. Sivil toplum örgütleri olarak Valilik, Belediye ve Esnaf Odaları Birliği’nden ayrı olarak bize düşen ve öngörülen durumlarda şehir ekonomisi adına elimizden geldiğince çalışma yapıyoruz. Bunula ilgili öneri ve temenni istişarelerini yapıyoruz. Şehrin ekonomisini elbirliğiyle, turizme açarak turistik ve turizme hazır alanlarımızı değerlendirip yatırımları yapılarak gelişim sağlanacaktır. Aslında şehir ekonomisinin gelişimi bireyden başlayarak, toplumun en alt tabakasından en üst tabakasına bireylerin refah düzeyinin artmasıyla ve farklı alanlara açılmasıyla müteselsil olarak yerel ekonomimizin gelişimi sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.