Kahramanmaraş Özçam Marketler Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çam, Türkiye’nin Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile birlikte çıtasının yükseleceğini ifade etti.

Çam, Güçlü Dünya devletlerinin yönetim şeklinde her zaman tek başlılık olduğunu belirterek, Türkiye’nin Savunma Sanayi, Ekonomi ve Siyasi alanda söz sahibi ülke konumuna gelmesi için yeni sistemin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

TÜRKİYE’NİN BİR SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACI VAR MI?

Türkiye’nin acilen bir sistem değişikliğine ihtiyacı vardır. Mevcut iktidarda fazla sıkıntı yaşamıyor olabiliriz. Bu sıkıntıları yaşamamızın nedeni güçlü bir liderimizin olmasıdır. Ancak sistem değişmezse bundan sonraki süreçlerde parlamenter sistem daha önce olduğu gibi ciddi sıkıntılar çıkarabilir. Bir haftalık hükümetleri, kitapçık meselesini, her bakanlığın farklı bir partide olduğu koalisyon dönemlerini unutmamamız gerektiği kanaatindeyim. Yeni sistem ile başarı çıtasının her geçen gün arttığı döneme girileceğini düşünüyorum.

YENİ SİSTEMİ NEDEN DESTEKLEMELİYİZ?

Dünya’da güçlü olan devletlere baktığımız zaman tek yönetim var. Bu ülkelerde kişiler değişir ama sistem değişmez, sistemin ana hedefinde her zaman istikrar, güçlü ekonomi, güçlü bir devlet yapısı vardır. Bir şirkette bir ağızdan söz dinlenirse şirkette yönetim zafiyeti oluşmaz. Devlette de tek kişinin ağzından karar çıkarsa ülkemizin çok daha hızlı büyüyeceği ve gelişeceğini düşünüyorum. Ülkemizde 2023,2053,2071 gibi büyük hedefler koymuş bir liderin ülke adına desteklenmesi kanaatindeyim.  2002’den bu yana Türkiye hayali bile kurulmayan yerlere geldi.  Memur maaşını ödemede zorlanan ülkeden, dünyada başarılı çıkışlarıyla adından söz ettiren, köprüler, otoyollar, hava limanları yapan, yaptığı reformlarla gencinden yaşlısına bütün vatandaşlarının yanında olan, silah sanayiinde dışa bağımlı iken kendi silahını yapıp satan,  yine hayali bile kurulamayan bir ekonomiye sahip ülke konumuna geldik. Bunlar tıkanmış bir sistemin içinde yapıldı. Birde bu tıkanıklıkların giderildiği, yeni sistemin getirileri düşünüldüğünde sanıyorum ki Türkiye beklentilerin üzerinde büyüyecektir.

 16 Nisan’da Türkiye Cumhuriyeti’ni seven, Atatürk’ü seven, geleceğini, çocuklarını düşünen insanların ‘evet’ diyeceğini ve %70 in üzerinde bir oranla referandumun ‘evet’ ile sonuçlanacağını umut ediyorum.

 MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’NİN SÜRECE OLAN KATKISINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Sayın Devlet Bahçeli’ye gösterdiği bu devlet adamlığı için ayrıca teşekkür ediyorum. Sayın Devlet Bahçeli’nin ve ekibinin ‘evet’ ile ilgili çalışmaları takdire şayandır.  Biz sahada Milliyetçi Hareket Partisi ekibiyle sürekli karşılaşıyoruz.  Onların yüzündeki gülümseme bize yetiyor ve çalışmalarımızda bize ayrı bir şevk katıyor.

 BU PARTİ MESELESİ DEĞİL, ÜLKE MESELESİDİR

16 Nisan’da biz geleceğimizi oylayacağız, Avrupa bir taraftan, PKK bir taraftan, FETÖ bir taraftan saldırıyor. Dostumuzda ortada, düşmanlarımızda ortada, bizim asıl dostumuz kendi milletimizdir.

Dünyada birçok devletin gözü referandumdan çıkacak sonuca bakıyor. Yurtdışında hayır kampanyalarına izin ve destek verilirken EVET kampanyalarının önü kesilmeye çalışılıyor. Elbette ki güçlü bir TÜRKİYE istemiyorlar. Biz nasıl 15 Temmuzda birlik olduysak bugün de aynı şekilde birlik olma günüdür. Referandum süreci parti meselesi değil millet meselesidir. İnsanlarımız yerel yönetimlerdeki yöneticilere kızarak referandum kararı vermemeli. Ülke geleceği için EVET demeliyiz.

Ülkede ekonomik kriz var diye yaygara koparıyorlar,  bütün şirketler çalışmaya devam ediyor. Perakende sektörüne hitap ettiğimizden dolayı piyasanın nabzını çok iyi biliyoruz. Biz çalışmaya devam ediyoruz. 130’a yakın çalışanımız var, çok yakında 2 şube daha açacağız ve yüksek oranda istihdam sağlamayı düşünüyoruz. Biz geleceğe güveniyoruz ve daha güçlü TÜRKİYE için ‘EVET’ diyoruz.