Kahramanmaraş’ta Partisinin düzenlemiş olduğu kahvaltı programına katılan Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Son günlerde ülke gündemindeki gerilimi değerlendiren Hüda-Par Genel Başkanı Yapıcıoğlu konuşmasında şu sözlere yer verdi: “ HDP’li Milletvekilleri gerilim tırmandırmak için ifade vermeye gitmediler. HDP Genel Başkanı açıklamalarında ‘ Biz ifadeye kendi ayağımızla gitmeyeceğiz. Bizi oraya götürmeleri için tutuklama talebi çıkarmaları, bizi zorla götürmeleri gerekmektedir’ demişti..  Nitekim devletimiz gerekeni yaptı. Teröre ve teröriste yardım ve yataklık edenleri, terör örgütü sempatizanı olanları Emniyet Güçlerinin düzenlemiş oldukları operasyonla gözaltına alarak gerekeni yaptı.” Dedi.

Ülkemizde yeniden bir kaos ortamı yaratmak isteyen, dış güçler adına Türkiye’de bulunan ve bunların ajanlığını yapan bazı siyasi kimlikli kişilerinde bu olayları tırmandırmak amaçlı yapmış oldukları açıklamaları değerlendiren Yapıcıoğlu konuşmasına şu şekilde devam etti.

‘İNSANLIK DIŞI BİR VAHŞET EYLEMİDİR’

“Olaya verilen tepkilerin  gerilimi daha da artırma amacıyla kasıtlı olarak yapıldığını değerlendiriyoruz. Gerginliğin daha fazla tırmanmasının kimseye hiçbir faydası yok. Gözaltına alınmalar sonrasında Diyarbakır’da patlatılan bombalı araç, yüzlerce insanın yaralanmasına sebebiyet verdi. 9 kişi olay yerinde olmak üzere toplam 11 kişi hayatını kaybetti. Kendilerine yapıldığını düşündükleri haksızlıkları ve usulsüzlüklerin faturasını halka kesme, bunun karşılığında şehirlerde bombalı eylemler düzenlemek, insanlık dışı bir vahşet eylemidir.” İfadelerini kullandı.

EYLEMLER CEZASIZ KALMAMALI

Kanlı eylem planları yapan terör örgütü ve mensuplarının yapmış oldukları bu eylemlerin cezasız kalmaması gerektiği konusuna vurgu yapan Yapıcıoğlu:
“Cezaevinin bir giriş kapısı olduğu gibi çıkış kapısı da vardır. Oraya giren insanlar bir müddet sonra oradan çıkıyorlar. Fakat mezarın sadece bir giriş kapısı var. Bu tutuklanmalara karşılık olarak patlattıkları bombalar neticesinde hayatını kaybeden insanlar , o mezardan bu dünyaya bir daha çıkamayacaklar. Bizim istediğimiz bu dünyada işlenen günahın, cezasının ahirete kalmaması dünya üzerinde de vukuu bulmasıdır. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Eğer işlerse de sonucuna katlanması gerekir.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.