Devlet okulları ve Özel Okullar hakkında açıklamalarda bulunan Kandemir, devlet okullarında sınıf kalabalığından kaynaklı imkan sıkıntısı yaşandığını söyledi. Kandemir; “Devlet okullarımız sınıf ortamı olarak kalabalık oluyor, imkanlar kısıtlı kalıyor. Özel okullarda bu durum tam tersi birebir eğitim imkanı oluyor. Bu konuda başarılı-başarısız okul algısı da oluyor. Özel okulların kayıt alacağı öğrenciyi, kayıt alma şeklini, aldıkları öğrencinin süreçlerini daha önceden planlayarak kendi yöntemlerini uyguladığı için daha avantajlılar. Öğrencilerin gelişim düzeylerini birebir takip etme imkanları var. Şu anda devlet okullarında da güzel gelişmeler var. Ama nüfusa bakıldığında bunlar bir türlü istenilen seviyelere getirilemiyor. Özel okulların bütçeleri kendi içerilerinde olduğu için daha rahat oluyorlar” dedi.

Kahramanmaraş’ta özel okullara ihtiyaç olduğunu belirten Kandemir, velileri bilinçlendirmek adına mesajlar verdi. Kandemir; “Özel okullara olan rağbet gün geçtikçe artıyor ve artacaktır. Şu anda Kahramanmaraş’ta özel okul oranı yüzde 2’lerde. Kahramanmaraş’ın gelir düzeyi Türkiye ortalamasının çok altında değil. Neden özel okullara rağbet konusunda sıkıntı var diye düşünürsek, ‘Kahramanmaraş’ta özel okul kültürü tam gelişmiş değil.’ Veliler çocuklarını neden özel okula göndermesi gerektiğini bilmiyorlar. Özel okul fiyatları çok yüksek değil. Bir veli çocuğa yaptığı bir yılki harcamalarının hepsini bir araya koyduğu zaman özel okula gönderecek kadar masraf yaptığını anlıyor. Burada özel okulların farkı, bütün bu ihtiyaçları kendisinin karşılamasıdır. Kahramanmaraş’a bu kadar özel okul yeterli değil. Burada gereken en büyük olay velilerin özel okul kültürünün gelişmesi” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARA BIRAKILACAK EN İYİ MİRAS, BAŞARILI BİR EĞİTİM

Velilerin çocuklarına bırakabilecekleri en iyi mirasın kaliteli bir eğitim olduğunu belirten Kandemir; “Kahramanmaraş genelinde bir gelenek var; ev almak ve araba almak. Bir çift evlenir evlenmez bir ev yada araba alalım diyorlar. Bunun borcunu yıllarca ödüyorlar. 20 yıl sonra bunu çocuklara bırakırız diye düşünüyorlar. Ancak çocuklarına bıraktıkları ev de artık eskimiş oluyor. Çocukların eğitiminden kısıp yatırım yapmak çocukların çok işine yaramaz. Çocukların asıl işine yarayacak olan kendilerine yapılan yatırımdır. Bu nedenle olaya bu açıdan bakılması gerekiliyor. Veliler çocukları gönderirken maddi yönünü çok fazla düşünmemeleri gerekiyor. İnsan çift yönlü bir varlıktır. Hem ruhu hem de bedeni vardır ve bu iki yönünün de gelişime ihtiyacı vardır. Velilerimiz ilk önce kendi çocuğu için ne gerekli onu bilmesi gerekiyor. Ondan sonra özel okul seçimine dikkat etmesi gerekiyor. Öğretmen merkezli bir arayış söz konusu, bunun tam tersi kurumsal yapının gerekli olduğunu düşünüyoruz” sözlerine yer verdi.

KAHRAMANMARAŞ’IN EĞİTİM İHTİYACINI GÖZ ÖNÜNE ALDILAR

Altınbilgi Okulları hakkında da bilgiler aktaran Kandemir açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi; “Altınbilgi Okulları 35 kadar eğitimcinin bir araya gelerek Kahramanmaraş’ın eğitim ihtiyaçları değerlendirilerek açtığımız bir kurumdur. Ahlak ve maneviyatı, akademik gelişimi ve 21. Yüzyılın gereksinimlerini karşılayan bir kurumdur. İlk hedefimiz çocuklarımızın eğitimini ahlaki ve akademik bir şekilde çağın gerekliliklerini de göz nüne alarak yetiştirmektir. Altınbilgi okullarının birkaç ayıran özelliği var. Bunlardan bir tanesi teknoloji ile iç içe oluşturulan bir kampüs olması. Sınıflarımızda son sistem akıllı tahtalar var. Hem android hem de Windows işletim sistemine sahip. İmam hatip kodlama sınıfımız var. biz bunu kulüp çalışması olarak değil aynı zamanda okul dersi olarak işliyoruz. Çocukların anasınıfından orta son sınıfa kadar robotlaşma ve kodlama ile iç içe olmalarını sağlıyor. Buradaki amacımız robotlalar ile çocukların oynaması değil, kodlamasıdır. Daha çok zihinsel gelişimlerini ve karşılaşabilecek problemlerini gözden geçirme çalışmasıdır. Aynı zamanda bir uzay gözlem evimiz var. burayı iki şekilde inceliyoruz. Bir tanesi uzayı tanıtan, çocuklarımıza özel izlettiğimiz çizgi filmleri var. bu sayede hem eğlenip hem de öğreniyorlar. Diğer özelliği de bir programımız var, bu program ile istenilen gezegen yakınlaştırıp istenildiği gibi incelenebiliyor. Ay tutulmasıydı, dolunaydı, bunların neler olduğunu, nasıl olduğunu inceliyorlar. Hatta bundan yüz yıl önce gökyüzündeki cisimler ne şekilde görünüyordu, bunlar görünebiliyor. Buraya sadece tarihini ve konumunu bilip girmemiz yeterli. Bütün bunlarla birlikte çocukların sosyalleşmesini de sağlıyoruz. Yüzme gibi sosyal aktiviteleri de çocuklarımıza aktarıyoruz.”