Başkan Okumuş belediyecilik tecrübelerini kullanarak 2014 yılında direkt olarak çalışmalarına başladıklarını söyledi.

Türkoğlu küçük bir ilçe olmasına rağmen sıra dışı projelere imza attınız. Bunlardan bir tanesi de belediye hizmet binasıydı. Bu konuda neler söylersiniz?

Bu kadar hızlı bir ivmeyle Türkoğlu’nun gelişeceğini çok beklemiyorduk. 2014 yılından beri gerek büyükşehir belediyemiz gerekse milletvekillerimiz ile birlikte yatırımları hızlı bir şekilde faaliyete dökmeye başladık. Tecrübemiz olduğu için seçildikten hemen sonra hiç beklemeden yatırımlarımıza başladık. İlçemizin sorunları vardı ve bu sorunlara biz oldukça hakimdik. Bu vesileyle ilk olarak sorunlarımızın çözümlerinden başladık. Türkoğlu’nun dünyanın her şehrinde olduğu gibi şehir meydanı ile anılmasını istedik ve belediye binamızın olduğu kısmı şehir meydanı yapmak istedik. Böylece iki projeyi hayata geçirmiş olduk. Hem yeni belediye binamızı hizmete açtık, hem de şehir meydanımızı vatandaşlarımızın kullanımlarına sunduk. 3 ay sonra belediye binamızın yanına hükümet konağımızı da taşıyacağız ve güzel bir kamu külliyesi modeli ortaya çıkmış olacak. Taşıdığımız yerler de Türkoğlu kent meydanı olacak.

Kent meydanını ilçenin en değerli yerine yaptınız ve bunun ciddi anlamda mali karşılığı vardı. İnsan odaklı bir proje hazırladınız. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Tarihi şehirlere baktığınız zaman hepsinde bir meydan var ve şehir bu meydan etrafında kümelenmiş. Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi şehirleri beton yığınlarından kurtarıp, ruhu ve kimliği olan bir biçime getirmek asıl hedefimiz. Bunun da ilk planda insanın kalbi olduğu gibi şehirlerin de kalbi olan meydanlardan başlamak gerekiyordu. Biz bu meydanımızda işyerleri koyabilirdik ama işin ticaret boyutuna aldanmadık. Yüzyıllar boyunca hizmet alabileceği bir mekan haline getirdik. Meydanımızın etrafında yaklaşım 350 binanın güzelleştirilmesi adına çalışmalar yaptık. Bu binaların bakımlarının yapılması, hepsinin beyaza boyanması gibi faaliyetler ile kent meydanında hoş bir manzara bıraktık. Meydana oturan birisi etrafına baktığında şehircilik açısından güzel bir manzara ile karşılaşacak. Yine meydanımızdan başlayıp gidiş geliş 5 kilometre olan bisiklet ve yürüyüş yolumuz var.

3. metropol ilçe olma yolunda ilerliyorsunuz. Hizmetlere bakıldığında en çok konuşulan isimlerden ve ilçelerden oldunuz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Klasik belediye başkanlığının dışında olduk. Bize verilen görevlerin dışında hangi kurum ve bakanlığa bağlı olan sorun varsa bunlar ile direkt olarak biz ilgilendik. Kanal ıslahında DSİ ile irtibata geçtik, Türkoğlu Nurdağı arasındaki yol projesinde Kara Yolları Genel Müdürlüğü ile irtibata geçtik, yeni devlet hastanesi yapılırken Sağlık Bakanlığı ile irtibatta olduk. 2014 yılında yüzde 85’inin yıkım kararı olan okullarımızda iyileştirmeler yaparak bu oranı yüzde 15’e indirdik. Eğitim alanında 4 tane belediye binamızı milli eğitim bakanlığına verdik. Aynı zamanda Türkoğlu mimari anlamda da büyük gelişimler sağladı. 2014 yılında 3 tane müteahhit vardı, şimdi 23 tane müteahhit var. Sloganımız bir şehir sadece yerlileriyle gelişmez, göç alması, istihdama, ekonomiye katkı sağlaması gerekiyor bunun içinde sadece ceza evinden bin 500 kadro ve 5 bin mahkûm aldık. Örneklendirecek olursak 5 bin mahkûmun ilerleyen tarihlerde10 bin mahkûm yakınını misafir edeceğiz. Türkiye’de ki her sektörü etkileyecek bir olay. Lojistik merkezi, organize sanayi şuan üniversitemizde 600 tane öğrenci okuyor 5 yıl içerisinde 2000 öğrenci olmasını hedefliyoruz. Binlerce dışarıdan istihdam aldık,  bu tabi dolaylı olarak daireleri, marketleri, ulaşım sektörünü, otel ve restoran işletmecilerini doğrudan etkiliyor. İyi bir enerji ve ivme ile devam ediyoruz bu da 4,5 yıl süre içerisinde 1 milyar TL’den fazla Türkoğlu’na yatırım gelmesini sağladı.

Siz geldikten sonra Türkoğlu ne kadar büyüdü?  Bu konuda bize bir rakam verebilir misiniz?

1960’ta Adnan Menderes tarafından kurulmuş bir ilçeyiz, Kahramanmaraş’a en yakın ilçe olmasına rağmen en az yatırım alan ve köy görünümlü bir ilçeyken şuan ilçeyi gezen herkes şehir hüviyetini kazandığını söylüyor. Slogan olarak 3. metropol ilçe olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz dedik ve önümüzde ki süreç içerisinde kısa sürede gerçekleşecek. Belediye binası ve kent meydanı arasındaki Mahir Ünal Caddesi 2014’ten bu yana değer olarak 15 kat artış gösterdi.

Uzun süreden beri özel bir çalışma yürütüyoruz. Gördük ki kıyaslama yapıldığında toplumda karşılığı en çok olan belediye başkanlarından birisiniz. Bunun altında ne yatıyor?

Aile yapısı olarak her zaman toplumun içerisinde olan bir aileyiz. Evimizde misafir eksik olmazdı, tabi gelişmeyle beraber bizde çocukları olmamızdan dolayısıyla halkla ilişkiler konusunda çok iyiyiz. Gönül birlikteliğimiz var. Belediye başkanlığı sadece oy için değil bizler bu işi sevdiğimizden dolayı, gönül bağı kurarak vatandaşlarımızla rahatça duygusal bir bağla bağlanabiliyoruz. Her zaman vatandaş ve toplumla iç içeyiz. Çoğunluğun sorunu olan konu ve sorunlara çözüm üretmek konusunda bir adım daha ilerideyiz. En büyük sorun ne ise vatandaşın o işi çözüyor ve puanı ona göre alıyoruz. Tabi belediye başkanı da farklılık gösterebilir. Birisi halka çok yakın ve iç içedir diğeri belediye içerisinde çok iş yapar ama ikisi de başarılı olamaz. Önemli olan belediye başkanlığında büyük işler başarırken halktan kopuk yaşamamak ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tabiriyle; halka dokunmayı bilemek gerekiyor. Bu üç dönemde hem Beyoğlu’na hem Türkoğlu’na özellikle son 4,5 yılda Türkoğlu’nun 44 mahallesini büyükşehre yakışır bir mahalle modeline getirdiğimize inanıyorum. 

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor, bütün seçimler bizim için önem arz ediyor. Daha önceki hükümetler döneminde, hükümetleri ayakta tutan belediyelerin icraatıydı. AK Parti belediyeciliği de AK Partimizi ayakta tutmakta. İyi, güçlü, kuvvetli en çok oy alabilecek belediye başkan adaylarının seçilmesi gerekiyor. Bunun için halka danışılmalı ve çok oy alabilecek belediye başkan adayları seçildiği takdirde AK Partimizin oyları düşmeyecektir. 2018 itibarı ile Türkiye, dünyada görüşü alınabilen güçlü ülkelerden bir tanesidir. Ciddi anlamda bir muhalefet olmamakla birlikte hükümetimizin devamı için duygusallığa yer vermeden, kişilikli güçlü belediye başkan adaylarını seçmemiz gerekiyor.