Türklere yanlış yaparsanız pişman olursunuz
Türklere yanlış yaparsanız pişman olursunuz
ABD eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, BBC'ye verdiği mülakatta 35 yıldır Türkleri tanıdığı belirterek 'onlara yalan söylerseniz pişman olursunuz' dedi.
BBC Radyo'ya mülakat veren ABD eski Büyükelçisi James Jeffrey, Fırat Kalkanı operasyonuyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
ABD'nin Türkiye'ye taahhütlerde bulunduğunu, ancak yerine getirmediğini hatırlatan Jeffrey, "Benim Türklerle 35 yılda edindiğim tecrübeye göre Türklere verdiğiniz taahhüdü yerine getirmezseniz buna çabucak pişman olursunuz"ifadelerini kullandı.
Ayrıca Suriye'de 5 bin 500 civarında ABD askeri olduğu bilgisini veren Jeffrey,"Türklerin 500 askerle sahada neler yapabildiğini gördük" dedi.
İşte James Jeffrey'in BBC Radyo'ya verdiği mülakattan bazı bölümler:
SUNUCU: Cumhurbaşkanı Erdoğan, DAEŞ ve de PYD'yle mücadeleye tutuşmak konusunda yeterli gerekçelere sahip miydi?
JAMES JEFFREY: Kesinlikle. DAEŞ; Türkiye, ABD ve bölge için bir tehdit. Türkiye’deki isyancı PKK ile müttefik olan PYD kesinlikle Türkiye için bir tehdit. Türkiye’nin hemen güneyinde yer alan ve ağırlıklı olarak Arapların yaşadığı bir bölgeyi ele geçirmeye çalışıyorlar.
SUNUCU: Fakat ABD hükümeti bunu böyle görmüyor, değil mi? Diğer gruplarla birlikte kurdukları ittifak bünyesinde PYD'ye, Suriye’nin kuzeyinde DAEŞ ile mücadele etmesi için askeri destek veriyor.
JEFFREY: Durum bundan biraz daha karmaşık. Kendi askerlerini ateş altına sokmayı reddeden Başkan Obama, DAEŞ'le savaşacak her türlü piyadeye muhtaç. Suriye’nin kuzeyindeki PYD bunu yapmaya istekli oldu. Fakat amaçları sadece DAEŞ'le savaşmak değil. Tıpkı Türkler gibi onların da bir diğer gündemi var; Türkiye’nin hemen güneyinde Arapların yaşadığı 90 mil uzunluğunda bir toprak şeridini açarak bir Kürt koridoru oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye buna karşı çünkü bunu bir tehdit olarak görüyor. Dolayısıyla ikisine de yükleniyor. ABD, en azından resmi olarak Türkiye’yi desteklediğini söylüyor.
"McGURK PATRONUNU ARASA İYİ OLUR"
SUNUCU: Türkiye’yi desteklediğini söylüyor. Fakat Başkan Obama’nın küresel DAEŞ karşıtı koalisyonu elçisi Brett McGurk, ABD hükümetinin hem Türk hükümetini, hem de PYD ile diğer milisler arasındaki ittifakı desteklediğini söylüyor.
JEFFREY: McGurk patronunu arasa iyi olur. Başkan Yardımcısı Biden, iki gün önce Ankara’daydı, ben de oradaydım. Biden Türklere, PYD'nin Fırat Nehri'nin doğusunda kalacağı ve bu toprak şeridini ele geçirmeye çalışmayacakları yönünde şüpheye mahal vermeyen bir taahhütte bulundu. Türkler için bu uygun. Fakat doğuya doğru hareket etmeleri gerekiyordu ama etmediler.
"TÜRKLERE VERDİĞİNİ TAAHHÜDÜ YERİNE GETİRMEZSENİZ ÇABUCAK PİŞMAN OLURSUNUZ"
SUNUCU: Şu an itibarıyla PYD hala Fırat’ın batısındaki kasabalarda bulunuyor.
JEFFREY: Bu kesinlikle doğru. Görünüşe göre ABD, taahhüdünü yerine getirmiyor. Benim Türklerle 35 yılda edindiğim tecrübeye göre Türklere verdiğiniz taahhüdü yerine getirmezseniz buna çabucak pişman olursunuz.
SUNUCU: Türkiye’nin Suriye’ye yaptığı askeri harekât, ABD’ye, "Eğer PYD'yi zapt edemezseniz, onlarla biz mücadele ederiz." mesajı mı?
JEFFREY: Kesinlikle doğru. ABD, Suriyeli Kürtleri DAEŞ'e karşı kullanırken arada kalan ve Arapların elinde bulunan geniş bir toprak parçasını ele geçirerek tüm Kürt bölgelerini birleştirme yönündeki amaçlarını desteklemeyeceği konusunda Türklere birçok kez söz verdi. Fakat şu anda batıdalar, bizim bu koridorun güneyindeki Minbic’i geri almamız için yardım etmek üzere oradalar. Oradan henüz ayrılmadılar. Fakat biz Türklere onların oradan ayrılmalarını sağlayacağımızı taahhüt ettik. Bu durumda ben Türklere katılıyorum, ABD hükumetine değil.
SUNUCU: Rusya ile Türkiye arasındaki bu barışmanın, Suriye’deki İslam Devleti ile savaş ve Esad karşısında güçlerin seferber edilmesi bakımından gelecekte sorun yaratacağını düşünüyor musunuz?
JEFFREY: Bu, zaten karmaşık olan bir durumda yaşanan bir diğer karışıklık. Bu tamamıyla olmasa da büyük ölçüde Obama yönetiminin ciddi bir biçimde angaje olmayı reddetmesine bağlanabilir.
SUNUCU: ABD bundan sonra ne yapacak? Kendini bu düğümden nasıl kurtaracak?
JEFFREY: DAEŞ'in peşine düşmek üzere daha fazla kara gücü gönderecek.
SUNUCU: Kimin güçlerini?
JEFFREY: Amerikan askerlerini. Bunu başkalarının yapmasını istiyor. Bunu biz yapmalıyız. İkinci olarak PYD'yi Fırat Nehri'nin doğusunda tutmalı. PYD, muazzam bir Amerikan hava desteği olmadan başarılı bir askeri güç olamaz. Şu ana kadar buna sahiptiler. (Amerika'nın) Türklerin, Kürtler onlara saldırmadığı sürece onları Fırat’ın doğusunda kendi hallerine bırakılması gerektiğini anlamasını sağlaması gerekiyor. Bu ihtimal oldukça düşük. Bu yapılabilecek bir anlaşma. Fakat herkese verdiğimiz taahhütleri yerine getirmeliyiz.
TÜRKLERİN SAHADA 500 ASKERLE NELER YAPTIĞINI GÖRDÜK
SUNUCU: Amerikan askerlerinin Suriye’nin kuzeyine veya herhangi bir bölgesine konuşlandırılması çağrısı bakımından, böyle bir şey olmayacak değil mi?
JEFFREY: Neden böyle söylüyorsunuz? Şu anda 450-500 Türk askerinin sahada fark yarattığından söz ediyoruz. Tıpkı dokuz ay öncesinde Putin’in 30 uçağı gibi. Irak ve Suriye’de en az 5.500 askerimiz var. Mesele kara askeri göndermek değil. Mesele onların savaşmasını ve bir şey yapmasını sağlamak.
KAYNAK:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.