Bor Sanayi Sitesi'ndeki atölyede yükselen çan sesini 4 kuşaktır yaşattıklarını söyleyen Dağhan Demirörs, her çanın ayrı sesi olduğunu 5 kilometre kadar duyulan çan ürettiğini kaydetti. Demirörs, "Dedemin dedesi o zaman Bulgaristanda esir düşmüş. Orada bir çan ustasının yanında çalışmış ve nasıl yapıldığını öğrenmiş. Memleketine döndüğünde çocuklarına öğretmiş. Baba mesleği haline gelmiş ve çocuklardan sürerek bize kadar geldi. Bende çocuklardan çok talep gelmedi ama toruna öğretmeye çalışacağım. Çocukluğumuzdan beri bu mesleğin içindeyiz. Elimizden geldiği kadarıyla yapmaya çalışıyoruz" dedi.

ÇEKİÇ TUTMAYA 5 YAŞINDA BAŞLADIM

5 yaşında çekiç tutarak mesleğe başladığını anlatan Demirörs, şunları söyledi:

"Şablonlarımız var ona göre kesiyoruz büyüklüğüne küçüklüğüne göre ayırıyoruz. Ocakta, sıcakta dövüyoruz. Bu tamamen el yapımı olduğu için ne kadar döversek o kadar sesi fazla çıkar o kadar güzel olur. Döverek ikisini bir araya getirip kavuşturuyoruz sonra tekrardan bakır kaplama yapıyoruz, sesini akort ediyoruz ve satışa sunuyoruz. Her insanın sesinin farklı olduğu gibi çanların da sesleri farklıdır. Ancak sesleri aynı olsun isteyen müşterilere de ona göre üretim yapıyorum. En küçük çan 10 liradan başlıyor numara büyüdükçe 20, 25, 30 lira derken büyüğe doğru gidiyor. Yurt dışından da çan siparişi alıyorum ama yetişemiyorum. Müşteriden siparişi alıyorum, zor yetişiyorum. Çünkü yapacak eleman yok. Benim de gücüm yetmiyor artık. Yarım saat çalışıyorsam 15 dakika istirahat ediyorum" diye konuştu.

ÇAN, ÇOBANIN ALARMIDIR

Çanların çobanlara çeşitli bilgiler verdiğini söyleyen Demirörs, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çan çoban için alarm sistemi gibidir. Hayvan yürürken, yayılırken ya da ürktüğü zaman çıkan çan sesi birbirinden farklı olduğunda çobana tehlike sinyali verir. Makineyle de üretim yapılıyor ama bende mesela açık arazide 5 kilometreye kadar duyulan çanlar var. Hazır makine yapımlarında onu vermiyor. 1 ya da 2 ay sonra bozuluyor.  Bizim çanlarımız eskidikçe kıymetlenir."