Tüketim, üretimden fazla olunca borç açığa çıkıyor
Kahramanmaraş İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yemliha Öksüz, döviz kurundaki dalgalanmaları gazetemize değerlendirdi.
İnsanların tüketimlerinin üretimden fazla olduğunu belirten Öksüz, buna karşı önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Yemliha Öksüz; “Ekonomi anlamında bu saldırıların olacağını tahmin etmemiz gerekiyordu ve ona göre önlemlerimizi önceden almamız gerekiyordu. İnsanlarımız bir üretip iki tüketiyor. Durum böyle olunca bu netice ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmazdır. İnsanlar kazandığından fazla harcıyorsa bunun bedelini ödeyecekler. Bir ferdin harcaması gelirinden fazla olursa bu topluma yansıyacak. Zararı her yerde görülecek. Bizim üretimimizin tüketimimizden iki kat daha fazla olması lazım. Dünyanın en iyi ekonomistleri gelse de tüketimin üretimden fazla olduğu bir yerde ekonomiyi düzeltemez. Bizim üretmekten başka şansımız yok. Üretip pazarlayacağız. Bizim insanlarımız üretip pazarlamak yerine birilerinin elini gözlüyor. Ürettiğimiz ile tükettiğimiz arasındaki farklara bakıyorsun, borç olarak geri dönüyor. İçinde bulunduğumuz bu durumun tek çözümü çok çalışıp, üretip, pazarlamaktır” dedi.
DÜRÜST OLURSAK HER ŞEY YOLUNDA İLERLER
Üretim konusunda dürüst olunduğu taktirde işlerin yolunda gideceğini söyleyen Öksüz; “Sektörümüzden yola çıkarsak, arıcılarımızın kovan başına en az 10 kilo bal üretmesi lazım. Üretemediği zaman kaderine teslim olup kendini avutuyor. Demek ki bir yerde üretim konusunda sıkıntı var. Ne yapıyorsak yapalım, usulüne uygun bir şekilde doğru yapalım. Üretimde ve ticarette ne olursa olsun dürüst olmak gerekiyor. Dürüst olduktan sonra bir şeyler mutlaka yoluna girecektir. Ekonomideki bu dalgalanmalar ve fiyat artışları bir anlamda insanlarımızın kendine gelmesini sağladı. Hem israftan kaçındılar hem de üretime yönlendiler. En basiti köyde oturan bir vatandaş, meyve sebze ihtiyaçlarını şehirden alıp gidiyordu. Ama fiyatlar karlayınca kendi ihtiyaçlarını kendisi üretecek. Tabandan tavana sistem bu şekilde girdi artık. Ama aynı vurdum duymazlığı yaparsak ileriki süreçlerde daha büyük sıkıntılara düşebiliriz. Köye yoğurt gidiyordu, köye süt gidiyordu. Ama şimdi ekonomideki bu durumlar köy kültürünü kalkındırdı. Üretim yaparken bahanelerin arkasına sığınmamak lazım. Arıcılar hava şartlarından, iklim şartlarından şikayet edebiliyor. Ama önlem konusuna gelince pasif davranıyorlar. Bu konuda bir silkelenmek gerekiyor. Suç bende diyemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.