TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Zeytin Dalı Harekatı'nı başlatan Türkiye’nin meşru müdafaa hakkını seviyesizce eleştirenler olduğunu ifade ederek, “Şimdi biz Afrin’de harekattayız, ona karşı çıkan sesler var çok üzücü, ne kadar beyinleri yıkanmış. Zavallıya acınır kızılmaz, kızmaya müstahak olmak için de bir seviye lazım" dedi.
Kahraman, Birlik Vakfı’nın Kahramanmaraş Şubesi'nin açılışı töreni için Kahramanmaraş’a geldi.
Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş milletvekilleri ve kent protokolü tarafından havaalanında karşılanan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, ardından valilik binasını ziyaret etti.
Burada valilik şeref defterini imzalayan Kahraman, Vali Vahdettin Özkan’a çeşitli hediyeler takdim etti. Vali Özkan da Kahraman’a Kahramanmaraş’a özgü el sanatlarının başında yer alan sandık hediye etti.
Valilik makamında basına kapalı yapılan sohbetin ardından TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve beraberinde heyet, Birlik Vakfı Kahramanmaraş Şubesi'nin açılışını gerçekleştirdi.
Açılış sırasında yoğun ilgiyle karşılanan Kahraman, gençlerin fotoğraf çekme taleplerini geri çevirmedi.

“Mesele karganın ağzındaki peynir”
Açılış sırasında konuşan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, şunları kaydetti: 
“La Fontaine’yi biliyorsunuz Fransız hikayeci, onun karga ile tilki hikayesi okuduk oyuna gelmiyoruz, biz eski ihtişama doğru yürüyoruz. Tabi şimdi Afrin’deyiz dün Fırat Kalkanı'ndaydık, büyük devletiz cihan olmadıkça ilerleme olmaz dik duramazsınız. Kıtalar ötesi Amerika kovboyunun ne işi var buralarda, Afrika’da, Asya’da, büyük devlet ayakta kalacak. Şehitlerimiz var, Allah rahmet eylesin. Yan tarafımızı, etrafımızı sağlama alacağız. Güçlendiğimiz zaman kimse dokunamayacak. Afrika’dan krallar geliyor, başkanlar geliyor meclise ‘Ne olur bize yardım edin, hükümetimiz yok, meclisimiz yok, birkaç bakanımızla beraberiz, Allah rızası için yardım edin’ diyorlar. Fevkalade gelişmeler var yine aynı teraneler. Diktatörlük, hırsızlık, bağırmalar mesele o değil mesele karganın ağzındaki peynir.”

“Afrin operasyonuna karşı çıkanların seviyesi belli”
Türkiye’nin meşru müdafaa hakkını seviyesizce eleştirenler olduğunu ifade eden Kahraman, “Şimdi biz Afrin’de harekattayız, ona karşı çıkan sesler var çok üzücü, ne kadar beyinleri yıkanmış. Zavallıya acınır kızılmaz, kızmaya müstahak olmak için de bir seviye lazım. Birisi evvelsi gün Avrupa parlamentosunda Türkiye’nin aleyhinde konuşuyor. 'Türkiye’de Cumhurbaşkanı'nın yaptığı bu harekete başkan olarak siz ne düşünüyorsunuz. Ve karşı hareketi yapmak isteyenlere müsaade edilmiyor ne dersiniz.' O başkan şu anda Türkiye’ye yakın olanlardan birisi, inanın en mülayim bir cevap verdi. Maalesef böyleleri var, ama bunun çaresi ne sabır, konuşmak, ötelemek itelemek değil bu topraklarda olan insanlarımızda satılmış çok azdır ama aldatılmış çoktur” dedi.
15 Temmuz darbe kalkışmasına da değinen Kahraman, “Satılmışların başı Pensilvanya’da. O melun satılmış. 15 Temmuz’u gördün 16’sında ne olacaktı? Ben aldatıldım desene aynı şekilde intihara devam ediyor maalesef ve Amerika bize onu iade etmiyor. Türkiye bir darbeler zincirinden geçiyor” diye konuştu.

“Kaptanlar gemiyi terk etmez, gemiyi fareler terk eder”
Darbe kalkışmasını ilk olarak televizyondan gördüğünü söyleyen Kahraman, şunları söyledi:
“Bana haber geldi, Beylerbeyi Sarayı’ndaki koruma memurlarımızın ikisinin tabancalarını almışlar köprüye çıkmışlar, 'eyvah' dedim darbe var. Ben arkadaşlarımdan iyi niyetle 1 numaraya bir şey olabilir onun için siz 2 numarasınız, sizi bulamayacakları bir yere getirelim dediler. 3 tane yer var hangisini seçersek oraya gideceğiz dediler. Oysa kaptanlar gemiyi terk etmezler, gemiyi kim terk eder? Fareler. Abdestimi aldım, Cumhurbaşkanımızı aradım, Başbakanımızı aradım ama ulaşamadım. Doğru meclise gittim ve meclisi açtım çünkü ben kaptanım, fare değilim. Cumhurbaşkanımıza seni 5 dakikada uluslararası hava sahasına çıkartırız, 10 dakika sonra bir Yunan adasında olursunuz dedi ve öylece kaldı otelin sahibi. Cumhurbaşkanımız da bizim Anadolu’muzun havası ve iklimiyle, epeyce laflar söyledi ve doğruca İstanbul’a gitti. Meydanlara çağırdı ve herkes meydanlara toplandı. Ben şimdi o akşam mecliste bulunan arkadaşlarıma 'silah arkadaşlarım' diyorum. Darbelerle terör örgütlerini çoğalttılar. PKK, PYD, YPG, SDG, DEAŞ, FETÖ, biri bitiyor diğeri sürüyor. Tabi bu topraklarda teröristlere imkan tanımayacağız ve biz bunları öldüreceğiz. Amerika DEAŞ’ı kuran batı ekibidir. 4 bin 900 tane tır gönderdi. Niye gönderiyor? İran’ın önünü kesmek için ama bu noktalarda uyanık olacağız.”