Siyasi istikrarla büyüyen Türkiye’ye evet
Siyasi istikrarla büyüyen Türkiye’ye evet
İSKUR Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Kurtul, 16 Nisan Referandumunda Türkiye’nin geleceğinin oylanacağını belirtti. Kurtul, Türkiye’nin istikrarlı büyümesinin devamı, ülke geleceğinin teminat altına alınması, siyasi istikrar ile birlikte büyüyen güçlü Türkiye’nin önünün açılması için Referandumda sandığa gidilmesi ve yeni sistemin desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Kurtul, Türkiye’nin Anayasa Arayış sürecinden bahsederek, Yeni Anayasanın Türkiye’nin ihtiyacı olan Anayasa olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE'DE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VAR MI?
Toplumumuzun tarihi süreç içerisinde, ilk anayasa arayışı, 2. Mahmut döneminde 1808 yılında Sened-i İttifak’la başlar. Devrin Güçlü sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa’nın öncülüğünde ayanlar ile hükumet ve padişah arasındaki sözleşme metnine dayanır. İlk anayasal düzenleme olarak padişah mührüyle mühürlenerek onaylanmıştır.
Senet-i İttifak’ın arkasından ,Tanzimat Döneminde Mustafa Reşit Paşa’nın Gülhane Parkı’nda , gene padişah onaylı Gülhane Hatt-ı Hümayunugelir.
2. Abdülhamit döneminde Meclis-i Mebusan ve Ayan Meclis’i kurulur. Meşrutiyet dönemi başlar. Kanun-i Esasi kabul edilir.Bir ara meclis kapatılır, tekrar açılır. Bu süreç cumhuriyet dönemine kadar ağır aksak devam eder. Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi 1924 Anayasası’nı kabul eder ve anayasal dönem başlar. Bu süreç
1960 ihtilaline kadar sürer.Bir söyleme göre devrin başbakanı Adnan Menderes Amerika ile ters düşmeye başlar. Bir sözü;’’ Batıda Beyaz Saray varsa kuzeyde de Kremlin vardır.’’ Bardağı taşıran son damla olur. Askeri müdahale gelir. Mevcut anayasa yürürlükten kaldırılır. Kurucu Meclis anayasa hazırlar. Yeni anayasa halk oylamasında % 60 oyla yürürlüğe girer.Askerlerden oluşan Milli Birlik Komitesi ve çift meclis vardır. 1971-1973 te muhtıralarla bir takım değişikliklere uğrar.
Terör ve anarşinin had safhaya çıkması, istikrarsızlıklar 1980 ihtilalini getirir. Bir söyleme göre ,bu müdahalede Amerika’nın katkısı vardır. O dönemin Yahudi kökenli Amerikalı diplomat ve dış işleri bakanı Henry Kişinger İn yapılan ihtilalle ilgili olarak;’’ Bizim çocuklar ihtilal yaptılar.’’ Sözü çok meşhurdur.Kurulan danışma meclisi yeni anayasayı hazırlar ve halk oylamasına sunulur. 1982 Anayasa’sı % 91 oyla kabul edilir. Bu kabülde Milli Güvenlik Kurulu’nun açık ve net etkisi görülür. İlginçtir ,’’Bu Anayasayı kurşun bile delemez .’’ denilen Anayasa ileri yıllarda değişikliklerle delik, deşik kevgire döner. İşte 16 nisanda halk oylamasıyla değişikliklerin yapılacağı Anayasa budur.
Devletin işleyişindeki aksaklıklar,sorunlar çözümlensin diye halk oylamasına sunuluyor. Aleyhte bir kaşık suda fırtınalar yaratmaya çalışmanın ne yararı var. Aklı selim insanların bu oluşumları düşündüğü zaman tercihlerin evetten başka olması mümkün mü?‘’ Hafızaibeşer,nisyan ile malüldür.’’ Sözüyle insanların unutkanlığına vurgu yapan sözde olduğu gibi bizim toplumumuz gereğinden fazla unutkan. Tur üstüne tur bindirilerek seçilemeyen cumhurbaşkanlığı seçimini , bakanlar kurulu toplantılarında fırlatılan anayasaları, kaybolan maliye bakanından başbakanın haberinin olmadığı günleri, kadük bırakılan kanunları, otel lobilerinde yapılan milletvekili pazarlıklarını,kayırıcı, koruyucu çıkarılan kanunları nedense hep unutuyoruz. İşte, bunlar tekrar olmasın diye evet diyoruz.
YENİ SİSTEMİ NEDEN DESTEKLEMELİYİZ?
Yargının tarafsız, bağımsız olması, seçimlerin 5 yılda olması, parlamentodaki milletvekili sayısının büyüyen Türkiye için 600 olması, seçilme yaşının 18 olması, milletvekilleri ve cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapılması, cumhurbaşkanının bakanlarını ve yardımcılarını seçmesi, cumhurbaşkanının özel durumlarda olağan üstü hal ilan etmesi, Hakimler ve savcılar Yüksek Kurulunun yeniden yapılanması ,gensoru verilerek meclis çalışmalarını engelleyen gensorunun kaldırılması gibi hayati önem arz eden değişiklikler neden yanlış osun?
SON SÖZ
Doğal olarak bu değişiklikleri 80 milyon insanın bire bir inceleyip irdelemesi zor. Fakat, Türk Milletinin sağ duyusu, sezgisi her zaman doğrudan yana isabetli kararlar verme kabiliyetindedir. Bu oylamada da böyle olacak, kanımca % 70 evet oyu çıkacaktır.
KAYNAK: Maraştanhaber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.