Siyasetçi Halkın İçinde Olacak
Ak parti Kahramanmaraş milletvekili Mehmet Cihat Sezal ile seçim sonuçlarını, Kahramanmaraş’ı ve ekonomi savaşını konuştuk. önemli tespitlerde bulunan Sezal, “Önümüzdeki 5 yıllık dönemde siyasetçinin halkla daha fazla iç içe olmasını sağlayacağız” dedi.
24 Haziran Seçim sonuçlarını değerlendirir misiniz?
16 yıllık bir iktidar söz konusu. Ak Parti her girdiği seçimden başarıyla çıkıyor. Bugünkü şartlarda da vatandaşımız cumhurbaşkanına tam teveccüh gösterdi. Oy oranlarında bir düşüş yaşandı. Elbette vatandaşımızın burada vermek istediği bir mesaj vardı. Yaptığımız çalışmaların sonucunda şunu gördük ki vatandaş siyasetçiyi kendi içinde görmek istiyor. Bizler de bu doğrultuda elimizden geleni yapıyoruz. Önümüzde ki 5 yıllık dönemde siyasetçinin halkla daha fazla iç içe olmasını sağlayacağız.
Seçim öncesinde ve sonrasında halk ile iç içe çalışmalarınıza devam ettiniz. Bu konuda halkın geri dönüşü nasıl oluyor?
Yerel yönetimlerle alakalı çok fazla şikâyet almıyoruz. Şehrin temel sıkıntıları giderilmiş. İnsanların bireysel sıkıntıları var. İşsizlik problemi ve geçim sıkıntısı en yaygın problem.
Tabi ki her meseleyi çözemiyoruz. Ancak çözebildiklerimizi hemen o anda çözmeye çalışıyoruz. Bu çabamız vatandaşta çok büyük bir memnuniyete sebep oluyor. Zaten siyasetin temeli budur. Halk sizi seçer sonrasında kendini dinlemeni sorunlarını çözmeni bekler. Biz cumhurbaşkanımızı örnek alarak vatandaşın beklentilerini karşılamaya çalışıyoruz.
Vatandaşın tüm hizmeti siyasetçiden beklemesi doğru mu? STK’ların çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
STK’lar Türkiye de her zaman önemlidir. ‘Etkileri beklendiği kadar mı?’ bu tartışılır. Aslında burada da siyasetçiye iş düşüyor. Bu kuruluşları harekete geçirmekte bizim işimiz. Bunun için dönem dönem bir araya gelinebilir. Üniversitelerle STK’larla ve basınla kurulacak olan diyaloglar her bir kuruluşu gerçek potansiyelinde iş üretmeye sevk edecektir. Onlar bizden biz onlardan iş üretilmesini beklersek hiçbir şey üretemeyiz. Ancak istişare kültürünü yayabilirsek ancak o zaman bir şeyler üretebiliriz.
Kahramanmaraş’ın ekonomi anlamında canlılığının artması için ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Ekonomide rolü olan her kuruluşla oturup konuşacağız. Geçmiş dönemlerde yaptığımız çalışmalar da bir takım sorunların biriktiğini biliyoruz. Bunları çözüme kavuşturacağız. Ancak şehir ekonomisini canlandırmak için farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalara ihtiyacımız var. Bunun önüne açmak lazım. Çünkü sadece belirli alanlarda yaşayan bir ekonomimiz var. Bu sektörlerde genel bir kriz yaşandığı zaman şehir ekonomisi ciddi anlamda etkileniyor. Yeni üretim alanlarının oluşturulması adına bir çalışma yapmak lazım. Şuan yurtdışından ithal ettiğimiz fakat yerli üretimi mümkün olan ürünlerin listesini yaptırıyorum. Ülkemiz artık ihtiyacımız olan teknolojiye sahip.
Örneğin Kahramanmaraş kadın ayakkabısı üretiminde birinci sırada fakat ayakkabı tutkalını dışarıdan alıyoruz. Bu şehirde bir tutkal fabrikası kurulabilir. Kahramanmaraş’ta sektör çeşitliliğini sağlamalıyız. Zaten farklı sektörlerde hizmet veren firmalar var ama çok az sayıda. Bu yelpazeyi genişletmek durumundayız.
ABD’nin Türkiye’yi ekonomik krize sürükleme çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin geçtiği bu zor döneme ilişkin neler söylemek istersiniz?
AK Parti’nin 16 yıllık iktidarı bu halka yeni bir ufuk açtı. Fakat son 3-4 yıldır devam eden bir süreç var. Bu süreç 17-25 Aralık’la başladı ve Gezi olaylarıyla devam eden bu süreç devlete ağır darbeler indirmiştir. Ama bu günlere geldik. Hatırlayın 15 Temmuz’dan sonra hep söylediğimiz şey bu saldırıların devam edeceği yönündeydi. Bakın bir rahip bahanesiyle ülkeyi karıştırmaya çalışıyorlar. Mesele rahip değil. Biz iki yıldır ülkeye yapılmış darbe girişiminin sorumlusu olan birini binlerce delile rağmen getirtemiyoruz. Amerika ise açıkça casusluk yaptığı ortada olan birini istiyor vermeyince de kıyameti koparıyorlar.
Vatandaş açıkça devletinin yanında. Herkes doları konuşuyor fakat etkisini hissetmiyoruz. Devletimize güveniyoruz bu badireyi de atlatacağız. Bakın normalde ülkemizde son 3 yılda yaşananlar herhangi bir Avrupa ülkesinde yaşansa tepe taklak olup yıkılmanın eşiğine geleceklerini hepimiz biliyoruz. Biz ayaktayız ama. Yatırımlara devam ediyoruz. Çalışmalarımız aynen devam ediyor. Düşmanlarımıza karşı açıkça kendimizi savunuyoruz. Bunlar önceden hayaldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.