Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Parlamentosu'nun 1915 olaylarıyla ilgili kararına ilişkin, ''Güvenlik toplantısında Almanya'ya yaptırımlar konuşuldu. Almanya'ya karşı bazı başlıklar belirledik, adımları atacağız. Bu yanlış adımdan Almanya'nın dönmesi gerekir'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’nın 1915 olaylarına ilişkin attığı yanlış adımdan dönmesi gerektiğini, yanlış adımdan dönmemesi durumunda atılacak adımların farklı olacağını söyledi.

Hayatını kaybeden ünlü boksör Muhammed Ali’nin cenazesine katılmak üzere Amerika’ya hareket etmeden önce Ankara Esenboğa Havaalanı’nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1915 olaylarına ilişkin Almanya parlamentosunda alınan karara ilişkin Almanya’nın bu yanlış adımdan dönmesi gerektiğini belirterek, Almanya’nın bu yanlış adımdan dönmemesi durumunda buna göre durum değerlendirmesi yapacaklarını, atılacak adımların farklı olacağını kaydetti.

“ONUN HER SÖZÜ, HER YUMRUĞU, HER GALİBİYETİ AFRİKA’DAN ASYA’YA BÜTÜN MAZLUMLARA GÜÇ VERDİ”
Muhammed Ali’nin sadece şampiyon bir sporcu, efsane bir boksör olmadığını, aynı zamanda yumruklarını dünyadaki tüm ezilenler ve tüm mazlum halklar için sallayan bir özgürlük savaşçısı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Muhammed Ali, ringlerin olduğu kadar gönüllerin de şampiyonudur. Onun her sözü, her yumruğu, her galibiyeti Afrika’dan Asya’ya bütün mazlumlara güç verdi. Muhammed Ali ‘Allah’tan zenginlik istedim, o bana hamdolsun İslam’ı verdi’ diyen samimi bir Müslüman idi. Sergilediği örnek tutum ile ülkesinde pek çok kişinin hidayet bulmasına vesile oldu. Özellikle 11 Eylül terör saldırılarının ardından itfaiyeci baretini takıp ‘İslam katil dini değildir, İslam barış demektir’ diyerek sergilediği duruş hiçbir zaman unutulmayacaktır. Onun başarısının ardından tüm insanlara ilham kaynağı olan inanç, azim ve kararlılığının rolü büyüktür. Irkçılığa ve ayrımcılığa karşı verdiği mücadelesini her zaman hayırla yad edeceğiz. İslam ile müşerref olduktan sonra ülkemizi de ziyaret etmişti. Cenaze törenine katılarak hem kendisine heyetimizle birlikte son görevimizi yapacak hem de gecikmişte olsa ziyaretine mukabelede bulunmuş olacağız. Onun vefatı ile mazlum gönüllerde oluşan boşluğu, onun mirasına sahip çıkarak bizler telafi edeceğiz” dedi.
Erdoğan, Amerika ziyareti vesilesiyle cenaze törenine katılması beklenen üst düzey zevat ile de görüşmeler yapacağını belirterek, ABD’ye göç eden Ahıska Türkleri ve bölge Müslümanları ile de iftar sofrasında bir araya geleceğini kaydetti.

Cenaze vesilesi ile ABD Başkanı Obama ile bir görüşme yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Erdoğan, “Bu tür toplantılarda orada değişik ülkelerden gelen devlet başkanları varsa orada bu tür görüşmeleri yapmak mümkün oluyor. Anında gelişecek görüşmeler zinciri olabilir” diye konuştu.

“BUNLAR SİPARİŞ OLAN İŞLER DEĞİL”
Dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliğinin onaylanması için geçen sürenin muhalefet tarafından eleştirilmesine de cevap veren Erdoğan, “Bir yoğun Afrika ziyaretimiz oldu, boş durmuyoruz, işlerimiz var. Bu olayın HSYK’daki atamalarla alakası yok. Meclisten Cumhurbaşkanlığı'na gelen yasal düzenlemeleri gün olur hafta içinde hemen imzalarız, gün olur 15’inci gün imzalarız. Bunlar sipariş olan imzalar değildir. Süresi içinde imzalanmıştır, ülkemiz için hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

“BU YANLIŞ ADIMDAN ALMANYA'NIN DÖNMESİ GEREKİR”
Almanya parlamentosunda 1915 olayları ile ilgili alınan karara karşılık neler yapılacağının sorulması üzerine Erdoğan, "Bu tür adımlar açıklanarak yapılmaz. Bizler dün akşam Güvenlik Zirvesi'nde bu konuları ele aldık. Bizim medyamız bazı şeyleri çok acele görmek, ona göre de kendi yol haritasını çizmek istiyor. Biz şu anda bu görüşmelerimizi yaptıktan sonra ne gibi uygulamalar yapacağız bütün bunlara yönelik hükümetimizle dar kapsamlı yaptığımız çalışmalarda bazı başlıkları belirledik, adımlarımızı buna göre atacağız. Burada 630 kişiden oluşan bir parlamentonun 200 küsür kişi ile böyle bir karar alması manidardır. Sayın Şansölye’nin bu oylamaya katılmaması manidardır. Ana muhalefetin başındaki zat da katılmadı. Bunların hepsi manidar. Bu ilişkilerimiz açısından üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Bundan sonraki süreçte bu yanlış adımdan Almanya’nın dönmesi gerekir. Bu yanlış adımdan Almanya dönmeyecek olursa bizlerin de buna göre durum değerlendirmesi, atmamız gereken adımlar da farklı olacaktır. Bundan sonraki süreç bugüne kadar olduğu gibi olmayacaktır. 3,5 milyon Türk’ün olduğu Almanya’da bir süreç var, bundan sonra bu çok daha dikkatli ve kontrollü bir şekilde yürüyecektir" açıklamasında bulundu.