HABER: ABDULLAH YILDIZ
Teknolojinin dikiş makinalarını yenemeyeceğini savunan Kavasoğlu’nun her nesilden müşterisi var.
Çocukluğundan beri babasının yanında yetişen ve mesleği babasından devralan dikiş nakış tamirci ustası Mehmet Kavasoğlu bütün ev hanımlarının bildiği bir usta. Kanlı derede ki daracık bir kulübede mesleğini icra eden tecrübeli usta gazetemize açıklamalarda bulundu. Elinde ki makinaları değerlendirerek konuşmaya başlayan Kavasoğlu, “Bizim vatandaşımız genelde Avrupa malı siyah kaplı Singer makinalarını kullanılırdı. Sonradan piyasaya japon malı dikiş makinaları girdi. Tabi teknoloji geliştikçe makinalarda gelişti.
Bakınız elimde bir makine var zannediyorum tamamen el emeği. 150 yıllık bir dikiş makinası. Elimizde tam olarak ne zaman ve nerede yapıldığına dair tam bir bilgi yok. Mekanizması falan çok farklı. Hala çalışır durumda. Eğer istersem kullanabilirim ama gerek yok” şeklinde konuştu.
Mesleğin dününü ve bugününü değerlendiren Kavasoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Her mesleğin kendine göre zorlukları vardır ancak geçim derdi ve çeşitli zorunluluklar neticesinde çalışıyoruz. Kazancı var ancak arttırmak yok. Ancak kıt kanaat geçindiriyor.
Önceden tamirci daha çoktu. Her önüne gelen ben bu işi yaparım zannederdi. Eline bir tornavida bir pense alan tamirci olmaya kalktı. Biz bu insanları gördük. Sonra hepsi kapatıp gittiler. Adama fabrikadan çıkış vermişler gelmiş benden parça alıyor. ‘Ne yapacaksın bunları, takamazsın, getir ben yapayım’ diye soruyorum. ‘Ben de bu işi yapacağım’ diyor. Gülmekten başka elimizden bir şey gelmiyor tabi. Bu iş bir ayda bir yılda öğrenilecek bir iş değil ki.”
Genelde ev hanımlarının müşterisi olduğunu belirten Kavasoğlu eski makinaların yeni yapılanlardan daha sağlam olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Genelde bayanlar müşterimizdir. Erkekler sanayi tipi tam otomatik makinalar kullanırlar. Biz yarı otomatik aile tipi makinaları tamir ediyoruz. Bu makinalarla geçimini sağlayan kadınlar var.
Biz burada yer edindik. 35-40 yıldır bu daracık yerde çalışıyorum. İnsanlar beni burada biliyorlar. Yaşlı kadınlar gelinlerine kızlarına dikiş makinası tamiri için burayı tarif ediyorlar. Şimdi daha geniş bir yere geçsek bizi bulamazlar.
Her ne kadar seri üretim ve teknoloji devrini yaşıyor olsak da dikiş makinaların varlığını sürdüreceği ümidindeyim. Çünkü son dönem çıkan makinaların hepsi plastiğe döndüler. Bu makinalar da dayanmıyor az zorlanınca çalışmaz oluyor. Bu defa hurdalar plastik makinalarla dolup taşacak.
Bakın demir malzeme kullanılan eski dikiş makinaları ki elimde 50 yıllık makinalar var. Hiçbir sorunu yok. 50 yıl daha sorunsuz çalışır.”
Ev hanımlarına da bazı tavsiyelerde bulunan Kavasoğlu makinaları yemek yağlarıyla yağlamasınlar dedi. Kavasoğlu,
“Ev hanımları dikkat etsinler makinaları Ayçiçek ve zeytinyağıyla yağlamasınlar. Çünkü makine donma yapar. Öyle olunca da geri donmuş yağı çözmek çok zor. Parçaların arasına girip donuyor. Sonra polis pensesiyle dahi sökemiyoruz. Yemek için kullanılan bir yağı makinada neden kullanılır?”