Eğitimde başarının nasıl sağlanacağı hakkında önemli konulara değinen Dama; “Eğitimde başarıda üç önemli etken vardır; Öğrenci, Öğretmen ve Veli. Bu üç etken arasından en önemli sorumluluk velilerimize düşmektedir. Eğitimle ilgili yapılan araştırmalara göre, ailelerin çocukla zaman geçirmesinin, çocuğun gittiği okulun öğretmen ve idarecileri ile sürekli iletişimde olmasının ve çocuğa koşulsuz sevgi sunmasının okul başarısını etkileyen en önemli stratejiler olduğu belirlenmiştir. Bu doğrultuda bizim ise velilerimizden beklentilerimiz; eğitime önem vermesi, eğitimin gerekliliğine inanması ve bunun için gerekli sosyo-ekonomik ortamı sağlamaları, derslerine ellerinden geldiği kadar yardımcı olmaları, çocuğunu ona hissettirmeden takip etmesi, kontrol etmesi, çocuğun arkadaş ortamına dikkat etmesi, çocuğun kararlarına karşı demokratik tutum sergilemesi, çocuğun akademik başarısı düşük olduğunda onu başkaları ile kıyaslayarak özgüvenlerini zedelememeleri, motivasyonlarını artırıcı davranışlar sergilemeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.
NASIL ÇALIŞMA STRATEJİSİ GEREKİYOR?
Öğrencilerin eğitim dönemine nasıl başlarsa öyle devam edeceğini belirten Dama, çalışma stratejileri hakkında da bilgiler aktardı. Dama, açıklamasında; “Öğrencilerimiz öncelikle ne için ve kim için ders çalıştığını, çalışmalarının sonunda ne elde edeceğini düşünmeli ve ona göre kendilerine hedef belirlemelilerdir. Belirledikleri hedefe ulaşabilecekleri bir çalışma programı hazırlamalı, bir dönemlik derslerin konuları öncelikle haftalara ve günlük çalışabilecekleri saatlere göre ayrıştırılmalı ve hazırlanan programı çalıştığı ortamda görebileceği bir yerlere asmalılar. Çok ders çalışmaktan ziyade sadece en iyi anlayabildikleri, algılayabildikleri saatleri belirleyip o saatlerde günlük programa uygun bir şekilde çalışmalılar. Ders çalışmaya başlamadan önce yeterince dinlenmeli ve düzenli beslenmeleri gerekmektedir. Ders çalışırken yalnızca derse adapte olmaları gerekmektedir yani iki işi birden yapmamaları gerekmektedir. Örneğin televizyon izleyerek ya da müzik dinleyerek ders çalışmak beyni iki kat daha yorduğundan verimli çalışmaları imkansızlaşmaktadır. Bol bol not tutmalı ve tuttukları notları sık sık tekrar etmeliler. Ne yazık ki bazı öğrencilerimiz not tutmayı vakit kaybı gibi görmekte yalnızca derste dinledikleri ile yetinmekteler ancak derste duyulan ve görülen bilgiler kısa süreli belleğe aktarıldığından tekrar yapılmadığı müddetçe unutulmaya mahkumdurlar. 3 -T yi (telefon,tablet ve televizyon) kısa süreli olarak belli aralıklarla kullanmalılar” dedi.
SINAVLARA NASIL HAZIRLANILMALI?
Sınavlara hazırlık sürecinde uygulanması gereken hassas konulara da değinen Dama; “Sonuca değil hedefe odaklanılmalı yani ben hedefime ulaşamazsam neresi gelir diye düşünüp karamsarlığa kapılmaktansa hedefe ulaşacak yollar aranmalı, planlar yapılmalı. Özgüven yüksek tutmalı. Eksik konuları öğrenmeli, sık sık tekrar yapmalı ve süre tutarak soru çözüp zamanı etkin kullanmayı öğrenmeli. Bol bol deneme çözerek sınav fobisini kaldırmalı. Sınavda 30 saniye nefeslerini tutarak gevşeme rahatlama egzersizleri yapmalılar. Kaygıyı kontrol altına almalılar” sözlerini vurguladı
Gül Menekşe Çocuk Kulübü olarak öğrencileri sınava hazırlama ve uyguladıkları eğitim sistemi ile ilgili de mesajlar aktaran Dama, açıklamalarında şunları kaydetti; “Sınavlara hazırlanan öğrencilere her branştan öğretmen eşliğinde verimli, sessiz ve düzenli çalışma ortamı sağlıyoruz. Her öğrencinin seviyesine uygun çalışma programı düzenleyerek motivasyonlarını ve başarılarını artırıyoruz. Gül Menekşe Çocuk Kulübü olarak, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin, her branştan öğretmenler eşliğinde ödevlerini yapmalarına yardımcı oluyoruz. Öğrencilerimize rehberlik yaparak ders performanslarını ve yazılı notlarını artırmayı hedefliyoruz”