AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Kuruluşundan Bugüne AK Parti Sempozyumu"na katıldı. Sempozyumda, "Siyasetin ve Devletin Dönüşümünde AK Parti" başlıklı oturumun açılış konuşmasını yapan Ünal, AK Parti'nin en önemli özelliğinin karşılaştığı zorlukları aşma kabiliyeti olduğunu vurguladı. AK Parti'nin yaşanan krizleri çözmede ve demokrasiyi öncülemede ortaya koyduğu siyasi tavrın önemine değinen Ünal, "AK Parti, kurulduğu günden bugüne kadar demokrasinin, demokratik siyasetin yaşadığı, krizlerin çözümünde, karşılaştığı zorlukları aşma kabiliyetinde çok büyük bir sınav vermiştir. Bu yönüyle AK Parti, bir iddia değil, ispattır. AK Parti, bizim birçok sualimizin cevabıdır." dedi.
'AK PARTİ BİR MİLLET HAREKETİ'
CHP'nin ilk defa bir şey yapmak istediğini belirten Ünal, şöyle devam etti:
"CHP dedi ki; ‘Ben de bir seçim sistemi kuracağım ve kendi müşahitlerimle sandıkları yakından izleyeceğim ve o ıslak imzalı tutanakları sisteme girerek, yıllardan beri AK Partinin, daha öncesinde Refah Partisinin yaptığı sistemi ben de işleteceğim.’ Bu sistemi maalesef işletemedi. Çünkü bir siyasi hareketi ayakta tutan en aşağıdaki adamın duygusudur. Onun duygusuyla, en tepedeki liderin duygusu birleştiğinde işte o zaman bunun adı bir siyasi hareketten ziyade, bir millet hareketi olmayı hak eden bir durumdur. O yüzden AK Parti'yi partilerden bir parti olarak göremeyiz, AK Parti'yi bir millet hareketi olarak görmemiz gerekir."
'ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİNDE ADANMIŞLIĞIN EN GÜZEL İFADESİ'
Ünal, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanliderliğini oluşturan kimyayı, onun inanç, duygu, düşünce, değer dünyasının da anlaşılması gerektiğini belirterek, AK Parti siyaseti konuşulurken, adanmışlık ve aidiyet gibi liderliğin de değer, duygu, inanç, cesaret, dürüstlük ve bütün bunlarla kurduğu ilişkinin ahlakının da konuşulması gerektiğini söyledi.
AK Parti'yi konuşurken, aynı zamanda ahlakın da kaçınılmaz olarak konuşulduğuna işaret eden Ünal, "Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde adanmışlığın, dürüstlüğün ve cesaretin en güzel şeklini defalarca sınanmış ve bedeli ödenmiş olarak görürüz. Ziya Paşa'nın meşhur sözü vardır ya (Ainesi iştir kişini lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.)" ifadesini kullandı.
'MERKEZİNDE ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİ VAR'
Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlik kollarından itibaren değerlendirildiğinde, defalarca hem kişisel ilişkilerinde hem milletiyle kurduğu ilişkide hem yaşadığı krizlerde her sınanmasının bedeli ödenmiş ve iddiası ispat edilmiş bir duruşu gösterdiğine dikkati çekti.
Ünal, şu değerlendirmelerde bulundu:
"AK Parti'yi bir millet aşkı hikayesi olarak görüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğini de milletine aşık bir adamın hikayesi olarak görüyoruz. Bir millet aşkı hikayesi ve milletine aşık bir adamın hikayesi birleştiğinde tam da bugünlerde ortaya çıkan büyük bir millet mukavemetini görüyoruz. Saldırılar karşısında milletin nasıl kenetlendiğini, nasıl mukavemet gösterdiğini, nasıl birlik ve beraberlik sergilediğini görüyoruz. Eğer bir güç varsa bu aziz milletin yüksek mukavemetidir ve o mukavemetin altında yatan birlikteliği, beraberliği oluşturan inanç, duygu ve düşünce birlikteliğidir. Bunun da merkezinde, mihenginde Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği yatmaktadır."
'AK PARTİ MESELELERİ OLAN BİR PARTİDİR'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, 15 Temmuz'da herkesin, hatta AK Partili olmayan insanların, iş dünyasından, sanat dünyasından insanların o gece ısrarla kendilerini arayarak, "Cumhurbaşkanımız nerede? Cumhurbaşkanımızın sağlığı yerinde mi? Cumhurbaşkanımızı görmemiz lazım." dediklerini aktardı.
Ünal, milletin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı gördüğünde, "Ölümüne ölümüne"dediğinde milletin sel gibi sokaklara aktığını hatırlattı. Cumhuriyetin imparatorluk krizine verilmiş bir cevap olduğuna dikkati çeken Ünal, şunları kaydetti:
"Cumhuriyetin kazanımları da tabii ki bizim kazanımlarımız. Ama şunu unutmayalım, biz Islahat Fermanı'yla, Tanzimat'la, Cumhuriyet'le sorunlarımızı çözemedik. Soğuk Savaş yıllarında da bu sorunlar öylece kaldı. Ne zamanki 1980’lerden, 1990’lardan sonra ortaya çıkan yeni krizlerin ki aslında çoğu bugünün krizleri değil. Biz AK Parti olarak hem bugünün hem de geçmişin krizleriyle mücadele eden ve bu mücadelesini de büyük oranda başarıyla tamamlamış bir siyasi hareketiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde yaşadığımız bu sıkıntıyı da aşacağız. AK Parti, sorunları olan bir parti değildir. AK Parti, meseleleri olan bir partidir. Biz ne zamanki meselelerimizi sorun haline getirdik, o günden beri sıkıntı yaşadık. Bizim meselelerimiz var. Bu meseleleri çözecek irademiz, mukavemetimiz, aklımız, enerjimiz, gücümüz var. Tüm bunları gerçekleştirirken de bugün güçlü bir liderimiz var. Bir tarihten bahsetmiyoruz, her şey biz yaşarken oldu."