Türkiye’nin emniyeti, himmeti millet olan Türklerdedir. Emniyet, birlik ve huzur demektir. Türkler, Türkiye’de Müslümanların birlik ve emniyetini din, yâni millet üzere sahiplendiği için huzur tamam olacaktır.
Bunun içindir ki bünyesindeki kavimlere millet hüviyetiyle himmet, yâni hamiyet gösterecek, toparlayacak ve adâlet üzere idare edecektir.
Bu vasıf ve seciye, İslâm üzere yol tutması gereken Türklerde mevcuttur ve bin yıldır bu vazife onundu, bugün de onundur.
Allah’ın dini üzere millet olmayı bir daha himmet edecek olan Türkler Türkiye’yi iyilikle, merhametle ve asırlarca sürüp gelen din ü devlet tecrübesiyle idare edecek şahsiyete sahip olduğunu bir daha ispat edecek.
Ümmet içinde İslâm’ın millet hüviyetini taşımak asaletine sahip olan Türkler himmetlerini toplayıp, asıl mânasıyla yeniden millet olmak mecburiyetindedir.
TÜRKLER İSLÂM’IN HİMMETİYLE ŞAHLANMALI
Zaman, milleti bozan zehirli bir çağ. Tek başına millet olmuş insan-ı kâmillerin izinde siyaset ve fikretmeden tarihteki gibi necip millet olmak zor. Anadolu’da
Türkleri millet yapan Allah dostlarının irşad ve tâlimleriyle tâlim etmek gerek bir daha. Bundandır ki himmeti millet olanlar çoğalmalı.
Türk’ün değeri himmeti millet üstüne olmasıyla ölçülür. Âlimanın sözüdür: “Bir adamın kıymeti himmeti nisbetindedir.”
Bundandır ki Türkler, milleti meydana getiren İslâm’ın himmetiyle himmetlenmeli ve bir daha doğrulmalı.
Sırat-ı müstakim üzere Hakka tapan millet olmayı himmet ettikleri gün muradı millet olan Türklerden Türkiye’nin sahipliğini kimse almaya cesaret edemeyecek ve tabii olarak böyle bir fiilin işlenmesine ihtiyaç da hissedilmeyecek.