Yirmi birinci ve sonraki asırlarda milletlerarasındaki yerimizi, varoluşumuzu, dirilişimizi tayin edecek en önemli değer olan “Türk kimdir?” sorusuna ilk cevabımız şöyle: Bâtıl Türkçü ile Hakk’a Türk’ün bir ve benzer olmadığını îman derecesinin en üst noktasından idrak etmektir.
Türkiye’nin kenetlendiği, cehdini ve gücünü bulduğu en önemli değer olan Hakk’a tapan Türk milleti mefhumuna sarılmanın İstiklâl meselesi olduğu bugünlerde Türk kelimesini bâtıl, ırkçı ve İslâm’a mugayir bir üslûp üzerine bina ederek itici bir kimlik derekesine düşürenlere karşı hazırlıklı olmalı ve yanlış yolda oldukları umumi efkâra anlatılmalı.
Millet derûnunda rağbet görmese de bâtıl Türkçü, yâni ârızalı Türkçü anlayışların genç dimağları ifsad ettiğini ve dil, tarih gibi her cephesiyle İslâmlaşmış Türk değerlerini reddeden Kemalist seküler Türkçülüğün ârızalarını yazdığımızda, “Türk’ü Arap İslâmcılığı kafasıyla târif ettiğimizi” söyleyerek tehdit savuranlar “andımız” üzerinden bâtıl Türkçü ideolojileriyle Türk gençlerinin zihnini bulandırmaya devam ediyorlar.
BÂTIL TÜRKÇÜLER TÜRK MEFHUMUNU YOZLAŞTIRIYOR
Türkiye, Müslüman Türk kimliğine yabancı ideolojilerin ve izm’lerin saldırısından kurtulmaya çalışırken, şimdi de “Türk” kelimesi üstünden Türk millet kimliğini yozlaştırmaya, başkalaştırmaya, dejenere etmeye çalışan bir takım köksüz, lümpen, nefret aşılamaktan başka bir şey bilmeyen “Türkçü” dernekler, gruplar peyda olmaya başladı. Bu gürûha ilmî, fikrî zeminleri olan dernek veya parti demek doğru değil. Türklüğü magazin ve spor kulüpleri mantalitesiyle temsil eden zararlı mahfiller demek lâzım.
Üzülerek belirtelim ki Türkiye’de Türklük anlayışları gittikçe çoğalıyor ve çatışmalı hâle geliyor. Türklüğü ârızalı hâle getiren yirmiye yakın mahfil içinde Atatürkçü Düşünce Derneği, Tanrı Dağ Türkçüleri Derneği, Irkçı ve İslâmsız Türkçülerin Ötüken Birliği Partisi, pozitivist ve lâdinî Türk kimliğini savunan Chp ve sayısız gazete arasında ideolojik bir vazife olarak Aydınlık, Sözcü ve Yeniçağ Gazetesi, hattâ bir kısım milliyetçi Türkçü kuruluşlar Hakk’a tapan Türk milleti kimliğine zarar veriyor.
İKİ SAFA AYRILACAK: HAKK’A TAPAN TÜRKLER… BÂTIL TÜRKÇÜLER…
Bu ülkede hâdim devlet ve millet ismini haiz üst kimlik olan Türklük mefhumunun, lümpen, köksüz, ulusalcı ve seküler zümreler tarafından madara edilmesinin, önümüzdeki yıllarda Türk kimliği üzerinden ayrışmalar oluşmasına sebebiyet vereceği gayet açık.
Bu çatışma birçok Türkçü mahfiller arasında cereyan edeceğinden şüphe yok. Zorlu geçecek uzun bir fikrî teati ve mutabakatın nihayetinde Türkiye’de “Türk kimdir?” sorusu karşısında iki ayrı saf oluşacak: Hakk'a tapan Türkler... Bâtıl Türkçüler. Herkes safını şimdiden seçsin.
Ulema, üdeba, urefa toplanıp Türk’ün İslâm’ı haiz millet vasfı taşıdığını, bin yıldır ırk ve kavim değil, Osmanlı devleti dağılınca, Müslüman bir üst kimlik olduğunu anlatarak, Türk kimliğini tescil etmeli.