Kuvva-yı Milliye’yi (İslâmî güçler demektir) oluşturan askerlerle ve Hakk’a tapan Türk milletinin târihiyle hiçbir ilgisi olmayan Truva konserleri ve gösterilerindeki uydurma “Truvalı Türk” yavesini Kemalist Türkçüler uydurdular.
Edebiyat ve sanat yoluyla İslâmsız bâtıl Türklük gayesi güden bu güruh opera ve tiyatrolarda da “Antik Anadolu’dan Kahramanlık Öyküleri” yle “Truvalı Türk” lafzını hâfızalara yerleştirmeye çalışıyorlar.
Cumhuriyet kutlamalarında “Hektor’un Kanının İntikamı” adlı konserler tertip edilirdi. Müslümanla aynı mânaya gelen Türklüğü “redd-i miras” eden Kemalist sanatçılar “sanat faaliyetleri” adı atında, “Truva Türkleri” ve “Güçlü Türk Hektor” gibi ifadelerle uydurma Truva kahramanlarını (!) Türk soylu kahramanlar olarak gösteriyorlar.
Bu güruhun vecd ile anlattığı “Hektor’un intikamı” adlı oyuna göre Truvalı kahraman (!) Hektor, Grekler tarafından öldürülür. Bunun üzerine Truvalılar Hektor’un intikamı alırlar. Bu zaferin ruhu o günden başlayarak İstiklâl Savaşı’nda da kendini gösterir ve “devrimci cumhuriyet”i kurar.
“Hektor’un İntikamı” oyununun, Vatan-ı İslâmiye şiarıyla yapılan Millî Mücadele’nin ruhuna ve askerlerine ağır hakaret taşıdığını anlamamak cehaletin daniskasıdır.
Kemalist ulusalcılar İslâm mâzimizi ve Hakk’a tapan Türklüğümüzü reddettikleri için “Yeni Türk ulusunun” menşeini putperest Truvalıların yaşadığı iddia edilen devirlerde arayarak kendilerine İslâmsız bâtıl bir Türk kimliği bulmaya çalışıyorlar.
İSTİKLÂL SAVAŞI’NDA ÖLENLER BİRER “HEKTOR”MUŞ!
Atatürkçü Türkçüler, yâni Bâtıl Türkçüler İstiklâl Harbi’nde mağlup olan Yunanlıların geri çekilmesinden sonra M. Kemal’in, ‘‘Truva'nın öcünü aldık” (bazı kaynaklarda “Hektor’un intikamını aldık” şeklindedir ) demiş olmasından hareketle “Truva kahramanı Hektor”u M. Kemal’in şahsına uyarlayarak İslâmsız bir Türk modeli oluşturmak gayesindedirler. M. Kemal’in bu sözü Türk târih ve kimliği için ölçü değildir. İlmî değeri olmayan bu safsata oryantalist târihçiler tarafından ortaya atıldı, Kemalist sanatçılar eliyle de köpürtülüyor.
Hakk’a tapan Türklüğe muhalif olan bu güruha göre, Çanakkale ve İstiklâl Savaşlarında savaşanlar ve “Devrimci Cumhuriyeti kuran önderler” birer “Hektor”, yâni Truva Türklerinin intikamını alan kahramanlardır...
MİLLÎ MÜCADELE’NİN ASKERLERİNE “TRUVALI GÜNEŞİN ASKERLERİ” DEMEK ŞUURSUZLUKTUR
Bu güruhun iktidarında Cumhuriyet törenleri “Güneşin Askerleri” adlı senfonik konserlerle başlardı. Bu zihniyete göre “Işığın kaynağı” mânasına gelen “güneş” yâni “Helipolis” Anadolu’dur. Güya güneşin doğduğu yer mânasına geliyor!
Müslüman Türklerin gâza târihine ve kahramanlarına ait tek kare bulunmayan bu törenlerde putperest çağların Yunan-Grek mitolojilerinin kahramanları olan “Güneşin askerleri” aynı zamanda İstiklâl Savaşını yapan ve “devrimci Cumhuriyeti” kuran kahramanlardı… Gaye, İslâm mâzisinden ve hüviyetinden koparılmış Türklüktür.
TRUVALI TÜRK ANADOLU MU, MÜSLÜMAN TÜRK ANADOLU MU?
“Senfonik Türk” adlı esere göre, Kemalizm’in askerleri olan “Güneşin Askerleri” Millî Mücadele Dönemi’nde savaşırken de, Cumhuriyeti kurarken de Müslüman Türkler olarak değil, pagan Anadolu’nun Truvalı Türk askerleri olarak savaşıyorlardı. Truvalı Türklerin yurdu olan pagan Anadolu’nun mitolojik kahramanlarının yaptığı iyilikler ve mücadeleler M. Kemal ve silah arkadaşlarının İstiklâl Harbindeki mücadelesiyle birebir aynıdır.
Truvalı Güneşin askerleri Müslüman Anadolu için değil, “Truvalı Türk Anadolu” için mücadele etmişlerdir. Truvalı Türk Anadolu mu, Müslüman Türk Anadolu mu? Kafası karışık olanlar için zor bir tercih.
Hâsıl-ı kelâm; Türk târihin menşei gibi gösterilen “Truvalı Türkler” ifadesi Kemalist Türkçülerin propaganda ve ifsadıdır. İslâmsız Türk kimliği arayan bu güruhun kendilerini “Truvalı” ve “Hektor” olarak görmesi gayet normal. Fakat Türklük sularında ezbere yüzmeye çalışanlar için tehlikeli bir mıntıkadır…