Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Ekonomik, Ticari ve Mali İşler Daimi Komisyonu ve Sosyal, Kültürel ve İnsani Konularda Daimi Komisyon İkinci toplantıları tamamlandı. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti ve Türkiye’den parlamenterlerin katıldığı toplantı sonrasında bir değerlendirme yapıldı. Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, misafir heyete yaptığı konuşmada, “Temel meselemiz, ortak dili konuşmamıza rağmen ortak bir alfabemiz olmamasıdır. Fakat bu toplantılar çok verimli geçti, önümüzdeki dönemde bu sıkıntıyı aşacağımıza canı gönülden inanıyorum” dedi.
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti ve Türkiye’nin aynı dili, aynı inancı paylaşan çok devlet içinde tek millet olan kardeş ülkeler olduğunu ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve TÜRKPA Komisyon üyesi Nevzat Pakdil, “Türk Dili konuşan ülkelerden bilim insanlarının ortak bir Türk terim bilimi hazinesi oluşturulmasıyla ilgili meselelere dair süren tartışmalarına rağmen, gerçekleştirilme yönetimi henüz belirlenmiş değildir. Yakın akraba diller arasında değişim geleneği oluşturulamamıştır. Komşu Türk Dili konuşan ülkeler bile terim türetilmesinde deneyimlerini ve sözcüklerini paylaşmamıştır, terim türetilmesinde ortak bir kalıp kullanmamıştır. Kazaklarda, Özbeklerde, Kırgızlarda, Türkmenlerde, Tatarlarda, Başkurtlarda, Çuvaşlarda, Nogaylarda, Karakalpaklarda, Hakaslarda, Ahıskalarda, Altaylarda, Gagavuzlarda, Karaylarda, Tuvalarda, Yakutlarda ve SSCB’deki diğer Türk Halklarında terim üretilmesi için tek dış kaynak Rusçadır. Fakat geldiğimiz nokta çok önemlidir. Bu toplantılarda ortak alfabenin oluşturulması, ortak tarihin ortaya çıkarılması, ortak edebiyatın okutulmaya başlamasına yönelik alınan kararlar çok önemlidir”
“TÜRK CUMHURİYETLERİNDE, DİĞER LEHÇELER SEÇMELİ DERS OLARAK OKUTULMALI”
Türk Cumhuriyetlerinde okullarda, Türkçe’nin diğer lehçelerinin seçmeli ders olarak okutulması yönünde alınan ilke kararırının çok olumlu bir gelişme olduğuna dikkat çeken Nevzat Pakdil, “Türkçe terim bilimi hazinesinin teşvik edilmesi gereklidir. Türk dilleri birbirlerini nazarı dikkate almamış ve her biri neredeyse bir asırdır kendi yolunda devam etmiştir.Bu nedenle Türk dillerinde abece (alfabe), yazım (imla) ve terimler bakımından ayrımlar vardır. Eğer Türk halkları bütünleşmek istiyorsa, bu mesele üzerinde çalışmak ve ayrımları gidermek gereklidir. Toplantı ve anlaşmalarımız vasıtasıyla müşterek hareketlerimizle bu yapılabilir” dedi. Pakdil, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ortak Türkçe terimleri hazinesinin geliştirilmesiyle aşağıdakilerin teşvik edilmesi mümkündür: Kelime hazinelerindeki zenginliklerle Türk dillerinde ortak kelime üretiminin geliştirilmesi, Türk dillerinin terim bilimi dizgesinin tutarlılığının artması, Bilimin çeşitli alanlarından uzmanlar arasında daha iyi iş ilişkileri kurulması, Türk dillerinde ortak terim bilimi ve kelime hazinelerinin geliştirilmesinin kültürel, siyasi ve diplomatik ilişkilere olumlu tesir etmesi, Türk halkları için ortak bilgi alanı oluşturulması, Türk dillerinden biri anadili olan kişilerin diğer Türk dillerini öğrenmesinin kolaylaştırılması gerekmektedir. Yaptığımız toplantılarda aldığımız kararlar ve katılan delegasyonun bu konudaki kararlılığı önümüzdeki yıllarda sorunun çözüleceğinin göstergesidir.”