Nafaka alacaklıları ile nafaka borçlularının haklarını korumayı amaçlayan bu adım, boşanma davaları ve aile hukuku alanında önemli bir değişikliği işaret ediyor.
Bakan Tunç, 1988 yılına kadar nafakanın sınırlı bir süreyle verildiğini, ancak daha sonra süresiz hale getirildiğini hatırlattı.
Bu konudaki dengesizlikleri gidermek için çalışmaların sürdüğünü ifade eden Bakan Tunç, nafaka alacaklıları ve nafaka borçluları arasındaki dengeyi sağlamanın önemine vurgu yaptı.
Bakan Tunç, aile hukuku konusunda kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirtti. Bilim Komisyonu'nun bu konuda çalışmalarını sürdürdüğünü açıklayan Tunç, boşanma davaları ile nafaka ve tazminat davalarının ayrıştırılması gerektiğini ve uzun süren boşanma davalarının önlenebilmesi için adımlar atılması gerektiğini belirtti.
Aile hukukunu tümüyle ele alacak bir düzenlemenin söz konusu olduğunu aktardı.
Bakan Tunç, aile hukuku bağlamında aile arabuluculuğu fikrinin gündemde olduğunu paylaştı. Bu çerçevede boşanma ve nafaka konularında arabuluculuk kurumunun getirilmesi gerektiği görüşlerinin olduğunu ifade etti.
Bu görüşlerin uygunluğuna Bilim Komisyonu'nun karar vereceğini belirtti.
Bakan Tunç, nafaka konusunun da ele alınması gereken bir konu olduğunu dile getirdi. Özellikle uzun yıllar nafaka ödeyen kişilerin durumlarının dosya bazında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Tunç, kadınların mağduriyetini önleyecek, adaletli bir dengeyi koruyacak bir düzenlemenin gerekliliğine vurgu yaptı. Bu bağlamda çalışmaların dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.