Hayat ve zaman ikilisi…
Ve zaman!!!
Ne çabuk geçiyor.
Hayat ne çabuk tükeniyor…
Tüketiyor…
Hayatı yaşarken takvimin son yaprağına gelmişiz. Hem takvimin fiziken çok olan yapraklarını hem de kıymetini bilemediğimiz zamanı ne de çabuk hunharca harcamışız. Aman Ya Rabbim.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Zamanın kıymetini bilenlerden eyle Ya Hakk. Ya Rabbi! Hak ile meşgul olmayı nasip eyle. İmamı Şafii Hazretlerinin sözünün gereğini yapabilmeyi nasip eyle: ‘’Sen hak ile meşgul olmazsan batıl seni istila eder.’’
Yine aylardan Kasım dedik, Kasım sadece mevsimin bir ayı değildir. Kasımda “Sanat sanat içindir” dedik.
Unutursun zamanla
Yine dalmışım aynada
Yüzüm ağlar
Yine dalmışım
Elimde fotoğraflar
Yine aylardan kasım
Sanki sende kaldı bir yarım
Her nefesim her anım
Sanadır canım
Eylülde hüznü yaşadık. Ayrılıklar hep Eylülde. Duygusallık yine Sende Eylül.
Ah! Eylül…
Ağustosta tepemizde güneş, içimiz yandı. Serap misali dünyaya kandık, su sandık. İçtikçe dünyayı susuzluğumuz arttı. Su yaktı bizi ateş misali.
Temmuzda yeniden dünyaya adım attık. Doğumun sancılarını yaşadık. Ağladık ilk anlarımızda son anımızda gülecek bir hayat yaşamak için. Aradan yıllar yıllar geçmiş, olgunluk çağına erişmişiz ve artık ürün ortaya çıkarma zamanı. Kaliteli işlere imza atma ve hidayete götüren rehberler olma zamanı.
Mayıs ayında emekçilerle beraber olmuş, el ele, kol kola emeğimizin karşılığını almışız ama dememişiz ki vermiş olduğumuz emek, almış olduğumuz karşılığın hakkı mı? Emek ederken gerçekten bir usta maharetiyle hem ruhumuzu hem bedenimizi işimize vermiş miyiz? Helal lokma ile ilgili farkındalığımızı emekçilere, kendimize anlatabilmiş miyiz? Yoksa laf ile peynir gemisi yürütmüş, emeğimizmiş gibi harcamış, lokmamızın helali ile ilgili söylemlerde bulunup helal ile ilgili eylemlere geçememiş miyiz?
Yine aylardan Nisan! Börtü böcek, ağaçlar aşka geliyor. Şevkle verecekleri ürün için hazırlıklarını tamamlıyorlar hızla. Yaz mevsiminde her bir canlıdan ortaya çıkacak şaheserler için heyecanlı bir ay Nisan….Doğumun muştusu. Hele de kuşların cıvıltısı… Kimin hangi zikir çektiğini gönül erbabı bilir ancak. Bu günlerde Ya Cabbar Esma-ül Hüsna’sına Ya Kahhar ismi eşlik ediyor sanki Ya Hadi zikriyle birlikte.
Ve işte hayat tekrar canlanıyor. Nisan; Mart ayının uykusunu, kışın sertliğini bir anda bahara çeviren. İnsan olmak,ü halim - selim. Ya Halim ismin hürmetine her şeyin sahibi olan Allah’ım, çetin kışlarımızı bahara çevir. Gönüllerimiz katılaştı yumuşat kalplerimizi Ya Rabbi. Rakik kalp eyle kalbimizi. Bizi bize bırakma, soğukta bırakma, dondurma, yandırma. Ateşe serin ol emrin gibi bizlere de doğrularla, sadıklarla beraber ol emrini yerine getirenlerden eyle. Doğruların önderlerinden kıl Ya Rabbi.
Ve Şubat; şehadet ayı. Güzel insanlar bir bir ayrılıp gittiler. Ya Rabbi, bizleri de said olarak yaşat, şehit olarak huzuruna al. Ya Rabbi, Ya Rabbi, Ya Rabbi, şehadeti hem bedenen hem tüm malımızla evladı iyalimizle, eşimizle dostumuzla nasip eyle, âmin.
Ve Mevlana Hazretleri: “Hangi tohum toprağa atıldı, ekildi de tekrar bitmedi; vakti gelince topraktan filizlenmedi? Niçin insan tohumu hakkında yanlış bir zanna düşersin?”
“Hangi kova suya sarkıtıldı da dolu çıkmadı? Can Yusuf’u neden kuyudan ziyan görsün, niçin feryad etsin”. Hangi başlangıç sana verildi de güzel işlere imza atmadın. Ey insan nisyanla malumsun, unutmak senin harcın, dalma dünyaya, dünyayı yaşıyorken unutma gideceğin yeri: Asıl memleketini…
Ah insan! Güzel insan! Güzelliklere imza atma kabiliyeti verildi sana. Ne bekliyorsun hala? Çek okunu, at uzaklara. Sorulacak bunlar tek tek sana: Hesap gününde. Rabbim! Hesapsız al bizi yanına. Rabbim koru ümmeti Muhammed’i. Rabbim! Gazze’ye yardım eyle. Rabbim bizleri boykota devam edenlerden eyle. Rabbim bizlere güç kuvvet ver de bizim elimizle kâfirlerden intikamını al. Bizi memur kıl, dinini yaymaya. Bizi memur kıl, Sana layık olmaya…