Gazetemize açıklamalarda bulunan Transtech Yangın Söndürme Sistemleri Genel Müdürü Sami Saçmalı, yangın konusunda eğitime yabancı kalındığını söyledi.
Yangın söndürme sistemleri hakkında bilgiler aktaran Sami Saçmalı, bunların kullanım alanları hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Saçmalı, açıklamasında; “Söndürme sistemleri kendi aralarında gazlı, karbondioksitli, tozlu ve köpüklü söndürme sistemleri diye ayrılıyor. Bunu yanacak maddenin cinsine göre ayrımlıyoruz. Elektrikli olan bir yere sulu ya da köpüklü söndürme sistemi uygulanamaz. Bir evde yangın çoğunlukla elektrik kontağından çıkıyor. Şu anda elektrikte herhangi bir problem olduğunda evin elektriği otomatik kesiliyor. Ama yine de bir yangın çıktığında elektrik kapandıktan sonra bu yangın katı madde yangını olarak geçiyor. Katı madde yangınlarında yapılacak uygulamada hem yangın soğuyacak hem de oksijenini keseceksiniz. Burada tozlu sistem alevi durdurur ama sonrasında da soğutmanız gerekecek. Soğutma yapılmadığı taktirde en ufak bir kıvılcımdan tekrar yangın çıkabilir. Pano varsa, panolarda gazlı söndürme sistemi uygulanıyor. Evlerde çıkacak yangın türlerinden bir tanesi de yağ yangınlarıdır. Bu konuda bayanlar çok fazla panikli davranıyorlar. Orada yapılacak işlem oldukça basit, ıslak bir havlu ile oksijen kesilip yangın söndürülebilir. Bütün bunların temelinde eğitim yer alıyor. En son teknolojiyi de koysanız, eğitim yoksa hiçbir faydası olmaz. Biz yangın söndürme sistemi uyguladığımız binalara ya da işletmelere kullanma eğitimi de veriyoruz. Ama ne yazık ki yangın konusunda eğitime kapalı bir toplumuz. Girdiğiniz bir binada yangın çıkarsa ne yapılacağının senaryosunun kurulması lazım. Bu konuda da direkt olarak bina içerisinde eğitim vermek gerekiyor. Ama ne yazık ki bizim toplumumuz başına gelmeden önlem almıyor” dedi.
EĞİTİM ALMAK İSTEYENE KAPILARIMIZ AÇIK
Yangın eğitimi konusunda uzman eğitimciler ile birlikte çalıştıklarını belirten Saçmalı, bu konuda kapılarının açık olduğunu söyledi. Saçmalı; “Eğitim ağlarımızda okullar, hastaneler, termik santraller gibi kalabalık olunan mekanlar var. Bunun haricinde biz eğitim almak isteyen bütün vatandaşlarımıza kapımızı sonuna kadar açtık. Verdiğimiz eğitimlerde slaytlar ve direkt olarak uygulamalara yer veriyoruz. Bu konuda yangın uzmanı eğitimcilerimiz ile birlikte hareket ediyoruz ve insanları bilinçlendirme adına ne gerekiyorsa yapıyoruz. Daha önce yaşanmış olayları gösteriyoruz. Bu sayede vatandaş başına gelmeden ne yapacağının planını yapıyor. Eğitimden sonra sorular soruyoruz ve yazılı sınav yapıyoruz. Bu sayede pekiştirme yapıyoruz” dedi.
BU YATIRIMA DESTEK OLDUĞUMUZ İÇİN MUTLUYUZ
Türkiye geneli bir enerji yatırımında yangın sistemleri projesi geliştirdiklerini ve uyguladıklarını belirten Saçmalı; “Türkiye’deki büyük enerji firmalarından bir tanesi ile anlaşma yaptık. Bu firmanın Türkiye genelinde çok büyük projeleri var. Özellikle enerji konusunda dışa bağımlı olduğumuz şu zamanlarda böyle bir yatırım yapılması bizi çok gururlandırdı. Bu anlamda bu yatırıma biz de katkıda bulunduğumuz için oldukça mutluyuz. Umarım bu yatırımlar hızlı bir şekilde devam edecektir” dedi.
2010’DAN BU YANA SÜREKLİ GELİŞİM GÖSTERDİK
2010 yılında kurulduklarını ve bugüne kadar gelişen teknoloji ile kendilerini sürekli geliştirdiklerini belirten Saçmalı, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “2010 yılından bugüne kadar yangın söndürme cihazları ve dolum bakım olarak faaliyet gösterdik. Bu süre boyunca teknolojinin gerektirdiği yangın uygulama sistemi, yangın tesisatı, gazlı ve sulu söndürme sistemleri ile alakalı büyük firmalar ile irtibatlı bir şekilde burada hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu saymış olduğumuz işlemleri kendi mühendisimiz ve kendi personellerimiz ile devam ettiriyoruz. Binaların yangından korunma yönetmeliği diye bir yönetmelik var. Bu yönetmelikte işyerlerinin, konutların, fabrikaların, otellerin, okulların ve hastanelerin hangi şekilde söndürme sistemi olması gerektiği orada yazıyor. Bu yönetmeliklerde de bazı açık noktalar var. Yönetmelikte yangın riski olmayan işyeri ile yangın riski daha az olan işyeri aynı statüde tutuluyor. Ama bunun tam tersi yangın riskine göre bir yönetmelik düzenlemesi yapılması daha sağlıklı bir uygulama olacaktır. Bir yandan Türkiye Yangın Yönetmeliğini, bir yandan da Avrupa Birliği’nin yönetmeliklerini kullanıyoruz”