HABER/HANZALA YILDIZ
Kudüs’ün, Bütün Müslümanlığın ortak derdi olduğunu kaydeden Demirdöğen, Müslümanların Siyonist baskıya boyun eğmemeleri gerektiğini söyledi.
Siyonistlerin tarihte hiçbir zaman amaçlarına ve emellerine ulaşamadıklarını belirten Demirdöğen, Müslümanlar olarak bu zor süreçte daha çok dua edip, Kuran-ı Kerim’e ve İslam’a daha çok bağlanılması gerektiğini vurguladı.
Demirdöğen’in konuşmalarından satır başları:
“1967 yılında Kudüs’te bulunmuştum. O zamanlar Kudüs Müslümanların elindeydi, İsrail oraları işgal etmeden önce ben oraya gitmiştim. Orada bir anım var paylaşmak istediğim, Mescid-i Aksa’da namaz kıldıktan sonra, Dışarıda bekleyen ak sakallı nur yüzlü yaşlı adamlar vardı. Tanışma vesilesi ile, ‘Ben Türk’üm Türkiye’den geldim’ dedim. Tanıştıktan sonra bana Türkiye’den geldiğimden dolayı sevgi gösterisinde bulunduktan sonra, ‘Biz Abdulhamit Han’ın askerleriyiz, Abdulhamit bizi buraya Kudüs’ü beklemek için görevlendirdi. Kudüs’ü bekliyoruz’ dediler. Bu anı aslında Kudüs’ün Müslümanlar için ne kadar önemli ve değerli olduğunun önemli bir göstergesidir. Kuran-ı Kerim’de Mescid-i Aksa’nın önemi vurgulanmıştır. Mescid-i Aksa Peygamber Efendimizin (sav) Mekke’den, Medine’ye hicretinden sonra 16 ay Müslümanların mescidi olmuştur.
Peygamberimiz (sav) bir gece Haram-u Şerif’de uyku ile uyanıklık hali arasındayken Cebrail Aleyhisselam aracılığı ile Burak’a bindirilerek (Burak cennet bineğidir) Mescid-i Aksa’ya getiriliyor. Peygamber efendimiz (sav) İmamul Embiya’dır. İmamul Enbiya demek bütün Enbiya’ya İmamlık yapmış demektir.”
MİRAÇ HADİSESİ MÜTHİŞ BİR HADİSEDİR
Miraç Hadisesinin İslam’da büyük bir yeri olduğunu söyleyen Ali Demirdöğen, Kudüs’ü korumanın ve Siyonist baskıdan kurtarmanın Müslümanlık görevi olduğunu söyledi.
Demirdöğen:
“Miraç Hadisesi müthiş bir hadisedir. Peygamber Efendimizin (sav) Mekke’den, Medine’ye kısa bir süre içerisinde (Bir göz açıp, kapayıncaya kadarlık süre) Mescid-i Haram’dan, Mescid-i Aksa’ya gelmesi müthiş bir hadisedir.
Kudüs sadece Müslümanlar için Kutsal bir mekan değildir, Yahudiler içinde kutsal bir mekandır. Ancak biz kutsallarımıza değer verin bir milletiz. Al Jazeera televizyonunda konuşan bir kadın ‘Biz Muhammedin (Sav) ümmetiyiz, onun ordusuyuz.’ Diyerek müthiş bir iman örneği gösteriyor.
Siyonist baskıya herkesin başkaldırması lazım. Bugün Mescid-i Aksa yarın Mekke, ertesi gün Medine-i Münevveri’dir. Zihinlerimizi Siyonizm baskısına kaptırmamız gerekiyor. Zihinlerimiz gerçek imanla bütünleştiği sürece Siyonistlerin baskısı sadece basit bir baskıdan ibaret kalır.”