Son seçimlerin sonuçlarından ve bunun oluşturduğu ve oluşturacağı siyasal etkiden bahsetmeyeceğim bu gün. Teknik bir konudan, hem de seçim sonuçlarına direk etki ettiği düşünülen teknik bir konudan bahsedeceğim.
Türkiye, seçim tecrübesi oldukça eskilere dayanan bir demokrasiye sahip malumunuz. Uzun yıllardır seçim yapıyor olmamızın getirdiği birikim artık bir takım yeniliklerin de beraberinde gelmesi gerektiğini gösteriyor bizlere. Önceleri tahta sandıklarda yaptığımız uygulamayı kısa zaman önce plastik şeffaf sandıklara taşımış olmamız bir yenilik şüphesiz. Ancak 31 Mart seçimlerinin ardından gelen tasnif, sayım ve tutanak karmaşasının yarattığı prestij kaybı göz ardı edilemeyecek düzeye ulaşmış durumda. Peki bunu engelleyebilecek teknik ve fiziki altyapımız mevcut değil mi, diye sorarsanız, elbette yeterli altyapımızın var olduğu kanaatindeyim.
Şöyle ki, seçimleri tek gün oy kullanımında çıkararak bir ve ya iki haftalık sürece yaysak ve elektronik oylamaya geçsek neler kazanırız, bir düşünelim.
- YSK bunca itiraz ve sonucunda oluşan prestij kaybını yaşamaz ve daha net ve hızlı sonuçlara anında ulaşılır.
- Sandık güvenliği ve sandık ile ilgili tüm görevlendirmeler ortadan kalkacağı için ciddi bir ekonomik tasarruf sağlanır.
- Oy pusulası ve diğer basılı evrak büyük ölçüde ortadan kalkacağı için buradan da ciddi bir ekonomik tasarruf elde edilir.
- Oylama bittiği anda sistem oluşturulacak bir yazılımla sonuçları anında ve otomatik olarak tüm haber kaynaklarına aktaracağı için veri akışında kayıp ve aksamalar yaşanmaz.
Peki uygulamayı nasıl yapacağız;
- Yukarıda bahsettiğimiz gibi, seçimler bir veya iki haftalık bir süreye yayılmalı.
- Bu yıl sonuna kadar (eğer süre uzatımı olmazsa) her Türk vatandaşının almakla yükümlü olduğu yeni çipli kimlik kartları, oluşturulacak kart okuma merkezlerinde cihazlara takılmak suretiyle (tıpkı atm kartlarının kullanımı gibi) ekrana gelecek adaylar işaretlenmeli ve son onay verilerek YSK veri tabanına düşmeli.
- Kurulacak cihazlar, sayı olarak çok fazla ve dağınık olmamalı. Nüfus Müdürlükleri ve benzer birkaç kurumda sandık sayısının neredeyse binde biri kadar cihazla bu işlemler sıkışıklık yaşanmadan halledilebilir.
- Evinden çıkamayan hasta ve engelliler için yapılan mevcut sandık taşıma uygulaması, yeni elektronik sisteme entegre edilerek, bankaların kredi kartı okuyan pos cihazlarına benzer cihazlarla oy kullanımı yapılabilir.
- Oy kullanma saati bittiği anda YSK’nın veri tabanında oluşturulmuş olan yazılım kazananları ve kaybedenleri anında açıklar ve tüm şaibeler ortadan kalkmış olur.
- Personel, taşıma, evrak vs gibi masrafların azaltılmasından elde edilecek tasarrufun belki milyarda biri ile de iyi bir sistem güvenliği –ki bankaların sistemleri buna örnektir- ve iyi bir yazılım elde edilebilir.
Bundan sonraki ilk seçime uzunca bir zaman var gibi görünüyor. Bu süre zarfında yukarıda belirttiğimiz sistem pekala kurulur ve işlerliği çok minimum maliyetlerle test edilebilir. Bizim unuttuğumuz, eksik bıraktığımız kısımlar varsa –ki elbette vardır- bunlar da aynı mantıksal kurgu dahilinde çözüme kavuşturulabilir.
Yetkililere açık çağrımdır. Geliniz Türkiye’yi bu ayıptan da kurtaralım. Cumhuriyetinin yüzüncü yılını kutlamaya hazırlanan ülkemizin şeffaf, güvenilir ve seri bir şekilde sonuçlarına ulaşabileceği seçimleri bir çok dünya ülkesinin yıllardır yaptığı gibi elektronik ortama taşıyalım ve bunun getireceği kaynak tasarrufunu başka alanlarda kullanalım.
Kalın sağlıcakla…