Kamuoyunda “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak tanınan İsmailağa Cemaati ileri gelenlerinden Ahmet Mahmut Ünlü, geçen 17 Ocak 2020 tarihinde Habertürk TV’de katıldığı programda Selefilerle ilgili şu iddialarda bulundu:
İki bin tane Selefi dernek var şu an. Selefiler sıkıntı. Adıyaman civarı çok ateşleniyor. Çok dernekler kuruluyor oralarda. Tehlike boyutuna gelmeden tedbir alınmazsa FETÖ boyutuna dönmesin.
Ünlü, konuşmasında Selefilerin Türkiye’de iç savaş riskini de körükleyebileceğini öne sürerek, IŞİD ve El Kaide’nin de Selefi olduğuna dikkat çekti.
Ünlü’nün dikkat çektiği Selefilik temelleri 13. yüzyılda Mardin’de yaşamış olan İbn-i Teymiye adlı din adamı tarafından atılmış bir mezhep.
Ancak 18. yüzyıldan sonra bugünkü Suudi Arabistan’da taban buldu, zamanla farklı Müslüman ülkelere de yayıldı.
Arap Baharı’yla ismi daha çok duyulur oldu
Türkiye’de "Vahhabilik" olarak da adlandırılan Selefilik, bugün Suudi Arabistan’ta en yaygın mezhep olarak biliniyor.
Ancak gerek Türkiye’de gerekse dünyada bilinir hale gelmesi ise 1980’li yıllardan itibaren yaygınlaşan ve kendilerine “cihatçı” adını veren kimi radikal dini örgütler vasıtasıyla oldu.
Arap Baharı’nın başladığı 2011’den sonra gerek Suriye gerekse Irak’a savaşmak amacıyla giden insanların artmasıyla birlikte Selefilikle ilgili araştırmaların demeçlerin sayısında da bir artış oldu.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de Gazeteci Ruşen Çakır’a verdiği 8 Aralık 2014 yılında yayınlanan röportajında Selefilikle ilgili “Selefilik pratikte içinde bir taassubu ve bağnazlığı barındırmaktadır. Kendi hakikatini herkese dayatmaya çalışmaktadır” iddasında bulunmuştu.
Mehmet Balcıoğlu, Türkiye'de selefilerin bilinen isimlerinden
Selefilikle Belçika’da tanıştı
Peki Selefiler Türkiye’de ne kadar örgütlü? Cübbeli Ahmet’in iddia ettiği gibi iç savaş peşindeler mi? Şiddeti meşru bir yol olarak mı görüyorlar?
Bu ve benzeri soruları Ebu Said El Yarbuzi adıyla bilinen Mehmet Balcıoğlu ile konuştuk.
Antalya Akseki Yarpuz köyünden olan Balcıoğlu’nun Selefilikle tanışması küçük yaşlarda ailesiyle göç ettiği Belçika’da oldu.
Farklı İslam ülkelerinden gelenlerin de yaşadığı Belçika’da 40 yaşına kadar yaşayan Balcıoğlu, 30 yıldan beri Türkiye’de ikamet ediyor ve Selefiliğin Türkiye’deki bilinen, en önemli isimleri arasında yer alıyor.
24 Haziran seçimlerinden önce AK Parti’ye destek açıkladı
Yarpuz İlmi Araştırma Merkezi’nin de başında olan Balcıoğlu adını 24 Haziran seçimleri öncesinde AK Parti’ye destek açıklayan 14 Selefi derneğin imzaladığı beyannameyi yayınlayarak duyurmuştu.
Cübbeli Ahmet’in iddialarını konuşmak üzere Balcıoğlu’yla Gaziosmanpaşa’da yine Selefilere ait olan İlme Davet Derneği’nde bir araya geldik.
İçeri girdiğimizde dernekte bulunanların önemli bir kısmının genç oldukları dikkat çekti. Balcıoğlu birçoğunun aynı zamanda İlahiyat öğrencisi olduğunu belirtti.
Selefi kime denir?
Selefilik genel hatlarıyla İslam’ın ilk dönemlerine uygun yaşanmasını savunuyor. Balcıoğlu "Selefi ne demektir?" sorusuna şu sözlerle cevap verererek konuşmasına başladı:
Selef öncekiler demektir. Bundan kastımız Allah resulüdür. Ondan bize bu dini aktaran sahabedir. Bizden önce ne varsa seleftir. Bizim bir önceki selefimiz ilklerdir yani sahabelerdir. Biz de öncekilere tabii olan selefileriz. Bu bir topluma isme nispet değildir. O grubun takip ettiği yolun adıdır.
“Partileşmek gibi bir niyetimiz yok”
Balcıoğlu, Türkiye’de partileşmek gibi bir düşüncelerinin asla olmadığını iddia ederek, gerekçesini şöyle anlattı:
Siyasete atılan birinin şeytanla tokalaşmadan iş yapması mümkün değil. Dürüst birisi siyasete atılsın kendisi de bozulacaktır. Siyasetin selametli bir yönü yoktur. Ama biz siyaseten iktidar olmuş birini faydasına göre destekleyebiliriz.
“Avrupa’da iken sosyalistlere oy verdim”
Balcıoğlu, siyaseten faydalı gördükleri birini desteklemelerine örnek olarak Avrupa’da yaşadığı dönemden örnek verdi:
Ben aynı zamanda Belçika vatandaşıyım. Biz Avrupa’da iken sosyalistlere oy verirdik. Ben de verdim. Başından beri Ak Parti’yi destekledik, Erbakan’ı da destekledik.
“Türkiye’deki sosyalistler din düşmanı, Avrupa’dakiler dinsiz..”
Neden Avrupa’da sola oy veriyorsunuz da Türkiye’de vermiyorsunuz?” sorusunun da sorulduğunu hatırlatan Balcıoğlu, “Bizde sosyalistler, komünistler din düşmanıdır, Avrupa’daki sosyalistler ise dinsizdir. Biz dinsiz ile din düşmanı arasındaki farkı dahi gözetiriz. Avrupa’dakiler dinsizdirler o kendilerini ilgilendirir ama din düşmanı değillerdir. Bir Avrupalı bize bakınca ne düşündüğünü biliriz.
“Selefilikle ilgili söylenenlerin yüzde 70’i saptırma”
Selefiliğin Türkiye’de yeni olmadığını ancak Afganistan’ın işgalinin ardından Avrupalılarca dile getirilmesiyle gündeme girdiğini öne süren Balcıoğlu, Selefiliğin Türkiye’de yanlış bilindiğini iddia etti:
Selefilik sahabenin yolundan gitmek demektir. Türkiye’de selefiliği kendi dilinden tanımaya hiç teşebbüs etmediler. Bir selefilik sempozyumu yapılır şiiler çağırılır selefilerin kendisi çağrılmaz. Diyanet, ilahiyatçılar, yazarların selefilik hakkında söylediklerinin yüzde 70’i saptırma.
Ahmet Mahmut Ünlü, Selefilerin iç savaş riskini körükleyebileceğini iddia etti
Cübbeli Ahmet'e cevap: “Adamda paranoya var”
Balcıoğlu’na Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ünlü’nün sözlerini hatırlatıyoruz.
Balcıoğlu, Ünlü’nün açıklamalarına tepki göstererek şu karşı iddiada bulundu:
MİT’in yerinde olsam ben Cübbeli’nin yakasına yapışırım şunların adresini ver derim. Biz bu kadar tespit edemedik sen nasıl tespit ettin derim. Halk dilinde buna işkembeden atıyor deriz. Medikal bakarsan soruna bu adamda paranoya var. Biri 1111 görüyor. Bu zavallı bir meczup
“İki bin değil 14 dernek var”
Balcıoğlu, Cübbeli Ahmet’in iki bin Selefi dernek iddiasının da gerçek olmadığını da öne sürdü.
Bazı şeylerde bir araya gelebildiğimiz 14 dernek var. Buna hadi 1000 de sen. Biraz daha böl biraz daha böl. Manyak bu ya. Şimdi düşünün kendileri mezhep taassupuna karşılar. Biz bu camide namaz kılıyoruz. Dedikleri gibi olsak camide namaz kılmayız. Bunlar bizim arkamızda namaz kılmadıkları halde biz gider kılarız. Camileri katiyen bırakmıyoruz. Camilerde ders vermemize izin verseler bu dernekleri de açmayız. Ancak bu dernekler zaten legal dernek.
“Adıyaman’dakiler Tekfirci”
Cübbeli Ahmet’in iddia ettiği Adıyaman’daki derneklerin Selefi değil tekfirci olduğunu iddia eden Balcıoğlu, “Orada selefilik yok. Bildiğim tekfire yakın kişiler tekfirciler var. Tekfircilik katiyetle selefilik olamaz. Bir hatayı söylemekle kişiyi o hatanın mahkumu etmek farklı şeydir. Siz bilgilendirmediğiniz bir kişinin yaptığı hatanın cezasını veremezsiniz öğretilmelidir" dedi.
“Hakikat kavga ile anlatılamaz”
Selefilerle ilgili en yaygın iddia şiddet yanlısı oldukları. Balcıoğlu bu iddiaya karşı yaşadığı Avrupa’dan örnek verdi.
Avrupa bile bizi anladı. Biz sizi 40 senedir tanıyoruz, hiçbir şiddete tenezzül etmediniz dediler. Birçok esrar kaçakçısı Türk’ü biz yakalattık. Çünkü ortaokul seviyesindeki gençlere inmişti bu pislik. Brüksel’de hırsız olan gençlerin polisle ortak olduğunu biz tespit ettik. Hakikat katiyetle kavga ile anlatılmaz. Bu benim değil selefiliğin görüşüdür.
“Şiddete ne teşebbüs ettik, ne ederiz”
Balcıoğlu, Cübbeli Ahmet’in açıklamalarını da baz alarak iddialarını şöyle sürdürdü:
İnanç hürriyeti var deniyor. Türkiye’de inanç değil küfür hürriyeti var. Şiddete karşı şu ana kadar ne teşebbüs ettik ne de ederiz. Siz bir kediyi bile odaya hapsedin kedi ne yapar sizin üzerinize saldırır. Kediyi aslan yaparız. O zaman burada hükümet düşünmeli bu aşırıya giden gençler neden aşırıya gidiyor diye.
Balcıoğlu, Türkiye'de siyasetten uzak durduklarını belirtti. Kimi İslam ülkelerinde ise Selefilerin partileri var. Mısır'daki Selefi Parti'nin bir gösterisinden
“Darül Harp bizim değil Erbakan’ın çevresinin tanımı”
Kimi İslami gruplar Türkiye’yi İslami kurallarla yönetilmediği için “Darül Harp” ülkesi olarak nitelendirerek, bu ülkede Cuma namazı bile kılınmayacağını iddia ediyor. Balcıoğlu, Selefiler olarak Türkiye’yi Darül Harp ülkesi olarak değil çoğunluğu Müslüman olan bir ülke olarak gördüklerini söyledi.
Balcıoğlu, Darül Harp söyleminin 1970’li yıllarda Erbakan çevresindeki kimi kişilerce ortaya atıldığını da öne sürdü.
“Tabanı olmayacak tek cemaat biziz”
“Türkiye’deki tabanınız nedir?” sorusuna “Tabandan desteği olmayacak tek cemaat biziz. Çünkü her kesimden insanların tenkit ettiğim yanlışları var” diyen Balcıoğlu, devletin dini gruplar arasında tarafsız kalması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi:
Oturup konuşabiliriz. Devlet Diyanet’e nüfuzunu kullandırmasın. Bıraksın Müslümanların meselelerini ilim ehli halletsin. Ne zaman birileri şiddete müracaat ederse devlet o zaman müdahale etsin.
Balcıoğlu, seçimlerde AK Parti'yi desteklediklerini söyledi
“AK Parti’yle aramızdaki ilişki karşılıksız aşk”
Balcıoğlu başından beri AK Parti’yi geçmişte de Erbakan’ı desteklediklerini söyleyerek, AK Parti’yle olan ilişkilerini karşılıksız aşk olarak nitelendirerek, “Biz onları kara kaşı kara gözü için desteklemiyoruz. CHP zihniyeti iktidarda olduğu sürece karşısında kim varsa onu destekleriz” diye konuştu.
“Bizle yan yana gelmek istemiyorlar”
Balcıoğlu son seçimde destek açıkladıkları AK Parti’den görüştükleri kişilerin olduğunu iddia ederek, devamında şöyle konuştu:
Ama bizle yan yana gelmek istemiyorlar. Geçen hafta bir konferansımız vardı son gün iptal ettiler. Biz yine de kızıp size oy vermeyeceğiz demiyorum.
Balcıoğlu, cihat adı altında başka ülkelere savaşa gidilmesine onay vermediğini iddia etti / Fotoğraf: Reuters
“Cihada gideceğim diyen hiç kimseye müsaade etmiyorum”
Cihat adı altında farklı ülkelere savaşmaya giden kişilerin çoğunlukla Selefi olduğu iddia ediliyor.
“Sizin çevrenizde de cihada gideceğim diyen oluyor mu?” sorusuna Balcıoğlu “Hiç kimseye müsaade etmiyorum” diye cevap verdi.
Bu nedenle tekfircilerin kendilerini “Korkak olmakla” suçladığını öne süren Balcıoğlu, IŞİD’in genellikle de bu çevrelerden oluştuğunu söyledi.
Devletin mücadele eden insanlara ihtiyacı olduğunu öne süren Balcıoğlu, cihad adı altında farklı ülkelere giden gençleri devletin ıslah edebileceğini de iddia etti.
Balcıoğlu, Avrupa'daki Selefi Türk gençlerinin bir kısmının IŞİD'e malzeme yapıldığını iddia etti / Fotoğraf: İHA
Avrupa’daki Selefi Türk gençlerini IŞİD’e malzeme yaptılar”
Avrupa’daki Türk gençleri arasındaki Selefiliğin Türkiye’deki gençlere oranla daha yaygın olduğunu iddia eden Balcıoğlu’na göre Avrupa ülkeleri bilinçli bir politikayla bunların çoğunu IŞİD’e malzeme yaptı.
“DAİŞ, Hilafeti Müslamanlara kötü gösterecek bir projeydi”IŞİD ve Nusra’ya karşı düşüncelerini sorduğumuz Balcıoğlu, bu konuda şu cevabı verdi:
Müslümanları hareketlendirecek ne olabilir denince hilafet dediler. DAİŞ hilafeti Müslümanlara kötü göstermek için bir projeydi. Nusra onlar gibi tekfirci değildi, Nusra’da yanlış yaptı.