Ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulunan Gerekli, kredi faizlerinin geri çekilmesinin sektörleri canlandıracağını aktardı.
Sektörün sıkıntılarını dile getiren Gerekli; “Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de büyük eksiklikler var. Sektörümüzde bir standart yok. İnşaat sektörü sadece PVC’YE bağlı değil. Bizim sektörümüzde ürünlerin bir standardı olması gerekiyor. İnşaat firmaları ölçüleri sabit tutsa milli servetimiz çöpe gitmeyecek. Bu konuda çok büyük milli gelir kaybı oluyor. Diğer açıdan piyasada denetim yok. Faturasız olarak satılan ürünler var. düzgün çalışan firmalar bu faturasız iş yapan firmalara karşı rekabette zora giriyor. Kaliteyi ön planda tutup markaya önem vermek lazım. Marka da sattığı ürünün arkasında durup servis garantisi sağlamalı. Sektörümüzün en büyük sıkıntısı dürüstlük. Ne iş yaparsanız yapın birinci önceliğinizin dürüstlük olması lazım. Sektörler her geçen gün daha kötüye gidiyor. Bunun birçok sebebi var. Bu sebepler alıcıdan ve satıcıdan kaynaklanıyor. Bu sorunlar da ürünlerin bir kalite standardı olmamasından kaynaklanıyor. Bu olmazsa malzemeden çalma gibi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Bunun aynısı gıda sektöründe de vardır. Zam yapamadığı zaman gramajı düşürüp fiyatı sabit tutuyorlar” dedi.
Krediler ile borçlanmanın zarar getireceğini belirten Gerekli; “İnsanların gücü olduğu kadar büyümesi gerekir. 10 lirası olan 10 liralık borca girsin. Piyasaya batığımızda krediler ile borçlanıyorlar. İnsanlar 10 lirası varken 15 liralık iş yapıyorlar. Enflasyon ve faiz oranlarının yükseldiği bir zamanda yatırım yapmak için çok tedbirli olmak gerekiyor. Bizim sektörümüzle alakalı olarak konut kredileri bu durumda iken sektörlerin canlanması beklenemez. Konut satamadığınız zaman bina yapamazsınız ve bu da ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünü olumsuz anlamda etkiler. Her önüne gelenin müteahhit olmaması gerekiyor. Müteahhit kadar işi sağlam kimse yok. Parasını almadığı zaman tapusunu vermiyor. Eğer bu müteahhit dürüst ise aldığı parayı malına bağlar ve işlerini yolunda ilerletir. Kriz ortamı var ama bunu da şekillendiriyorlar. Düzgün iş yapanların iflas edeceğini ya da zora gireceğini düşünmüyorum. Aynı zamanda inşaat sektöründeki KDV oranları çok yüksek. Bu KDV oranlarının düşürülmesi gerekiyor. En canlı sektörün KDV oranı yüksek olunca kaçamak yapanlar oluyor. Bu da devletten vergi kaçırmak oluyor. Birçok sektörde KDV oranlarının yüzde 8’e düşürülmesi fikrindeyim” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON İLE MÜCADELE EKONOMİYE KATKI SAĞLAYACAK
Enflasyon ile mücadelenin ekonomiye katkı sağlayacağını ancak yetersiz olduğunu söyleyen Gerekli açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi; “Enflasyonla mücadele paketi ekonomiye katkı sağlayacaktır. Sürecin atlatılmasında büyük rol oynayacaktır. Faizde ve dövizde düşüş olduğu zaman piyasalar canlanacaktır. Bütün sorunlarımız ortadan kalkmayacak ama rahatlama olacak. Dolar 10 lira da olsa endeksli olmadığınız zaman zararda değilsiniz. Biraz sabırlı davranıp ekonomiye destek olmamız gerekiyor. Bu konuda hammadde üretimlerimizi de artırmamız gerekiyor. Genel anlamda döviz artışının spekülatif olarak kullanıldığından yanayım. Evet piyasada kriz var ama abartıldığı kadar değil. Hükümetin ekonomi politikasını destekliyorum ama yine de yetersiz kaldığını düşünüyorum. Sıkıntıyı kaynağından tüketmek lazım. Vatandaşlar daire almak için bir binaya girdiğinde yanlış özelliklere bakıyorlar. Dolapların ve duvarların rengine bakıyorlar. Kaliteye bakmak gerekiyor. Satıcıların farkı göstererek anlatması gerekiyor. Alıcıların en azından standart ürünleri bilmesi gerekiyor”