“AK Parti bir vizyon partisidir. Bir vizyon partisi olması onun kurumsal bir kimliğinin olduğunun göstergesidir. Ak Parti Teamülleri ve kurumsal yapısıyla hareket etmektedir. Ak Parti’den kaynaklanmayan ancak Ak Parti’nin de Hodri Meydan dediği bir ‘Erken Seçim’ kararı alındı. Bu seçim Ak Partiyi zora sokacak bir seçim değildir aksine her zaman hazır kadroları ve milletine her zaman hizmet eden bir parti olduğu için Ak Parti’nin süre ile ilgili bir problemi yoktur.
16 Nisan Referandumundan sonra geçilmesi gereken bir sistem değişikliği vardı, şimdi bu sisteme daha erken geçeceğiz bu ülkemizin geleceği için daha iyi olacağını düşünüyorum.”
Milletvekilliği daha önce düşündüğüm bir alan değildi. Ak Parti’de İl ve İlçe başkanlığı görevlerinde bulundum. Benim kafamda AK Parti Siyasetinin daha güçlü olması ve vatandaşta karşılığının daha fazla olması için AK Parti’de işçi olmayı seçmiştim. Bu anlayışla İl Başkanlığı görevimi sürdürmüştüm. Erken Seçim kararının olacağını da bilmiyordum. Ben Ak Parti’nin bir neferi olarak her gittiğim ortamda Partimizin geleceği ve seçim çalışmaları ile ilgili olarak faaliyetlerde bulunuyordum. Ancak Milletvekilliği seçimi olunca, Milletvekilliğindeki amacım Ak Partiye verdiğim gücümü enerjimi Meclis’te de devam ettirerek Ak Parti için iyi işlere aracılık etmek istiyorum. Ak Parti’nin bu ülkenin geleceği için bir şans olmasından öte, Ak Parti’nin Tüm Müslüman dünyası içinde bir şans olduğuna inanıyorum.
VEKİLLERİN BU DÖNEMDE YAPTIĞI İŞLER İLE YENİ SEÇİLEN VEKİLLERİN YAPACAĞI İŞLERDE BİR DEĞİŞİKLİK OLACAK MI?
Yürütme daha önce Yasama’nın içerisindeydi, Şimdi Yasama’nın içerisinden de olabilir ama Yasama’dan bağımsız bir yürütme olacak. Meclis’in iş yükü hafifleyecek ancak daha profesyonel bir kadro olacaktır. Bir işyerinde kategorize ettiğinizde yönetici ve teknik yöneticiler olur. Milletvekilleri teknik yöneticiler olacaklardır. En önemli işleri artık bu olacak. Ben Milletvekilliğinin önemsizleştiğini, Bakanlar Kurulu’nun yasamadan dışarı çıktığı için önemsizleştiğini düşünmüyorum. Bu Meclis’in şahsiyetine karşı yanlış bir eleştiri olduğunu düşünüyorum. Ülkenin iyi yönetilmesi için iyi yasaların çıkarılması lazım. Bu da meclisin ne kadar önemli bir konumda olduğunun ispatıdır.
600 Milletvekilinin hepsinin bakan olması mümkün değildir. Milletvekillerinin ana sorumluluklarının altı çizildi diyebiliriz.
TOPLUMDA CİDDİ BİR KARŞILIĞINIZ VAR. ADAYLIK SÜRECİNİZDE TEPKİLER NASILDI?
Benim için en önemli olan şey beni arayan herkes benim o makamı iyi doldurduğumu iyi temsil ettiğimi ve benden iyi karşılık aldıklarını bahsettiler. Ben İl Başkanı olarak bir vatandaşımızla konuşurken vatandaşlarımızla canı gönülden ilgilendiririm. Eğer ben toplumda ilgi görüyorsam bana gelen kişinin kim olduğuna bakmam. Öncelikle Talebi haklı mı, İhtiyaç sahibi mi buna baktım. Eğer gerçekten ihtiyacı varsa ona yardımcı oldum.
VEKİL ADAYLARININ TOPLUMDA KARŞILIĞI OLAN İNSANLARDAN OLMASI GEREKMİYOR MU?
Bu zamana kadar ki vekillerimizin toplumda karşılığı yoktu ancak yeni seçilen vekillerimizin toplumda yeri olması lazım anlayışı yanlış bir anlayıştır. Vekillerin seçilirken bütün özellikleri değerlendirilmeli. Bundan önceki vekil adaylarında da aranan şartlar bunlar idi bundan sonrakiler de de aranacak ölçütler aynı olacaktır. Vekillerin seçilirken, Zeki, İkna Edebilirlik Kapasitesi yüksek, Çözüm Üretebilme, Temsil Edebilme yeteneklerinin üst seviyede olması gerekiyor ki partimiz bu özellikleri her sene seçimlerde en öne alarak karar veriyor.
Ak Parti’nin Türkiye’de iktidara gelmesi önemli bir dönüm noktasıydı. Dünyanın güçlü ülkeleri Ak Parti’yi ve ülkemizin büyümesini bir türlü kabul etmiyorlar. Bizde artık Şampiyonlar Ligi Final Müsabakasını çıkıyoruz diyebiliriz. Bu seçime girmemiz ve ülkemizin bu seçime zamanına gelmemesi için düşmanlarımız açıkça mücadele ediyorlar. Sizin burada alacağınız bir galibiyet artık Türkiye’nin galibiyeti diyebiliriz. CHP daha güçlü bir ülkede siyaset yapmak istemez mi? MHP daha güçlü bir ülkede siyaset yapmak istemez mi? Bu seçim Türkiye’nin dünyanın güçlü ülkelerinden biri olduğunun tescilidir diyebiliriz.
MİLLİ VE YERLİ SÖYLEMİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Milli ve yerli söyleminin içerisinde bir tek kriter var. Kendini bu ülkenin evladı olarak çabalamaktır. Bunun altında siyasi parti olarak CHP, MHP, Ak Partili olabilir yeter ki kendisini vatan millet duygusuna sahip hissetsin. Bu ülkenin Cumhurbaşkanını seçerken buna dikkat ederek seçecektir. Bu anlayışın içerisinde Ülkemizin geleceği için mücadele ederken, Bu ülkeye diz çöktürmek isteyen bir kaç grup ve bu gruplar dış mihrakların argümanlarıyla hareket edenler bu anlayış ile birlikte olamaz.
İl başkanlığı sadece Vatandaşların sorunları ile ilgilenmekle olmaz. Şehrin büyümesi için yapılması gereken yatırımların öncüsü olması gerekir. İl Başkanının teşkilatlanma şehrin geleceğine katkı sağlama, Partili olması dışında vatandaşlarımızın sorunlarına eğilmektir. Bunların hepsini birlikte yapmaya çalıştık. Çok olumlu ve iyi netice aldığımız alanlar oldu. İl Başkanı olarak ben bu konuda çok emek sarf ettim. Bu işlerin nerede tıkandığını ve nerede kolaylaştığını da gördüm. Bu süreç Milletvekili olarak devam ederse şehrimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizde Milletvekili adayları olarak şehrimizin geleceğini planlamamız gerekiyor. Yerel de yapacağımız konu şehrimizin daha yaşanılabilir bir şehir konusunda Belediye Başkanlarımıza destek olmak, Belediyenin dışında yapılacak işlerde öncü olmak. Ak Parti’ye oy veren vatandaşlarımızın beklentilerine karşılamak onları dinlemek ve onlarla birlikte hareket etmek gerekiyor. Bu şehirde yaşayan herkes İktidar Partisinin Milletvekilinden bir beklentisi vardır. Bizim sorumluluğumuz Milletvekili olacak arkadaşlarımızın sorumluluğu da bu görevlere yakışır şekilde hareket etmektedir.
AK PARTİ SİZE NE İFADE EDİYOR?
Ak parti bir dava partisidir. Dava hareketinden vazgeçmeniz mümkün değildir. O sizden vazgeçebilir ancak sen ondan vazgeçemezsin Belediye Başkanıysan, İl Başkanıysan vazgeçemezsin. Bunu bir dava olarak hissediyorum. 2.5 yıl il Başkanlığı yaptım şimdi genel başkanım liderim ne konuşmuş onları takip ediyorum. Beşeri anlamda insanın vazgeçemeyeceği unsurlarından bir tanesidir diyebiliriz.