“Spor salonlarını dolduran gençler iğne, toz, protein kullanmaktansa balık yağı, arı sütü gibi doğal proteinleri tercih ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Son yılların yükselen sektörlerinden bitkisel ilaç sektörü ile ilgili gazetemize bilgiler veren Mehmet Balbaba Kahramanmaraş’ta sektörü ilk temsil eden isimlerden. Sektörün olmazsa olmazı olarak ‘güven’i gösteren Balbaba, aktarlarla bitkisel ilaç satıcılarını birbirinden ayırarak şunları söyledi:
“Bu işte en önemli şey güvendir. Biz Kahramanmaraş’ta bu işi ilk defa açan ve başlatanlardan olduğumuz için müşterilerimiz bize güveniyor. İşimizi aktarlarla karıştırıyorlar. Gerçekte aktar tarzı değil de daha çok eczane tarzı tablet benzeri kapalı ürünler satıyoruz. Aktarlar daha çok açıkta doğal bitki satar.”
BİTKİSEL ÜRÜN ALIRKEN AMAN DİKKAT!
Bitkisel ilaç satan işletmelerin ürünlerinin daha kolay kullanım ve patent bandrol gibi resmi onaylara sahip olduğunu hatırlatan Balbala, vatandaşın bitkisel ilaç satın alırken dikkat etmesi gerekenleri anlattı:
“Sağlık bakanlığı her türlü ürüne onay vermez sadece satış izni verir. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı da eğer ürün denetlenmişse sağlığa bir zararı yoksa onlarda onay verir. Genelde ürünlerin üzerinde patentleri vardır.
Vatandaşımız raftan verilen ürünlerden korkmasın . El altından veya tezgah altından verilen ürünlerden korksun ve dikkat etsin. Çünkü raflarda kesinlikle sahte ve kaçak ürün şu zamanda satamaz. Devletimiz bunların denetimini çok sık yapıyor. Mesela sahte ürün satıp insanların sağlığını bozanlar var . Bu tip insanlar yüzünden bizim gibi güvenilir işletmelerde zarar görüyor güven sarsılıyor.”
Sahte ilaçların etkileri konusunda vatandaşları uyaran Balbaba şöyle konuştu:
“Sahte ilaçların yan etkisi oluyor. Mesela vatandaş formüllü ilaç kullanıp hastanelik oluyor. Bandrollü ürün kullanmadığı için bu tür sıkıntılar meydana geliyor. Genellikle televizyon ve internetten sipariş verip getirtiyorlar. Sağlık ürünü alırken güvenilir olmasına çok dikkat etmek lazım. Aynı zamanda muhatap olabileceğiniz birisi lazım. Yani vatandaşın esnafı tanıması çok önemli.”
BİTKİSEL ÜRÜN DE DOĞRU KULLANILMALI
Market raflarında olan kozmetik ürünlere dikkat çeken Balbaba vatandaşı bitkisel güzellik ürünleri kullanmaya davet etti:
“Market raflarında ki kozmetik ürünlerini bizim ürünlerimizle kıyaslayamayız. Çünkü onlar kimyasal karışımlarla yapıldığı için bizim ürünlerimiz gibi bitkisel olan ürünlerle kıyaslanamaz. Mesela krem, bizdeki bitkisel kremdir. Onlardaki krem kimyasal olduğu için belki daha çabuk etki gösterir, bizimki ise geç etki gösterir ama bir zarar vermez. Onlar kimyasal karışımlar olduğu için ister istemez zarar verebilir.
Bitkiler çok eski zamanlardan beri ilaç olarak kullanılır. Bitkileri de doğru şekilde kullanırsanız zarar vermezler. Ama tabi ki de her şey in fazlası ve yanlış kullanımı zarardır. Dikkatli ve bilerek kullanmak çok önemlidir.”
GENÇLERDE ARTIK BİTKİSEL ÜRÜN KULLANIYOR
Toplumun her kesiminden vatandaşların bitkisel ürünlere rağbet ettiğini belirten Balbala, müşteri portfüyünü şu sözlerle anlattı:
“Firmamızın birçok kalem ürünü var. Sağlık ürünlerimizde bayan-erkek herkes tercih ediyor. Ama kozmetiğe %70 le %80 arası bayanlar daha çok önem veriyor. Özellikle gençler spor salonlarını dolduran gençler sağlık sorunları yol açar telaşıyla Protein ilaçları yerine bizden balık yağı, arı sütü gibi doğal protein alıyorlar. Bunları kullanıp kalıcı ve doğal güç sağlamaya çalışıyorlar.
Spor salonları arttı. Spor salonlarındaki gençlerde iğne, toz, protein kullanmaktansa; tavuk, yumurta, balık yağı, arı sütü, kırmızı kore ginsengi alıyorlar. Bu ürünlerin hepsi vücut direncini arttırıyor . Bunlar doğal ürün ve yan etkisi yok.”
Geçmişe göre fiyatlarda ciddi artış olduğunu belirten Balbala vatandaşın bu duruma tepkili olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Geçmişe göre fiyatlarda artış çok fazla oldu. Kore’den kırmızı ginseng’i getirtiyoruz kök şeklinde. Bu kırmızı gingseng vücut direncini arttırıyor, kalıcı güç sağlıyor. Bir süre sonra vücudu gençleştiriyor diyebiliriz . Kırmızı gingseng orada çok uygundur belki ama buraya gelene kadar vergi eklendiği için fiyatı yüksek. Ayrıca dolar bazında gelen ürünler dolar yükseldikçe fiyat artışı ister istemez oluyor. Mesela papatyanın kilosunu 25 TL ye alıyorsak bu sene de 45 TL ye alıyoruz. Bu artışı müşteriye yansıttığımız zaman müşteri tepki gösteriyor. Oysa vatandaşın da bizi anlayışla karşılaması gerekiyor.”