Rekor sıcaklıkların yaşandığı Haziran ayında orman yangınları geçen yıla göre yaklaşık beş kat arttı. Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde Haziran ayında yaşanan rekor sıcaklıklar, orman yangınlarının sayısında ciddi bir artışa neden oldu. Avrupa Birliği'nin Copernicus uydu izleme sistemine göre, 2024 ilkbaharı tarihe "en sıcak ilkbahar" olarak geçti. Mart, Nisan ve Mayıs aylarının tüm zamanların en sıcak ayları olması, bu rekorun kırılmasına katkı sağladı. Türkiye'de de sıcak geçen kış ve ilkbaharın ardından Haziran ayında birçok kentte hava sıcaklığı 40 dereceyi aştı ve bazı şehirlerde rekor sıcaklıklar kaydedildi.
Yüksek sıcaklıklar yangın riskini artırdı ve orman altı bitki örtüsünün daha erken kuruması alevlerin daha hızlı yayılmasına neden oldu. Orman yangını sezonunun başladığı 1 Haziran'dan itibaren birçok kentte çok sayıda yangın çıktı.
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de geçen yıl 1-21 Haziran döneminde 84 orman yangını çıkarken, bu yıl aynı dönemde yaklaşık beş kat artarak 399 yangın kaydedildi. Geçen yıl bu dönemde yangınlardan 41 hektar, bu yıl ise 2.548 hektar ormanlık alan zarar gördü. Ayrıca, geçen yıl orman dışı 155 yerde yangın çıkarken, bu yıl bu sayı 551'e yükseldi.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye'de özellikle Çanakkale'den Adana'ya kadar uzanan bölgede yangın tehlikesinin yüksek olduğunu belirtti. Türkeş, yangınların genellikle 10 Temmuz - 20 Ağustos arasında sıklaştığını ancak son dönemlerde sıcak hava dalgasının Mayıs ve Eylül aylarını da kapsayacak şekilde genişlediğini ifade etti.
Prof. Dr. Türkeş, Haziran ayında Temmuz ve Ağustos sıcaklıklarının yaşandığını belirterek, bunun insan kaynaklı iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın etkilerini gösterdiğini söyledi. Sıcaklıkların artmasının orman yangınları açısından olumsuz bir faktör olduğunu vurgulayan Türkeş, daha sıcak ve kurak bir Akdeniz ikliminin genişleme eğiliminde olduğunu, artan sıcak hava dalgalarının bitki örtüsünü ve ormanları büyük yangınlara elverişli hale getirdiğini belirtti.
Prof. Dr. Türkeş, orman yangınlarına karşı geleneksel kriz tabanlı yönetimden, risk tabanlı proaktif ve bütüncül bir yangın yönetimi döngüsüne geçilmesinin önemine dikkat çekti.
Kaynak: AA