Pazartesi Sendromu Değil: Pazartesi 'Besmele'dir!

Pazartesi Sendromu sosyete şımarıklığıdır. Ekmeğinin peşinde olanlar için pazartesi 'Besmele'dir. Pazartesi Sendromu ile ilgili bilgileri sizler için derledik.

Batı'dan kaynaklanan bir durum: Pazartesi sendromu. Bu sendrom, kapitalist yaşamın bir sonucu olarak günümüz insanının karşılaştığı bir sorundur. Cahit Zarifoğlu'nun deyimiyle, pazartesi sendromu, sosyete şımarıklığıdır. Ekmeğinin peşinde olanlar için ise pazartesi, Besmele'dir. Yazar Ayşe Yazıcı'nın makalesini sizler için derledik.

PAZARTESİ SENDROMU NEDİR?

Pazartesi sendromu, hafta sonu tatillerinin ardından işe veya okula yeniden başlamanın insan psikolojisinde yarattığı sıkıntılı, buhranlı ruh halidir.

TATİLİN REHAVETİ SENDROMU TETİKLER

Beş gün boyunca yoğun bir tempoda çalışan biri, bu yoğunluğun yarattığı zihinsel ve bedensel yorgunluğu bir gün içinde atmak ister.

Ancak genellikle bir veya iki gün bu yorgunluğu atmak yeterli olmaz. Tam bir rahatlama yaşanmak istenir. Ancak bu rahatlamanın ardından yeni bir hafta ve yeni sorumluluklarla yüzleşmek düşüncesi insanı pazartesi gününde adeta ezilmiş hissettirir.

Hafta sonunu stresten uzak bir ortamda geçirmeye çalışanlar, hafta içindeki tempolu ve stresli iş düzenine dönmekte zorlanabilirler.

ENDİŞELENMEYE GEREK YOK, ZAMAN HIZLA GEÇER

Pazar günü başlayan stres pazartesi sabahı doruk noktasına ulaşır. Öğle saatlerine doğru azalır ve akşam üzeri tamamen kaybolur. Bu rahatlama aslında yeni düzene uyum sağlamanın bir yansımasıdır. Tatilin rehavetini üzerinden atan beyin, artık çalışmaya adapte olmuştur. Salı günü, daha odaklanmış bir şekilde iş veya okul hayatına devam edilir.

NEDEN PAZARTESİ SENDROMU YAŞIYORUZ?

Bu durumun başlıca sebeplerinden biri uyku düzeninin değişmesidir. Hafta içinde erken saatte uyanma zorunluluğuyla birlikte akşam saatleri de daha erken yatma saatlerine dönüşür. Ancak hafta sonunda "zaten hafta içinde uyuyamıyorum, bir hafta sonum var" düşüncesiyle uyku süresi ve düzeni değişir. Bu da pazartesi gününü daha zorlu hale getirir.

PAZARTESİ SENDROMUNA YAKALANMAYAN KİŞİLER KİMLERDİR?

Hayatını seven ve değerli görenler

İşini, okulunu veya çevresini sevenler

Sorumluluk almaktan korkmayanlar

Yüksek düzeyde kaygı yaşamayan ve bu kaygıyla baş edebilenler

Psikolojik dayanıklılığı yüksek ve dengeli kişiliklere sahip olanlar

BASİT AMA ETKİLİ MOTİVASYON KAYNAKLARI

Pazartesi günü keyifli arkadaş buluşmaları düzenlenebilir.

Gün içinde küçük zevkler, örneğin kahve, çikolata veya bitki çayları gibi kaçamaklar yapılabilir.

En önemli ve resmi işler diğer günlere bırakılabilir.

Basit egzersizlerle hem rahatlama hem de zindelik sağlanabilir.

Sevilen bir kitabın bir bölümü iş aralarında okunabilir.

İzlemekten keyif alınan videolardan bir bölüm mola zamanlarına yerleştirilebilir.

PAZARTESİ MUCİZESİ

Modern yaşamın dayattığı şartlardan bahsederken kapitalizmi anmadan geçmek mümkün değil. Kapitalist sistem, sürekli üretim yapılması gereken ve bunu gerçekleştirmek için yıpratıcı şartlarda çalışılması gereken bir düzeni zorunlu kılar. Bu sistemin içinde varlığını sürdürmeye çalışan insanlar, pazartesi günlerinde sendroma girebilirler. Ancak geçmişte pazartesi günlerinde ne gibi olaylar yaşandığına bir göz atalım:

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) bir pazartesi günü dünyaya gelmiştir.

Nübüvvet vazifesi de bir pazartesi günü verilmiştir.

Medine’de İslam Devleti'nin kuruluşu bir pazartesi günü olmuştur.

Hz. Muhammed'in vefatı da bir pazartesi gününde gerçekleşmiştir.

Bedir zaferi pazartesi günü kazanılmıştır.

Haceru’l Esved, pazartesi günü yerine konulmuştur.

Pazartesi-Perşembe oruçları tutulur.

Bu olayların pazartesi gününe denk gelmesi, bugünün önemli ve kutsal bir gün olduğunu gösterir.

“GÜNLERİME DOKUNMA!”

"Cuma günü"nü Müslümanlar için kutsal ve bayram günü olarak kabul edenler için "Black Friday" adını vermek, Cuma gününü dünyaya odaklanmış ve seküler bir gün haline getirme çabasını gösterir. Bu durumu sadece göz önünde bulundurmakla kalmamak, aynı zamanda Müslümanca bir duruş sergilemek önemlidir.

Pazartesi günü için huzur, bereket ve yaratıcıya yaklaşma fırsatını stresten, endişeden, karamsarlıktan ve günlük hayatın zorluklarından arındırarak değerlendirmek gerekir

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İlgili Haberler

Tekstilin Gücü: SANKO Başkanı Konukoğlu’ndan Sektörün Geleceğine Dair Çözüm Önerileri
Sen Deminde Ol Padişahım! Kem Belasını Bulur!
Danışan Dağı Aşmış Danışmayan Yolu Şaşmış: Anlamı ve TDK Örnekleri!

Aktüel Haberleri